İyi bir vatandaş ne bekler

WASHINGTON’da kalış süremi bilerek iki gün uzattım.
Sırf o sesi işitmemek, o hakaretleri duymamak, o aşağılanmalara muhatap olmamak için 2 gün daha kaldım.
Yollarda yürürken kendi kendime sordum.
Demokrasiye inanmış, ülkesini seven, iyi bir vatandaş bu seçimden ne bekler.

* * *

-Ülkedeki baskı ve korku dönemini kapatacak bir sonuç bekler.

* * *

-Kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, ülkenin dört yakasını bir araya getirecek, vatandaşını birbirine kucaklatacak bir sonuç bekler.

* * *

-Alenileşen, pervasızlaşan, artık gözümüzün içine bakıla bakıla yapılan yolsuzlukları, hırsızlıkları ortadan kaldıracak bir sonuç bekler.

* * *

-Dış politikamızı şahsi
ihtiraslardan, kişisel saplantılardan kurtaracak, sadece ülkemizin menfaatlerini gözeten, komşularımızla aramızı yeniden düzeltecek, dünyanın gözünde diplere düşen imajımızı düzeltecek bir sonuç bekler.

* * *

-Çoğunlukçu değil, çoğulcu demokrasinin, tek adam ara rejiminin değil, kuvvetler ayrımına
dayalı parlamenter sistemin, gerçek bir hukuk devletinin yeniden kurulmasını
sağlayacak bir
sonuç bekler.

* * *

-Yargısının, ordusunun, polisinin, istihbaratının,
maliyesinin tek adamın değil, milletin hizmetinde olmasını sağlayacak bir sonuç bekler.

* * *

-Kürt sorununu Türkiye’nin bütün partilerini içine alacak şekilde, mümkün olan en geniş tabana yayıp sağlamlaştıracak bir sonuç bekler.

* * *

-Paramparça olmuş gönülleri birleştirecek, bizi tekrar tek millet
haline getirecek bir sonuç bekler.

* * *

İnşallah o sonuç çıkacak...
Ve güzel bir yaz olacak...

Bu seçimin sonucundan şunları da öğreneceğiz

BU seçimde sadece hangi partinin ne kadar oy alacağını öğrenmeyeceğiz.
Ayna zamanda:
-YALANA İNANIYOR MUYUZ: Türk siyasi tarihinin hiçbir seçiminde halka bu kadar yalan söylenmedi. Pazar akşamı, yalanın oy mu getirdiğini oy mu kaybettirdiğini de öğreneceğiz.

-KADINA HAKARET OY GÖTÜRÜR MÜ: Siyasi tarihimizin hiçbir seçiminde bir siyasetçi, kadınlara bu kadar ağır hakarette bulunmadı.
Pazar akşamı bu hakaretin bir karşılığının olup olmadığını da göreceğiz.

-HIRÇINLIK MI,
SAKİNLİK Mİ: Cumhurbaşkanı ve Başbakan, son 12 yılın en hırçın, en agresif kampanyasını yaptı.Buna karşılık CHP, MHP ve HDP daha çok esprili ve sakin bir kampanyayı tercih etti.
Pazar günü, halkın öfkeyi mi, sükûneti mi tercih ettiğini de göreceğiz.

Altın tuvalet tartışmasında sormak istediğim asıl soru

GEÇMİŞTE, zengin evlerinde altın musluk olduğunu duymuştuk.
Altın kapı tokmağı işitmiştik.
Altın saati biliyorduk.
“Bide” tartışmasına da şahit olduk
Ama altın tuvalet tartışmasını ilk defa gördük.
Herhalde dünya da ilk defa duymuştur.
Seçim kampanyasında bu konunun her tarafı tartışıldı.
Vallahi hınzır merakım şu sorunun sorulmasını da beklemedi değil...
Acaba altın kaç ayardı...
18 mi, 22 mi...
Yazık, kimse sormadı...

Çok partili siyasi hayatımızda bunlara ilk defa tanık olduk

-İLK DEFA: Partiler dar gelirli vatandaşa ilk defa bu kadar çok ekonomik vaatte bulundu.

* * *

-İLK DEFA: 12 Eylül askeri döneminden beri ilk defa bir Cumhurbaşkanı tarafsızlık yeminini unutarak fiilen bir parti lehine seçim mitingleri yaptı.

* * *

-İLK DEFA: Devlet imkânlarının bu kadar adaletsizce kullanıldığı, “siyasi fair play” duygusunun bu kadar ayaklar altına alındığı bir seçim kampanyası yaşadık.

* * *

-İLK DEFA: Seçim araştırmaları ilk defa birbirine bu kadar yakın sonuçlar verdi.

* * *

-İLK DEFA: Seçim kampanyası sırasında iki gazetenin genel yayın yönetmeni hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

* * *

-İLK DEFA: Bir Cumhurbaşkanı elinde Kuran’la miting meydanlarına çıktı ve siyasi propaganda yaptı.