Jartiyerli ve dövmeli bir first lady

Filmde Alfie rolünü oynayan Jude Law, 50 yaşını geçmiş, kendinden hayli büyük Susan Sarandon’a âşık olur.
Bir sabah çiçekler alıp evine gider. Kadın sabahlıkla kendini karşılar ama hali tuhaftır.
Alfie’ye “Hadi sen git” der. Alfie kalmakta ısrar edince, “Ben sana git diyorum” diye ısrar eder.
Alfie sonunda anlar ki, içeride başka bir erkek vardır. Kahrolur ve her erkeğin yaptığını yapar:
“Benden ne farkı var” diye sorar.
Kadın cevap vermez, o ısrar eder.
“Benden ne farkı var?”
Suzan Sarandon cevap verir:
“Senden daha genç...”
Elli yaşı geçen her erkeğin ve kadının başına gelebilecek bir trajedi...

SADECE DAHA GENÇ OLDUĞU İÇİN Mİ GİTTİ

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın eski arkadaşı Valerie Trierweiler kendinden 6 yaş küçük yeni kadını öğrenince acaba Alfie’nin hissettiklerinin aynısını mı hissetmiştir?
Veya benim de sorduğum şu soruyu mu sormuş mudur?
“Sadece daha genç olduğu için mi?”
Geçen hafta Paris Match dergisinde yeni sevgili Julie Gayet’nin hayat hikâyesini okuyunca, bu ilginin sadece daha genç olmaktan kaynaklanmayabileceğini düşündüm.
Gayet etkileyici bir 40 yaş kadını...

SAINT LAURENT GİYİYOR METROYLA GİDİYOR

Hannah Arendt ve Emmanuel Levinas gibi filozofları okuyor.
Geceleri ciddi kitaplar okurken, “Radio Nova” gibi entelektüel radyoları dinliyor.
Fransız aydınının Saint Germain raconuna bağlı.
Gazeteleri öyle dijital ortamda okumuyor. Sabah köşedeki kahveye oturup, kahvesini içerken kâğıt gazetelerini okuyor.
Vintage bir Saint Laurent manto giyiyor. Tahminim modeli, Saint Laurent’in başındaki “Yves” ismini markasından çıkarmadığı döneme ait.
İçinde bir “Comme des Garçons” gömlek var.
Her şey “Fransız” yani..
İşine metro ile gidip geliyor. Sapına kadar sosyalist.

KIZIL ENTERNASYONAL MİLLİ MARŞ TUTKUNU

Evinde televizyon yok. Salonunun duvarında bir Samuel Beckett fotoğrafı var. Hangisi olduğunu tahmin ediyorum. Benim Hürriyet Ankara’daki odamda da aynısı vardı. Benden Fatih Çekirge’ye, ondan da Sedat Ergin’e kaldı.
O da fotoğrafı İstanbul’a getirdi.
Tuhaf... Mutfağının duvarında bir Meryem Ana tasviri asılı.
Solcu ama Katolik tarafı var.
Kurduğu film yapım şirketinin adı “Rouge International” yani “Kızıl Enternasyonal” ama Sosyalistler seçimi kazanınca Fransız milli marşı Marseillaise’i en yüksek sesle o söylüyor.

SAPINA KADAR FRANSIZ ÇOCUKLAR İNGİLİZCE OKULDA

Gençliğinde şan dersleri alıyor.
Ama en hayran olduğu kadın Romy Schneider.
Sinemaya ilk adımını, “İlk Öpücükler” adlı “Sisi” filmleri kadar kitsch bir televizyon dizisiyle yapıyor.
Ama oradan Costa Gavras, Krzysztof Kieslowski ve Agnes Varda gibi entelektüel sinemacılara geçiyor.
Genç sinemacılara yardım ediyor, oturduğu daireyi film platosu olarak kullanmalarına izin veriyor.
1990’lı yılların başında İspanyol yazar Santiago Amigorena ile tanışıp evleniyor.
Sapına kadar Fransız ama iki çocuğunu İngilizce eğitim yapan bir okula veriyor.

SOL KALÇADA DÖVME BACAKLARDA JARTİYER

Geliyorum en güzel özelliklerinden birine.
Sol kalçasında bir dövme var.
Yunanca “Phi” harfi bir dövme.
Bugüne kadar bir Fransız Cumhurbaşkanı’nın dövmeli bir karısı veya sevgilisi olduğunu işitmemiştim.
Bu harika dövmenin, Hollande’ın aşağı düşmüş kaşlarına çok iyi geldiğine eminim.
Şimdi soruyorum....
Sizce Hollande bu kadına sadece daha genç olduğu için mi gitmiştir?
Hep söylüyorum, bir erkeğin başına gelebilecek en ıstıraplı şeylerden biri, 40’lı yaşlarında bir kadın tarafından terk edilmektir.
Çünkü 40’lar bir kadının en güzel yaşlarıdır ve o yaşlarda çok bilinçli tercih yaparlar.
Şimdi görüyorum ki, 40’lı yaşlarındaki bir kadının başına gelebilecek en ıstırap verici şeylerden biri de erkeğinin 40’lı yaşlardaki bir başka kadına gitmesiymiş.
Eski kadın Valerie Trierweiler 48, yeni kadın Julie Gayet ise 42 yaşında.
Ve sol kalçasında harika bir Phi dövmesi var...
59 yaşındaki Cumhurbaşkanı’nın asla gözünden kaçmayacak bir aksesuvar...
Bir şey daha var.
Sıkı sosyalist, Katolik, kızıl enternasyonal ve Marseielles milliyetçisi Julie, “Qais d’Orsay” isimli dizi filmde jartiyer takan bir bakanlık danışmanını oynuyor.
Yakın bir zamanda, Elysee Sarayı’na dövmeyle birlikte jartiyeri de sokan ilk first lady olacağına iddiaya girebilirim.