Kalleş adam sen yenemezsin

O günü çok iyi hatırlıyorum.

Yazıyı yazıp, bazı arkadaşlarıma okutmuştum.

Beğenmişlerdi.
Sonra bir daha okumuş;
Vazgeçmiştim.
Yazdığımdan kendim de korkmuş, ürkmüştüm.
Önce ihtimalinden korkmuştum.
Sonra da, kalleşin kalleşliğinden, zalimin zalimliğinden...
Bir de zalimin aklına fikir sokmayayım demiştim...
¡ ¡ ¡
Dışişleri Bakanı, gerekirse, gemileri de göndeririz diye meydan okuyordu.
Oturup kendi kendime demiştim ki:
Bir de şu ihtimali düşün.
Hakkâri kırsalında, askerine saldırmışlar;
Aynı gün İstanbul’da, Ankara’da bombalar patlamış;
Bir bakmışsın o gün; Güney Kıbrıs, Akdeniz’i delmekte...
¡ ¡ ¡
Sen bir ona bir buna bakarken;
Bir başka “Mavi Marmara” da Gazze’ye doğru demir almış.
Dışişleri memuru, elinde kripto melül melül gözüne bakıyor;
İsrail o gemileri vurabilir...
Bunların hepsi bir günde başımıza gelebilir diye düşünmüş;
Sonra da “Aklımdan yel alsın” deyip, “delete” tuşuna basmıştım.
Yel, benim aklımdan aldı da; kalleşin aklında olduğu gibi bıraktı.
Çöpe attığım yazı, bumerang gibi döndü, döndü, kafama çakıldı.
¡ ¡ ¡
Hazır olalım.
Eğer, kaderin bizi bıraktığı bu coğrafyada, at iziyle it izi birbirine karışmışsa;
Ortam tam da kurdun seveceği sisli, puslu bir havaysa...
Hele hele kalleş kurdun, yıllardır arayıp arayıp da bir türlü bulamadığı havaysa...
Huyudur; karaktersizliğidir; en gaddar gününü seçer:
Sen, New York’ta gariban Filistinlinin hakkının peşine düşerken; o da pis emelinin peşine takılır.
Sen, büyük devletim diyorsan;
Bu âlemin lideri benim diyorsan;
“Hayır değilsin” demeye teşne kalleş bir ittifak da dikilecektir karşına.
¡ ¡ ¡
Hazır olacaksın...
Bu politika kafana yatmıyorsa da hazır olacaksın.
Bak biri orada denizin dibini kazıyor;
Öteki burada senin başkentinin altını oyuyor.
Büyük devletsen eğer; hele hele büyük lokma yemişsen;
Gemilerini Gazze’ye de göndereceksin;
Doğu Akdeniz’i gölü ilan edenin başına da tebelleş olacaksın.
Kalleşin karşısına, Hakkâri kırsalında da çıkacaksın;
Başkentinde ölülerine de ağlamayacaksın...
Burası demokratik bir ülkeyse eğer; Ankara’da seçilmiş bir hükümet varsa;
O “Büyük politika” diyorsa, “Güçlü devlet” diyorsa;
Kafana yatmasa da; arkasında duracaksın.
Durmalıyız...
Çünkü karşına dikilen bir beladır ve her bela gibi korkaktır; tek başına gelmez...
¡ ¡ ¡
Son sözüm sana;
Eline iki kalıp C 4 alınca kendini karanlıklar prensi, kuytular hâkimi sanan kalleş herif sana;
Sen öylesin ama Türkiye de büyük devlet.
Bak sen o bombayı atarken;
Standart and Poors, notumuzu yükseltiyor.
Bak sen o bombayla bizi korkutacağını sanarken;
40 bin kadın ve çocuk, Fenerbahçe Stadı’nı dolduruyor.
Ey bombalı kalleş;
Hangi idealin peşine takılmış olursan ol;
Hangi menfur emelin girdabına kapılmış olursan ol;
Sen bizi yenemezsin...
Asla yenemezsin.
Yazarın Tüm Yazıları