Gözlerimle gördüm Photoshop değilmiş

Tabii ki “PKK çekiliyor”u yazar.
Birleşmiş Milletler temsilcisi şok bir açıklama yaptı.
Bütün dünya “Kimyasal silah kullanıyor” diye Esad’ın üzerine çullanırken, o çıktı, “Hayır tam aksine kimyasal silahı muhalif güçler kullanıyor” dedi.
Eee ciddi adam, ağırbaşlı gazeteci, tutar bunu yazar, analiz eder.
Ama ne dışım elveriyor, ne de içimden geliyor.
Çok önemli başka bir şeyi ele alacağım.

* * *

Dün sabah Seda Sayan’ın TV’deki programına çıktım.
Stüdyoya girdiğim an müthiş bir kadın enerjisi ile karşılaştım.
Her zamanki Seda...
Güzel, neşeli, kıpır kıpır...
Aynı zamanda da müthiş bir profesyonel.
Geçen yıldan beri gazetelerdeki fotoğraflarına bakıyordum.
Harika bir siluet.
Yüzü harika, vücudu harika...
İtiraf edeyim, bazı fotoğrafları “photoshop” ürünleri diye düşünüyordum.
Hatta “Ayarını kaçırmışlar” diye düşünüyordum.

* * *

Size gözlerimle gördüğümü anlatayım.
O fotoğraflar hiç photoshop falan değilmiş.
Seda fıstık gibi.
Hem yüzü, hem vücudu harika.
Helal olsun dedim.
Çünkü aşk kadını.
Erkeğini de aşkla yaşıyor, işini de aşkla yapıyor.

İŞTE BUDUR

Sezen’e kızanlar küsenler, gördünüz mü İzmirli arkadaşımı

12 Eylül referandumuna “Evet” dediği için ona ifrit olmuşlardı.
Yerden yere vurmuşlardı.
Gördünüz mü benim harika arkadaşımı.
Akil insan olmayı reddetti.
Sonra, herkes “Türk” kelimesinden kaçarken, o, geçen gün Almanya’da çıktı “Türk olmaktan mutluyum” dedi.
Yetmedi, herkes maşrapa maşrapa ayran içerken o çıktı, “Bir kadeh rakıyla balık yemezsen, hayatın ne anlamı var” dedi.
Şimdi anladınız mı Sezen’in kim olduğunu...
Başına buyruktur o.
Bazen başını da alır gider, kendini de...
Ama şarkıları hiç gitmez...
Son günlerde durmadan “Unuttun mu beni”yi dinliyorum.
Avare avare dolaşırken öyle iyi geliyor ki...

DOBRA KADIN

Dememiş miydim, Hülya one night stand kadını olamaz

HÜLYA Avşar için bir zamanlar, “Türkiye’nin en meşru kumasıdır” diye yazmıştım.
Türk erkekleri onu sever, onu ister.
Türk kadınları da bunu bilir.
O aynı zamanda Türkiye’nin en harbi kadınlarından biridir.
Kenan Erçetingöz’ün programına çıktı ve içinden geleni açıkça söyledi:
- “Hayatımda hoşlandığım, sevdiğim biri varsa cinsellik aklıma geliyor. Bazı tipler var, yapmış olmak için yapıyorlar. Ben de bunu anlamıyorum. 10 sene de geçse böyle durum”.
Ne demektir bunun anlamı?
Beğenmediğim, sevmediğim erkekle yatmam.
Doğrudur. Hülya, hiçbir zaman “one night stand” kadını olmadı, olmaz...
Konuşmasında bir de çok önemli bir şey daha söyledi.
Şimdi hayatında erkek yok ya, birçok arkadaşı onu birileriyle tanıştırmak için sıraya girmiş.
Ben bu buluşturma işini hayatım boyunca çok trajik bir şey olarak gördüm.
Elbette böyle “tanıştırılarak” mutlu olmuş insan da vardır.
Ama bana göre değil.
Bana göre aşk alın yazısıdır.
Tesadüfe gelir, taammüde gelmez.
Hülya da benimle
aynı fikirde.
“Ben bu işlerin
tesadüf olmasını seviyorum” diyor.

SEVDİM

Arkadaş açık açık söylüyorum: Böyle ‘anarşistliği’ özledim

BİR kere bu derginin adını acayip seviyorum:
“İzdiham”...
Çünkü “kalabalığı” hiç sevmem ama “izdihama” bayılırım.
Derginin künyesine bitiyorum:
Önce Sahibi:
“Guguba Organizasyon” adına Bülent Parlak.
İlginç tweet’ler atan bir şair.
Mesela şöyle:
“Ölüm yaşı kırka inmeli”.
“Uçak kaçırmak da güzel ama tren kaçırmak kadar romantik değil...”
Derginin bir yazıişleri sorumlusu var ama “editörleri” yok. Onun yerine “Rahatsızlar” başlığı altında 15 isim var.
Bir de “Abonelik” diye bir bölüm:
“Kıyametin kopma ihtimali nedeniyle abonelik faaliyetleri tarafımızdan reddedilmektedir”.
Seviyorum böyle “anarşistlikleri...”
Sadece sevmiyorum, özlüyorum.

ANARŞİSTLİK

Hanım çabuk başarısızlıklarımı hazırla, tekrar yola çıkıyorum

DERGİNİN son sayısındaki Berkan Ürgen’in şiirimsi aforizmalarına bayıldım.
Bir bölümünü siz de okuyun istedim:
-  Düştükten sonra kimsenin beni görmediğinden emin olmayı severim
Akbili bitmiş biriyle göz göze gelmeyi sevmem
-  Felak ve Nas surelerini severim
Kekelemeyi sevmem
-  Telefonda yer tarif ederken ellerimi kullanmayı severim
Yırtık ceset torbalarını sevmem
-  Raj Kapoor filmlerini izlerken süt içmeyi severim
Aldatılmayı sevmem
-  Yeni erkek arkadaşı adayına, eski erkek arkadaşını gıybet eden kızları sevmem
Mahşeri severim
-  O’nu tekrar görmemek için, yüzlerce kez facebook hesabımı kapatmayı severim
Füze savunma sistemlerini sevmem
-  Halı saha maçlarda toplara orta-şut atmayı severim
Hayatta göstermiş olduğum başarısızlıklarımdan dolayı kutlanmayı sevmem
-  Toplu intiharları severim
Beyaz adam olarak doğabilmek için kendilerini öldüren Guyana Kızılderililerini sevmem
-  Şiir okumayı sevmem
Mızıkayla blues çalmayı severim
-  Topraklı prizimi severim
Adli tıp raporlarını sevmem
-  Gasalları severim
Demokrasiyi sevmem
-  Yıllarca unutmaya devam ettiğim ismini
Gecenin üçünde sevmem
Seni özlemeyi sevmem
Gecenin üçünde
Sevmem
Özlemek, yalnızlığın kendi
kendini yönetmesidir.