Paylaş
Hani şu Amerika ve Karayipler’de görülen ve bütün dünyanın izlediği kasırgalardan...
Söylendiği kadarı ile Akdeniz ve Ege’de bugüne kadar böylesi hiç görülmemiş...
Hepimizin malı yani...
Ama ne görüyoruz...
Hoop Yunanlar hemen olaya el koymuş ve bu kasırgaya “Zorba” adını vermişler...
Egeli bir Türk olarak itirazım var...
Arkadaş niye “Keşanlı Ali” değil de “Zorba”...
Hadi Keşanlı Ali, adı üstünde Keşanlı...
Kasırgamız da Egeli...
O zaman niye “Çakırcalı Mehmet Efe” değil de Zorba...
Niye harmandalı değil de...
Sirtaki...
Yunanlar denizci millet de ondan mı...
Ben kabul etmiyorum...
Gelen kasırga, Zorba değil ‘efe’dir efeee....
Haa bir de şu var...
Kazancakis’in romanının kahramanının adı Zorba da...
Kendisi öyle onu bunu haraca kesen, ayağının altına alıp ağzını burnunu kıran bir karakter falan da değil yani...
GERÇEK FİKRİMİ YAZACAĞIM AMA... ÖYLE BİR ‘AMA’SI VAR Kİ
INSTAGRAM’da iyi bir kaynak buldum. “-nitch” isimli hesap.
İşte o hesaptan ünlü şair Walt Whitman’ın bir cümlesi:
“Öyle sanıyorum ki uzun süre, sadece dinlemekten başka bir iş yapmayacağım.”
Ben de öyle yapacağım da şöyle bir sorunum var.
Kimi dinleyeceğim...
“Fikir sahibi” insanların fikirlerini mi...
Etrafta o kadar büyük bir fikir izdihamı var ki...
Arada kalır ezilirim diye kendi fikrimi dahi bastırıyorum.
KİMİN HAİN OLDUĞUNA KİM KARAR VERMELİ
EPEY bir süredir milli sözlüğümüzün en çok kullanılan kelimelerinden biri “hain” oldu...
Kimin “hain” olduğuna kendimiz karar verdiğimiz için, herkes herkese kolayca hain diyebiliyor.
“Hain”, ihanet eden kişi demek.
“İhanet” ne demek?
“Hainlik” demek...
Yani iki kavram, topu birbirine atıyor...
Hain kelimesinin manası çok muğlaktır...
Muğlak olmayan ise tarihin önümüze koyduğu şu gerçektir:
“Hain kelimesi çok hain bir kelimedir...”
Öyleyse kimin hain olduğuna kim karar vermeli?
Bence bırakalım, aradan geçecek yıllar karar versin...
TÜRKİYE TARİHİNİN EN ÜNLÜ HAİNLERİ KİMLER
DÜNÜN CUMHURİYETİNDE: Banko Nâzım Hikmet...
Tek parti döneminde “vatan haini” ilan edilmiş...
Demokrat Parti dönemi de aynen öyle demiş.
BUGÜNÜN CUMHURİYETİNDE: Milli Eğitim ders kitaplarında okutulan, “Kurtuluş Savaşı” üzerine en vatansever destanı yazmış büyük şairimiz.
DÜNÜN OSMANLISINDA: Namık Kemal...
“Vatan haini” ilan edilmiş, sürgüne gönderilmiş...
BUGÜNÜN CUMHURİYETİNDE: “Vatan Yahut Silistre”nin büyük şairi.
DÜNÜN CUMHURİYETİNDE: Mehmet Âkif Ersoy...
Vatana ihanetle, muhaliflikle suçlanmış, sürgüne gitmiş.
BUGÜNÜN CUMHURİYETİİNDE : İstiklal Marşımızın sözlerini yazmış büyük şarimiz.
ASKERİ DÖNEMİN CUMHURİYETİNDE: Cem Karaca vatan haini ilan edilmiş, ülkeyi terk etmek zorunda kalmış...
BUGÜNÜN CUMHURİYETİNDE: Askeri darbelere direnmiş devrimci sanatçımız...
DÜNÜN CUMHURİYETİNDE: Ahmet Kaya vatan haini ilan edilmiş, ülkeyi terk etmek zorunda kalmış.
BUGÜNÜN CUMHURİYETİNDE: Her türlü baskıya direndiği için Cumhurbaşkanı’nın devlet ödülü verdiği büyük sanatçımız...
Daha çok örnek var da, yerim az...
MİT BİR TACİZCİYİ NERESİNDEN TANIR
MİLLİ İstihbarat Teşkilatı’nın bir tacizcinin gezmişini nasıl araştıracağını bilmiyorum ama FBI’ın nasıl araştıracağını bu hafta göreceğiz.
Trump’ın yüksek mahkemeye üye atamak istediği Kavanaugh’un geçmişini araştırma görevi Amerika’nın iç istihbarat birimine verildi.
Yani adamın geçmişi didik didik edilecek...
Hele hele bu görev FBI içinde Trump’a gıcık olan görevlilere verilirse Allaaaaah...
Bizi eğlenceli bir hafta bekliyor demektir.
OKUL YILLIĞI
BİR BİRA ATIP YILLIĞA ŞUNLARI DÖŞENİRSEN
AMERİKAN medyası Kavanaugh’un okul yıllığını didik didik etti...
Ellerindeki en büyük malzeme ise hâkim adayının okul yıllığında yazılanlar...
Kavanaugh bir Katolik okuluna gitmiş.
Bu defterden çıkarılacak dersler şunlar:
FUTBOL: Okul yıllığında çok fazla futbolcu yanından söz etmiş.
Diyorlar ki: “Haa demek ki bu adamın holigan bir tarafı var...”
İFADELER: Yıllıkta, başka bir Katolik okulunda okuyan kız öğrenciden 14 kere bahsediliyor.
Kullanılan ifade de aşağılayıcı...
Diyorlar ki: “Haa demek ki bu adamda daha okul yıllarından kızlara kötü muamele etmek, zorlamak var...”
ALKOL: Yıllıkta çok fazla alkolden söz ediliyor. Özellikle de bira içiliyormuş.
Diyorlar ki: “Bira deyince insanın aklına İngiliz holiganı gelir. Biracılar genellikle saldırgandır...”
ÇAPKINLIK: Okul yıllığında çok fazla kızla ilişkide bulunmaktan övünerek söz ediliyor...
Diyorlar ki: “Haa demek ki bu adamın ne olacağı daha o yaştan belliymiş...”
PARTİLEME: Yıllıkta çok fazla kızlarla yapılan partilerden söz ediliyor.
Diyorlar ki: “Haa demek ki bu adam işte böyle kızlara tecavüz edilen partilerden hoşlanıyormuş.”
YANİ ARKADAŞ...
İki bira atıp okul yıllığına bir şey karalamaya kalkarsan...
Aman dikkat derim...
İman hatipli arkadaş...
Sen de dikkat et... Bak bu adamın gittiği okul dine ağırlık veren bin Katolik okulu...
Ona göre yani...
İKİ TEOMAN REMİKSİ
TEOMAN “Tuzak” ve “Bazı Yalanlar” şarkılarını yayınladı. Çok beğendim.
İkisinin de düzenlemesini Armageddon yapmış. Bence bu çocuklar Türkiye’nin Kygo’su...
Neşe Karaböcek’in “Şaka Yaptım”ından yaptıkları remiksi hâlâ aynı keyifle dinliyorum. Teoman’ınkiler de çok çok iyi olmuş.
KADIN MONİCA MI DAHA ÇEKİCİ ERKEK MONİCA MI
MONICA Belluci’yi sevmeyen erkek var mıdır...
En azından geçmişte sevmeyen...
Geçen hafta Milano’da Dolce Gabbana defilesine çıktı.
Bu yıl bir de erkek giysileriyle podyuma çıktı...
Hem erkek hem kadın gözüyle bakın bakalım...
Hangi Monica daha çekici...
23 YIL BİR KADINDAN NE GÖTÜRÜR NE GETİRİR
ONUN 23 yıl önceki Dolce Gabbana şovunda podyumda çekilmiş fotoğraflarını hatırlıyorum.
Yüz yine aynı çekici kadın yüzü...
Tam Akdenizli... 23 yıl önce çok güzeldi, şimdi göz altındaki torbalarla daha da güzel...
Siluet tabii ki 23 yıl önce daha ince, daha teşhire gelen hatlar...
Ama seksilik derseniz...
Yine seksi...
Eda 23 yıl önce öyle edalı bir kadındı ki...
Bugün de öyle edalı bir kadın ki...
QUİNCY JONES BELGESELİNİN HATIRLATTIĞI ŞAHANE ŞARKI
GEÇEN GÜN Quincy Jones’un hayatını anlatan belgeseli seyrettim.
Müzisyenlerin çok saygı duyduğu büyük bir müzik insanıdır.
Bir anlamda Michael Jackson’ı yaratan insandır.
Belgeselde onun harika şarkısı “Body Heat” de kullanılmış.
Epeydir dinlemiyordum... Soul müzik günlerimi hatırladım.
Çok iyi geldi.
AYLAK BİR SONBAHAR SAYFİYESİ İÇİN MÜZİK
İTALYA’nın yaşayan en eski şarkıcılarından Fred Bongusto, “Non Dimenticar”ı jazzy bir ritimle ve enstrümantal olarak yeniden yayınladı.
Bu hafta Akbük’te, çok yalnız çok aylak bir sonbahar villeggiatura (sayfiye) havasındaydım.
Çok dinledim... Çok keyif aldım...
Paylaş