Hangisi erkek, hangisi kadın

YUNANİSTAN’da büyük reyting başarısı elde eden ‘Yabancı Damat’ filminin sizce en cesur yanı nedir?

Durun. Bu sorunun cevabını vermeden önce size geçenlerde Digitürk’te seyrettiğim müthiş bir filmin en çarpıcı sahnesini anlatayım.

‘Mambo İtalyano’ adlı film, Kanada’daki göçmen İtalyan toplumunda geçiyor.

Birbirinin dostu iki ailenin birlikte büyüyen oğulları vardır.

Daha sonraki yıllarda biri polis olur, öteki ise amatör bir senarist.

Ancak her ikisi de bir süre sonra eşcinsel eğilimleri bulunduğunu fark ederler ve sonunda birlikte yaşamaya başlarlar.

Bu gerçeği öğrenmek, anneleri için tam anlamıyla bir şok olur.

Bu gerçeği kabullenirler; ancak aralarında müthiş bir kavga başlar.

İki eşcinsel çocuktan hangisi aktif, hangisi pasif eşcinseldir?

Yani hangisi ‘erkek’, hangisi ‘kadın’ konumundadır.

Çünkü hiçbiri kendi oğlunun ‘kadın’ konumunda olmasını kabul edemez.

* * *

Bence ‘Yabancı Damat’ dizisinin en önemli yanı, işte bu basmakalıp duyguyu tersyüz etme cesaretini göstermesidir.

Damat Türk, gelin Yunanlı olsaydı, bu dizinin bizim açımızdan hiçbir özelliği olmayabilirdi.

Ama yapımcılar bu cesareti gösterdiler ve başardılar.

* * *

‘Yabancı Damat’ dizisinin Yunanistan’da gösterilen versiyonunun adını görünce, içimden şu geçti:

‘Dizinin adı bu olmamalıydı.’

Diziyi yayınlayan Mega TV, adını ‘Sınırsız Aşk’ olarak koymuş.

Bana göre son derece sıradan bir ‘soap opera’ (pembe dizi) ismi.

Dizinin Türkçe ismi de ‘Yabancı Damat’ olmamalıydı.

Ben direkt olarak ‘Yunanlı Damat’ derdim. Tabii Yunanistan’da gösterilen versiyonuna da aynı şekilde ‘Türk Gelin’ derdim.

Çünkü hem sosyolojik açıdan hem de bilgi vermesi bakımından olayın aslını en iyi anlatan ifadeler bunlardır.

Ama iki tarafın da ya aklına gelmedi, ya da hálá eski önyargıların etkisinden kurtulamadıkları için böyle ‘milliyeti’ belirsiz bir isim seçilmiş.

Dün dizinin yapımcısı Türker İnanoğlu ile konuştum.

İnanoğlu, Yunanistan’a ilk Türk filmini götüren yapımcıdır.

1967 yılında Hülya Koçyiğit’in oynadığı ‘Ayrılık’ filmini götürmüş ve film orada büyük sükse yapmıştı.

1970’li yıllardaki Yunan askeri cuntasının ilk işlerinden biri, Türk filmlerinin Yunanistan’a girişini yasaklamak olmuştu.

‘Yabancı Damat’ gece saat 23.00 sıralarında gösteriliyormuş.

Dizinin o saatteki izlenme payı yüzde 42’yi bulmuş.

Asıl ilgi çekici bilgi ise şu:

Kadın izleyiciler arasında izlenme payı yüzde 68.7 imiş.

Yani Yunanlı kadınlar diziye çok daha fazla ilgi gösteriyorlar.

* * *

Hürriyet’in Atina Temsilcisi Yorgo Kırbaki ile de konuştum.

O daha gerçekçi bir tahlil yapıyor.

‘Dizinin yayınlandığı saatte öteki kanallarda hep eski dizilerin tekrarı gösteriliyor. Bunu da dikkate almak gerekir’ diyor ve devam ediyor:

‘Ancak bu durum, dizinin başarısını hiçbir şekilde küçültmüyor. Tam aksine burada incelenmesi gereken bir sosyal fenomen haline geldi. Hakkında bir tek kötü yazı çıkmadı. Hemen herkes konuşuyor.’

Peki Yunanlılar bu dizide neyi beğendiler?

Yorgo’nun değerlendirmesi şöyle:

‘Bana göre en çok, damat ile gelinin Türk ve Yunan babaları çok seviliyor. Dedenin Yunanlılara olan tavrına ise hem gülüyorlar, hem de anlayışla karşılıyorlar. Ama filmin bence en büyük özelliği şuradan kaynaklanıyor: Yunan televizyonunda genellikle çok erotik, bol aldatmalı komedi filmleri gösteriliyor. Oysa burada erotik sahne yok; ama gülünecek çok şey var. Yabancı Damat’ın en büyük başarısı, Yunanlıları erotik olmayan bir şeye de güldürebilmesi.’

* * *

Sonuç:

Yine Yorgo’nun Atina’dan bakışı:

‘Bu işin artık geri dönüşü yok. İki halk birbirini anlamaya, birbirinin esprilerine gülmeye, birbirine ısınmaya başladı...’

Benim yorumuma gelince:

‘İş böyle olunca Mambo İtalyano tabumuz da yıkılıyor demektir.’

Yani hangisi erkek, hangisi kadın hiç önemli değil...
Yazarın Tüm Yazıları