Paylaş
Yani kiraz çiçeklerinin açıldığı bir Japon ilkbaharı gibi geldi bana...
*
Başından beri Kazdağları ile ilgili bu duyarlılığı hep siyasetin çok üzerinde bir şey olarak görmeyi arzuladım.
Gözümün önüne 1970’li yıllarda Fransa’da ilk ekolojist, çevreci hareketlerin başladığı günler geldi.
O kelime o günlerde, merkezdeki ve kenardaki yerleşik siyasi hareketlerin pek önemsemediği, hatta mesafeli durduğu bir duyarlılığı temsil ediyordu.
*
Fazıl’ın piyanosuna bakarken, gerilere döndüm.
Benim neslimin siyasi çocuklarının miladı 1968’dir...
Çünkü onlar olayın hep siyasi boyutuna baktılar.
Benim miladım ise 1969 oldu... Çünkü gözüm hep mevcut siyaset çemberinin dışında kalanlardaydı.
O yıl dünyanın çehresini oluşturan ve yeni nesillere de birer ikona olarak aktarılan devrim niteliğinde öyle şeyler meydana geldi ki...
Hemen hepsi klasik siyasetin dışında, üstündeydi.
*
Aradan 50 yıl geçti...
O gün 22 yaşındaydım...
Bugün 72...
Ve şunu düşünüyorum.
Bugün 22 yaşında olan gençler, benim yaşıma geldiklerinde, yani 50 yıl sonra, bugünden neleri hatırlayacaklar...
*
Hiç şüpheniz olmasın ki, pazar günü Kazdağları’nda çalınan o piyano ve bu sakura fotoğrafı hatırlanacak.
AK PARTİ FAZLA ÜZERİNE ALINMAYARAK DOĞRU YAPTI
BU gösterilerin başından beri bir şey dikkatimi çekiyor.
AK Parti tarafından bazı tepkiler oldu, ama öyle pek yüksek tonda değildi.
Hatta bu altın kontratının CHP’liler tarafından verildiğini söyleyerek kendi üzerlerine de almadılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan keskin bir tepki ortaya koymadı.
AK Parti de bu duygu hareketini kendine karşı bir hareket olarak görmeyip üzerine alınmayarak doğru bir şey yapmıştır.
Çünkü bu, yeni Türkiye’nin hepimizi birleştirmesi gereken, henüz doğmamış çocuklarımıza karşı görevimizi yerine getirmeye çalıştığımızı anlatan bir fotoğraftır.
Genç nüfusta ve şehirlerde yeni bir oy tabanı arayan partinin bu duyarlılıklara ilgisiz kalmaması akılcı bir strateji olur.
50 YIL ÖNCE O YIL, 1969: BİR YILDA NELER OLDU
- 12 Ocak: Led Zeppelin’in, pop müzikte devrim sayılan ilk albümü çıktı.
*
- 10 Mart: Mario Puzo’nun, daha sonra filme çekilerek dünyayı etkileyecek romanı “Godfather” (Baba) yayınlandı.
*
- 23 Mayıs: The Who, pop kültürünü hâlâ etkileyen “Tommy” albümünü çıkardı.
*
- 1 Haziran: Lady Gaga’ya göre John Lenon’un, bütün dünyadaki barış hareketlerini en çok etkileyen şarkısı “Give Peace a Chance” bir otel odasında bestelendi.
*
- 28 Haziran: New York polisinin Greenwich Village semtinde Stonewall adlı gay’lerin devam ettiği bir kulübe yaptığı baskın, dünya “gay hakları hareketinin” başlamasına neden oldu
*
- 5 Temmuz: Mick Jagger, Hyde Park’ta kaybettikleri arkadaşları Brian Jones için verilen konserde Percy Shelley’in “Adonais” şiirini okudu.
*
- 14 Temmuz: Sinemada “Karşı Kültür” hareketini başlatan “Easy Rider” filmi gösterime çıktı.
*
- 21 Temmuz: İnsanoğlu Ay’a ilk adımını attı.
*
- 8 Ağustos: Beatles’ın artık ikonalaşan ünlü “Abbey Road” fotoğrafı çekildi.
*
- 9 Ağustos: Bu yıl Tarantino’nun filmi ve Mindhunter dizisinin ikinci sezonu ile yeniden konuşulmaya başlayan Charles Manson’a bağlı kişiler Sharon Tate’in evindeki katliamı yaptı.
*
- 15-18 Ağustos: Dünya pop müzik tarihini etkileyen ve gerçek anlamda festivaller dönemini açan 500 bin kişinin katıldığı
Woodstock festivali yapıldı.
*
- 21 Ağustos: Dünya giyim anlayışını köklü biçimde etkileyen, bir anlamda Levi’s dönemini kapatan ilk GAP mağazası San Francisco’da açıldı.
*
- 2 Eylül: Dünya bankacılık tarihi altüst eden ilk ATM makinesi New York’ta hizmete girdi.
*
- 23 Eylül: Western filmlerde klasik Amerikan değerleri dönemini kapatıp 1960’ların “Savaşma seviş” anlayışını açan “Butch Cassidy and Sundance Kid” filmi gösterime girdi.
*
- 5 Ekim: Müesses Anglosakson nizamına bodoslama saldıran, muhalif kapkara mizah dönemini açan “Monty Python” dizisi BBC’de yayına sokuldu.
*
- 29 Ekim: ARPANET aracılığıyla, California Üniversitesi ile Stanford Üniversitesi’ndeki iki bilgisayar arasında ilk mesaj iletildi.
*
- 3 Kasım: Bugün günlük hayatımızın en önemli unsurlarından biri olan ve spor ayakkabı dalında ilk efsane sayılan Adidas Superstar sneaker piyasaya çıktı.
*
Bunların her biri 50 yıl sonra bugünün insanının hayatını köklü biçimde etkilemeye devam ediyor.
EGE SOKAKLARINDA EL ELE BİR CUMHURBAŞKANI VE EŞİ
DÜN yazımı bitirdim gönderdim...
Sonra bu fotoğraf geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Muğla’da el ele dolaşıyorlar...
Fonda tipik bir Ege görüntüsü...
Hep söylüyorum...
Cumhurbaşkanı’nı Ege’de daha sık görmek istiyorum...
İşte böyle Ege’nin sokaklarında, rahat bir şekilde.
Ahmet Necdet Sezer bu ülkede 7 yıl cumhurbaşkanlığı yaptı.
Onun Ege’de bir tek kare fotoğrafını görmedik. 35 milyon turistin geldiği cıvıltılı bir bölge burası...
Umarım Cumhurbaşkanı’nı bundan böyle daha sık Ege’de görürüz.
Urla’da evi var...
İnşallah bir gün onu Urla pazarında da böyle görürüz.
Ege insana huzur veren bir coğrafyadır...
O sokaklar buluşturur...
Konuşturur...
Uzlaştırır...
SEÇİME KATILMA ORANI VE ÜÇ BAŞKANIN OYLARI
DÜN görevden alınan üç belediye başkanının 31 Mart performansları şöyle:
*
- Diyarbakır: Seçime katılma oranı yüzde 78...
Yani dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bile görülmeyen bir katılım.
Belediye başkanı Ahmet Selçuk Mızraklı oyların yüzde 63’ünü almış.
Yani Türkiye’de en yüksek oyla seçilen belediye başkanlarından biri.
*
- Mardin: Seçime katılma oranı yüzde 80.
Yani her 10 seçmenden 8’i oy kullanmış...
Belediye başkanı Ahmet Türk oyların yüzde 56’sını almış.
*
- Van: Seçime katılma oranı yüzde 78.
Belediye başkanı Bedia Özgökçe Ertan oyların yüzde 54’ünü almış.
Yani İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun aldığı oranda oyu var.
*
AK Parti 17 yıldır millete hep şunu söyledi:
Seçilmiş kişilerin ödül ve cezasının verileceği tek yer sandıktır.
*
Acaba diyorum...
Bu seçim performansına da bakıp...
Üç belediye başkanına, hiç olmazsa uygulamalarını göreceğimiz bir süre tanınsaydı, AK Parti’nin kuruluş felsefesine daha uygun bir strateji olmaz mıydı.
Paylaş