Kelebek desenli şort küçücük bir gülücük
SİYAH tişörtü... Üzerinde kelebek deseni olan şortu...
*
Ayağında tek bir kırmızı ayakkabısı...
Yüzündeki o küçücük muzip gülümseme...
*
Ve tek ayağına verdiği
o hareket...
*
Bayanlar baylar...
Dünyanın en iyi balerinlerinin, en iyi baletlerinin adlarını alt alta yazın...
Üzerine, Maurice Bejart, Alvin Ailey gibi bütün dans efsanelerinin adlarını ekleyin...
Dünyanın hiçbir koreografisi insanın gözüne bu kadar sıcak, bu kadar samimi, bu kadar candan görünemez...
*
Sadece o değil...
Elinden tutan babası da sanki en güzel baletin vücut dansıyla ona eşlik ediyor.
*
Bu fotoğrafı dün Posta gazetesinin manşetinde gördüm...
“Ben koşmak istiyorum” demiş ve babası ona bu protez ayak yapmış.
Gördüğüm an, üzerime kâbus gibi çöken siyasetin karanlığı bir anda aydınlığa dönüştü.
*
Sizi bilmem...
Ama benim işte bu güzelliğe, bu sıcaklığa ihtiyacım var.
Bu küçücük kızın yüzündeki gülümsemeye...
Elinden tutan babasının ona verdiği güven duygusuna ve sevgiye...
Bir baba-kızın bu olağanüstü dansına...
Ve bana verdiği bu muazzam umuda...
İnsanlığa olan duygumu yerle bir eden vicdansızlıkların açtığı yaralara yaptığı pansumana...
Beni böyle hüngür hüngür ağlatmasına... Susturulmuş hançeremi, “İnsanlık öldürülemez be...” diye avaz avaz haykırtan güzelliğine...
İşte bunlara ihtiyacım var.
*
Benim ülkem işte böyle bir anavatandır...
Kapandığım gettoda, kıstırıldığım yapayalnızlıkta bir gün bir an öyle bir fotoğraf gelir ki...
Yüzündeki gülücük, şortundaki kelebek olur, kalbinizin bir kenarına konuverir...
*
Helal olsun sana Ali İhsan Yıldırım kardeşim...
Özge koşmak istiyormuş...
Ona öyle bir bacak yapmışsın ki...
Sadece o değil, hepimiz o bacaklar üzerinde ayağa kalktık...
Ve tekrar umuda koşmaya başladık...
HAYDUT POLİSLERİ KADIN POLİSLER Mİ ALT EDECEK
ŞU sıralar olağanüstü bir Hint dizisi gösterimde.
Adı “Delhi Crime”...
Hindistan’ın Delhi kentinde 2012 yılında genç bir kızla bir delikanlı bindikleri otübüste 6 kişinin saldırısına uğradı.
Genç kıza tecavüz edildi... Dövüldü ve vajinasına, bağırsaklarına demir çubuk sokuldu. Dizi işte bu yaşanmış olayı anlatan bir drama. Dizinin ana kahramanı Delhi’nin güney bölgesi polis amiri olan bir kadın.
Gece yarısı olayı duyduğu an görevinin başına gidiyor ve kurduğu özel bir ekiple bu 6 kişiyi tek tek yakalıyor.
Ama olaya siyasi müdahaleler, polis mesleği içindeki pis çekişmeler katılıyor.
Ve kadın polis her şeyi kanun çerçevesinde yapmak için uğraşıyor.
Müdahalelerden bunaldığı bir an yanındakine şunu söylüyor:
“Ülke kan kaybediyor ve ihtiyacımız olan son şey haydut polisler...”
Galiba erkek polisler 21’inci yüzyılın en büyük utançlarından biri olan taciz ve tecavüz olaylarını önleyemeyecek...
Yani cesur ve kararlı kadın polislere ihtiyacımız var.
YENİ PARTİDEN ÖNCEKİ SON KARE BU MUYDU
BENİM çevremde onun adı “Esrarengiz Bay Tivnikli” idi...
Çoğumuz adını ilk defa Türk Telekom’un esrarengiz ortağı olarak duymuştuk. Yine de çok fazla bilgimiz yoktu.
*
Abdullah Tivnikli, 2018 yılında 59 gibi genç bir yaşta öldü.
Şimdi onun hatıralarından oluşan bir kitap yayınlandı*.
Kitabı büyük ilgiyle okudum ve onu tanıdım. Meğer o kısa hayata büyük bir mücadeleyi sığdırmış.
Türkiye’de ve Azerbaycan’da faizsiz bankacılığın mimarı olmuş.
*
Kitapta Ahmet Taşgetiren’in onun hakkında yazdığı yazıda bir ayrıntı dikkatimi çekti.
Şöyle yazmış:
“Tayyip Erdoğan’ın, Abdullah Gül’ün, Ahmet Davutoğlu’nun, Binali Yıldırım’ın, İsmail Kahraman’ın, Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin birlikte omuz verdiği bir tabut...”
Cenaze 6 Kasım 2018 günü kaldırılmış. Şöyle bir düşündüm...
Galiba yeni parti kurulması çalışmalarından önce hepsini bir arada gösteren son kare buydu... Tivnikli hepsini bir araya getirebilmiş...
..........................
(*) Muhsin Kıvamında Yaşamak: Abdullah Tivnikli, Hazırlayan: Yusuf Temizcan, Aşina Yayınları, Nisan 2019
FETÖ HAKKINDA NE DİYOR UFUKTA NE GÖRÜYORDU
KİTAPTA Tivnikli’nin ilginç bazı görüşleri var.
- ERGENEKON DAVALARI: Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’la ilgili şunu söylüyor: “İlker Başbuğ’u hatırlayın, Genelkurmay Başkanı idi. Ona her şey diyebilirsiniz ama ‘Türkiye’yi yıkmaya çalışan terör örgütü üyesi’ denir mi? Yani Genelkurmay Başkanı olmuş adama hain diyorsunuz. Bu bir FETÖ ahlakı işte.”
- GELECEK: “Ufukta ne görüyorsunuz” sorusuna verdiği cevap ise şu: “Herkes tutucu. Vizyoner insan yok.”
ECEVİT’İN EVRAK ODASINDA KİM VARDI
TİVNİKLİ’nin hatıralarında tuhafıma giden şöyle bir bölüm var: “1974’te Ecevit zamanında bile Başbakanlık’ta evrak odası vardı. O odada Amerikalı uzmanlar otururdu. Başbakanlık’a gelen tüm evraklar ellerinden geçerdi.”
Ecevit’le ilgili onca şey okudum.
Onunla onca yıl birlikte çalıştım. Ne evrak odası diye bir şey duydum. Ne de orada oturan Amerikalılar.
Yaşasaydı Tivnikli’ye şunu söylerdim:
“Amerikalılara rağmen Kıbrıs harekâtını yapan, onların baskısına rağmen haşhaş ekimini serbest bırakan kişi rahmetli Ecevit’ti...”
Bu karakterde bir insanın olmayan bir evrak odasında, Amerikalıları oturtup bütün evrakı onlara teslim etmesi mümkün mü...
SPOTİFY’IN WOODSTOCK 69 LİSTESİNİ ANLAYAMADIM
SPOTIFY geçen hafta “Woodstock 1969” adlı bir playlist’i platforma koydu. Benim gibi 1960’lı yıllar nostaljikleri için çok iyi hazırlanmış bir liste. Ama anlamadığım bir şey var.
Liste Woodstock festivalinin yapıldığı 1969’un şarkıları gibi sunulmuş ama içinde mesela Cream’in 1966 yılında çıkardığı “I Feel Free” şarkısı var.
Ayrıca Dire Straits’in 1978 yılında çıkan “Sultans of The Swing” şarkısının orada işi ne onu da çıkaramadım. Yine de şunu söyleyeyim ki, sıkı liste...
