Paylaş
Çünkü derdiniz uzun oluyor... Uzun yılların derdi... Ta gençlik yıllarınıza giden dertlerin, çöp yığını haline geldiği durumlar oluyor...
*
Son 3 günün en çok konuşulan ismi Işıl Özgentürk...
Tecavüze uğradıktan sonra intihar eden Batmanlı genç kızla ilgili bir yazı yazdı...
Ortalık karıştı...
*
Önce yazısıyla ilgili düşünceler dile getirildi...
Sonra Özgentürk’ün kişiliğiyle ilgili yargılar kesin hüküm haline geldi...
Ve sonunda sille tokat yüzüne tebliğ edildi:
“Faşist” ve “ırkçı”...
Merak ediyorum, bu hükmü bu kadar kolay dile getirenlerden kaçı “Işıl Özgentürk kimdir” deyip bakmıştır özgeçmişine...
*
Benden bir yaş küçüktür...
1948 doğumludur...
Yani bu ülkenin son 70 yıldaki bütün trajedilerini yaşamış bir kadındır.
*
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunudur.
Yani sağlam bir okuldan...
*
Solcudur... Cumhuriyet gazetesi yazarıdır.
Bir de şu özelliği vardır...
1986 yılında, yani daha 12 Eylül dönemi tam bitmeden, yani öyle bir dönemde, Türkiye’de “İnsan Hakları Derneği”ni kuran bir avuç insandan biridir.
Kimlerle mi?
Aralarında Aziz Nesin, Gülten Akın gibi yazarların, Mehmet Ali Aybar gibi Türk solunun efsane siyasetçilerinin, Cahit Talas,
Cevat Geray, Rona Aybay, Nusret Fişek gibi efsane üniversite hocalarının, Ali Sirmen gibi 12 Eylül’de hapislerde yatmış gazetecilerin bulunduğu kuruculardan biri...
*
Fikir olarak birbirimize pek sempati duyduğumuzu söyleyemem...
Bana göre, Köy Enstitüleri idealizmine takılı kalmış, Mahmut Makal ve köy romanı edebiyatının ötesine geçmemeyi tercih etmiş bir kültür neslinin mensubudur.
O Cumhuriyetçi neslin samimiyetinden şüphem yoktur, ama mesela başörtülü kadınlar için yazdığı bazı yazılara da katılmam hiç mümkün değildir.
Büyük bir ihtimalle o da benim hakkımda böyle, muhtemelen daha da ağır menfi düşüncelere sahiptir.
Fikir yapılarımıza bakınca doğaldır bu da...
*
Yazısına gelince...
Birkaç defa okudum...
- Yazılmasa daha mı iyi olurdu?
Bunun cevabı bana düşmez ama kendi açısından muhtemelen öyle...
- İfadeler kötü mü...
Evet, kötü...
- Batman’daki kadınlar için bu kadar genelleyici ve aşağılayıcı sözleri yazmak doğru mu...
Batman’ı ben de gördüm...
Evet, feodalitenin kalıntıları hâlâ var ama çok sayıda çalışan kadın gördüm ve o kadınlar bana büyük bir azim ve cesaret umudu verdi.
*
- Tecavüzcünün intihar eden kız hakkındaki, iğrenç bir erkek cehaletiyle söylenmiş, genç kızı aşağılayıcı, pornografiye giden yazışmaları yazıya dökülmeli miydi...
Kararsızım...
Bazılarına, “Serbest bıraktığınız, savunduğunuz adamın tıyneti bak neymiş” dedirtecek cinsten...
En azından benim bu adama duyduğum öfkeyi daha da arttırdı...
*
Kısaca, neresinden bakarsanız, anlık öfkeyle çok kötü yazılmış, haksızlıklarla dolu, gurur duyulmayacak bir yazı...
Ama bu yazıya bakıp Işıl Özgentürk’ün alnına anında “faşist”, “ırkçı” damgasını yapıştırmak...
Ben işte orada yokum. Hem de hiç yokum...
Zaten yıllar boyunca birikmiş derdim de burada...
*
Bu ülkenin muhafazakârı ve milliyetçisi, insanlara çok kolay “hain” damgasını yapıştırma hakkını görür kendinde...
Solcusu ise kendi gibi düşünmeyen herkese “faşist” ve “ırkçı” deme imtiyazını sadece kendine ait sayar..
*
Bunlara “yalaka”, “dönek”, “satılmış”, “fahişe” gibi etiketleri ekleyin, sonra bir de şunu hayal edin...
Sırtında yaftalarla gezen bu insanlar hakkında kapsamlı bir “Türkiye’de Kim Kimdir Ansiklopedisi” hazırlıyorsunuz...
Emin olun hepimiz kendimizi o ansiklopedide bir madde başlığı olarak görebilirdik...
Yani lakap damgası vurma imtiyazını sadece kendinde gören ötekilerin verdiği etiketlerle dolaşan süfli bir izdihamın içinde...
*
Evet, Işıl Özgentürk’ü eleştirin...
Ama kendinizi de bu ülkede “hain”, “faşist”, “ırkçı” damgalarını basma ehliyetine sahip, “ana karnına haklı düşmüşlerden” biri sanmayın...
*
En son sözüm de şu:
Meseleyi sadece “Batmanlı bacıma saldıran faşist” ile “başörtülü bacıma saldıran dinsiz hain” hücrelerine hapsetmeye kalkarsak...
Hepimizi bekleyen trajik son, kendi mahallemizde körleşmektir...
*
Baksanıza, o genç kızı intihara sürükleyen eri savunanlar bile, en ön saflarda Işıl Özgentürk’e “faşist” ve “ırkçı” diye saldırıyor.
Bu timsah gözyaşları, sizin samimiyetle örülmüş gömleklerinizi de ıslatıyor mu...
*
Benim gömleğime düşen damlalar ise gencecik yaşta umutları kırılmış mahzun bir genç kızın kurumuş, ölü gözyaşları...
Paylaş