Paylaş
TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan'ın önümüzdeki hafta çarşamba günü önemli bir misafir heyeti var.
Almanya'nın önde gelen 14 patronu Türkiye'ye geliyor.
Gelenler, Almanya'nın TÜSİAD'ı sayılan Bundesverband der Deutschen Industrie'nin üyeleri. Heyetin başında tanınmış bir isim var.
Dr. Hans Olaf Henkel...
ÖNEMLİ RANDEVULAR
Heyette, Türkiye'de de çok iyi tanınan çok önemli şirketlerin yönetim kurulu başkanları bulunacak.
Yani heyet en üst düzeyde patronlardan oluşacak.
Dün konuştuğum Muharrem Kayhan, ‘‘Bu ziyaretin Lüksemburg zirvesinden sonra Türkiye ile Almanya arasında oluşan soğukluğun giderilmesine katkıda bulunacağına inandığını’’ söylüyordu.
Tabii heyetin Türkiye'de de en üst düzeyde kabul edileceini belirtmeliyim.
Mesela, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le yarım saatlik bir görüşme öngörülüyor.
Ama heyetin en ilginç görüşmesi herhalde Başbakan Mesut Yılmaz'la olacak.
Umarım Mesut Bey bu görüşmede, bilinen çizgisinin dışına geçip, biraz daha esnek olur.
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için işadamları yavaş yavaş devreye giriyorlar.
Bunlardan birisi de, Almanya'nın en önemli medya gruplarından biri olan Burda Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı.
SARAY'DAKİ GÖRÜŞME
Dr. Burda, Hürriyet'in Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan 50'nci yıl gecesine katılmak üzere İstanbul'a gelmişti.
Orada Başbakan Mesut Yılmaz'la uzun bir sohbet yapma imkânı buldu.
Ama daha ilginci, Dr. Burda'nın, Hürriyet'i ziyareti sırasında gazetemizin sahibi Aydın Doğan'a söylediği sözlerdi.
Dr. Burda, aynen şunları söylemişti:
‘‘Ben Almanya'daki seçimlerin sonuçlarını bekliyorum. Kimin başbakan olacağı belli olur olmaz, sizi de alıp yeni Alman başbakanı ile görüşeceğim. Ona, ‘Biz medya patronları olarak anlaştık. Siz de anlaşmalısınız' diyeceğim.’’
Dr. Burda, Almanya Başbakanı Helmut Kohl’un çok iyi dostudur.
Çarşamba günü gelen Alman heyetindeki ünlü patronların bir bölümü de Alman Başbakanı'nı iyi tanıyorlar.
Dolayısıyla, bu ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi yolunda etkili olacağını umut ediyorum.
FRANSA'DAN İŞARET
Böyle konularda işadamları, siyasetçilere göre daha esnek ve pragmatik olabiliyorlar.
Nitekim Fransız Parlamentosu'nun aldığı akıl almaz karardan sonra da Fransa'nın önde gelen şirketlerinin temsilcileri harekete geçtiler.
Bu işadamlarının etkilerini, önümüzdeki günlerde daha açık biçimde görebileceğiz.
Allah'tan ki, ülkeler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde siyasetçiler artık mutlak tekele sahip değiller.
Sanatçılar, sporcular, gazeteciler ve işadamları da bu ilişkilerin belirlenmesinde önemli roller oynayabiliyorlar.
Ve yine Allah'tan ki, saydığım bu meslek kategorileri, siyasetçilere göre daha gerçekçi ve yapıcı bir karaktere sahipler.
Ayrıca her birinin Türkiye'de yaptığı işler var.
Türkiye, birçok Avrupa ülkesi için ciddi boyutta bir pazar.
GERÇEKÇİLİK
Tabii bunun tersi de geçerli. Giderek daha çok sayıda Türk işadamı Avrupa'da iş sahibi oluyor.
Veya Avrupa ülkelerine mal satıyor.
O nedenle işadamlarının işi ele almaları, gelecek için umut vaat eden bir sürecin başlayacağının işareti kabul edilebilir.
Paylaş