Paylaş
Önce benim bir yanlışımı düzelttikleri için...
Sonra da ödüllük bir gazetecilik yapıp, 15 Temmuz darbesi ile ilgili gizli kalmış çok önemli bir belgeyi ortaya çıkardıkları için.
Şimdi geleyim asıl meseleye...
Aylardır yazılan “esrarengiz Binbaşı H.A.” olayı giderek dallanıp budaklanıyor.
Ben dahil, herkes adının baş harflerinin H.A. olduğunu zannediyordu, gerçek adının O.K. olduğu ortaya çıktı.
Ben dahil herkes bu binbaşının hapiste olduğunu sanıyordu, MİT’te işe alındığı ortaya çıktı.
Ben dahil herkes, ifadesinin alınmadığını sanıyordu, Yeni Şafak gazetesi ifadesinin alındığını ortaya çıkardı.
Sedat Ergin dün Hürriyet’te her gazeteciyi kıskandıracak bir araştırmacılıkla bu işin detaylarına indi.
Ne yazık ki, dün sanıkları, göstericiler arasından geçirilerek mahkemeye getirilen bu davada bu gerçekleri göremeyeceksiniz.
Çünkü ‘esrarengiz binbaşı’nın ifadesi iddianameye konulmadı.
Şimdi gelin, 15 Temmuz günü saat 14.20’de MİT’e gelerek darbe ihbarı yapan, “eski FETÖ’cü”, “yeni MİT’çi” esrarengiz O.K.’nın ifadesinde neler söylediğine bir kere daha bakalım.
ESRARENGİZ BİNBAŞI 'BU GECE ÇOK KAN DÖKÜLECEK' DEMİŞ
‘ESKİ FETÖ’cü’, “yeni MİT’çi” esrarengiz binbaşı O.K. ifadesinde diyor ki:
“MİT’te bana ne olacağını sordular, ben de ‘Büyük bir faaliyet olabileceğini, hatta darbe faaliyeti olabileceğini’ söyledim.”
“Çok kan akacak dediklerine göre, bu faaliyetin iyi niyetli bir faaliyet olmadığını söyledim.”
“Hatta kendilerine, YAŞ kararlarında FETÖ’cülere karşı büyük bir temizlik olabileceği sürekli yazılıyor. Bu nedenle YAŞ öncesinde bir darbe faaliyeti olabileceğini söyledim.”
İfade orada... Bulup çıkaran ben değilim.
İktidara en yakın gazetelerden biri olan Yeni Şafak’ın arşivinde duruyor.
Yani milli hafızamıza girdi.
Bakalım yargının hafızasına da girebilecek mi...
BU SORULAR YANITLANMADIKÇA SİZ TATMİN OLABİLECEK MİSİNİZ
Esrarengiz Binbaşı O.K., açıkça ‘Darbe’ istihbaratı verdiği halde niye o kadar vakit kaybedilmiştir?
Gelen istihbarat bu kadar ciddi olduğu halde niye Cumhurbaşkanı, Başbakan, Savunma ve İçişleri bakanları bilgilendirilmemiştir?
MİT Müsteşarı’nın, Cumhurbaşkanı’nın koruma müdürünü arayıp “Orayı koruyabilir misin” diye sorduğu açıklandı. Koruma müdürü bu bilgiyi Cumhurbaşkanı’na iletmiş midir?
Esrarengiz binbaşının ifadesi bugüne kadar neden gizli tutulmuş, neden iddianameye konulmamıştır?
Esrarengiz binbaşı neden MİT’te görevlendirilmiştir?
KOMİSYON 15 TEMMUZ DARBE RAPORUNU YAZMAMALI
15 Temmuz darbesini inceleyen komisyonunun görevi 4 Ocak 2017 günü sona erdi.
Raporla ilgili açıklama yapan başkan Reşat Petek, “Darbe Komisyonu 141 kişiyi dinlemiştir. Bu dinlemeler, çalışma ziyaretlerinde aynen burada olduğu gibi ofis çalışma ortamı olarak tahsis edildi. 142 saat 21 dakika çalışıldı” dedi.
Aradan neredeyse 5 ay geçti ve komisyonun raporu hâlâ ortada yok.
Bence artık yazmaları için de bir gerek yok...
15 Temmuz gününün karakutusu açılmadıkça, o kozmik odaya girilmedikçe...
Yazılacak raporun ne itibarı olacak, ne de kamuoyunu ikna edebilecektir.
Aynı şeyi, önceki gün çok çarpıcı bir fotoğrafla başlayan davalar için de söylüyorum.
Hem adaletin, hem iktidarın, hem muhalefetin, hem medyanın, o gece hayatını kaybeden 250 insana ve ailelerine karşı manevi bir sorumluluğu var.
Bu sorumluluğu taşımak hepimizin görevidir.
MEĞER BİR İNSAN MAÇTA NE HALLERE GİRERMİŞ
İNSAN oturduğu yerde fark edemiyor.
Her şey bitip fotoğraflar önüne geldiğinde, bir maç sırasında ne hallere girdiğinizi görüyorsunuz.
Agence France-Press’in fotomuhabiri Bülent Kılıç maç sırasında benim şu hallerimi görüntülemiş. Şimdi onları yorumluyorum.
ÜÇLÜK BİR ATIŞIN POTAYA GİRDİĞİ AN
BASKETTE taraftarın en yukarı çıktığı an bu...
Bir üçlük potaya girerken, siz de işte böyle bir havaya giriyorsunuz. Sendromlar şu:
Sağ kol ve sağ elin işaretparmağı otomatik bir refleksle ileri doğru fırlıyor. Sol kol ise tamamen kontrolden çıkmış, spastik bir duruma geçmiş.
Hançere geriliyor, yanak kasları hançerenin emrine giriyor.
RAKİP TAKIM ATAKTA SİZİN GÖZÜNÜZ KAPALI
RAKİP takımın oyun kurucusu atağa kalkmış ve top rahatça üçlük pozisyonuna girmiş ‘shooter’ın elinde...
Artık o tarafa bakamıyorsunuz. Kulağınız gelecek seste... Tam sol karşınızdaki rakip takım ‘bench’i var.
Oradan alkış sesi gelmişse, sayı olmuş demektir.
Bakmadığınız taraftan büyük bir alkış yükselmişse, rakip ıskalamıştır. O an siz de ayağa fırlarsınız.
İşte bu tam o anın fotoğrafı.
HAKEMİN KARARINI BEĞENMEDİĞİM AN
TARAFTAR psikolojisinin en kötü hali...
Hakem takımınız aleyhine düdük çaldığı an, tarafsızlık kantarınız bozuluyor, içinizdeki taraftar anında fanatiğe dönüşüyor.
İşte bakın nasıl bir öfkeyle bağırıyorum... Oysa hareketi tam olarak görmüş bile değilim...
FARK AZALINCA MORAL ALKIŞI
OLYMPIAKOS’la aradaki fark 10’dan 4’e inmiş.
Rakip takım moral üstünlüğünü almış, sizinkilerde bir düşüş seziyorsunuz.
Tam moral verme zamanıdır.
Ortada fol yok yumurta yokken ayağa fırlıyor ve takımınızı alkışlamaya başlıyorsunuz.
Aslında morali dipte olan takımınız değil, kendinizsiniz.
Yani kendinizi alkışlıyorsunuz.
EN ŞUURSUZ HAREKET ANI
TAKIM hücumda...
Başkan dahil herkes nefesini tutmuş bekliyor.
Ama sizin otomatik refleks zembereğiniz boşalmış.
Kollar ve yüz kontrolsüz şekilde kararını vermiş bile.
Daha top potaya girmeden, siz sayıyı yapmışsınız.
İşte bu tam o anın fotoğrafı.
TÜRK HAVA YOLLARI'NA ALKIŞ
HAKKINI verelim.
Bugün Euroleague Avrupa’da bu noktaya geldiyse, Türk Hava Yolları ve onun Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın büyük katkısı var.
Basketbola inandı ve yatırım yaptı.
Terör nedeniyle birçok organizasyon Türkiye’deki faaliyetini iptal ederken o, böylesine büyük bir organizasyonu İstanbul’da başarı ile gerçekleştirdi.
2024 yılında Avrupa Futbol Şampiyonası’nın Almanya mı yoksa Türkiye’de mi yapılacağının kararının verileceği günlerde ülkemize çok etkili bir referans sağladı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş