Paylaş
Bu cumartesi günü İstanbul'da önemli bir uluslararası toplantı başlıyor. Toplantı iki bakımdan ilginç.
Birincisi, ‘‘Kafkas İstikrar Paktı’’ fikrinin yeniden canlandırılmasında önemli bir adım olacak.
Toplantının asıl amacı bu.
GÖLGEDEKİ BULUŞMA
Ancak bu toplantının gölgesinde ikinci bir gelişme daha söz konusu olacak.
Toplantıya katılmak üzere Erivan'dan bazı sivil toplum ve hükümet toplum örgütü temsilcileri de İstanbul'a gelecek.
Dolayısıyla bu konferans, Fransız Parlamentosu'nun kabul ettiği sözde Ermeni soykırımı kanununun gerginleştirdiği ilişkiler ertesinde ilk Türk-Ermeni buluşması olacak.
Biri hariç, konferansa katılacak bütün ülkelerin temsilcileri ülkelerindeki Türk büyükelçiliklerine başvurarak vizelerini aldılar.
Ermeni temsilciler ise, ya ABD'den, ya Fransa'dan ya da Moskova üzerinden gelebilecekler.
Çünkü Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki yok.
‘‘Kafkas İstikrar Paktı’’ Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in öncülüğünde doğan bir istikrar arayışıydı.
Ancak onun görevden ayrılmasıyla birlikte bu fikir de unutuldu.
Daha sonra Rusya Devlet Başkanı Putin bu fikrin üzerine atıldı.
Şimdi bu fikrin canlanması için zemin hazırlanıyor.
Toplantıyı Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı düzenliyor.
Bu vakfın başında Türkiye'nin en başarılı büyükelçilerinden biri olan Özdem Sanberk bulunuyor.
Yani toplantıyı resmi bir kuruluş değil, bir sivil toplum kuruluşu düzenliyor.
AÇILIŞ RESMİ
Ancak konferansın açılışını resmi bir kişi yapacak.
The Marmara Oteli'nde düzenlenecek olan toplantı Dışişleri Bakanı İsmal Cem'in konuşması ile açılacak.
Konferansa katılacak olan ülkelere bakıyorum:
Türkiye, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna, Rusya, ABD, Almanya, İngiltere.
Ayrıca, Avrupa Birliği ve AGİT de konferansa temsilci gönderiyor.
Fransa ve İtalya ise henüz katılıp katılmayacağını bildirmemiş.
Türkiye yakın bir süreye kadar bu tür girişimlerde hep öncülük yapıyordu. Ancak son zamanlarda bu konularda biraz geri planda kaldı.
Şimdi yeniden bir açılım başlıyor.
Dışişleri Bakanı Cem'in İran gezisini de bu çerçevede değerlendirebiliriz.
Konferans sonunda bir bildiri yayınlanıp yayınlanmayacağını sordum.
Yayınlanmayacakmış.
Bu da insanların meseleleri daha rahat tartışmasını sağlayabilir.
Çünkü bu tür toplantılarda ortak bildiri her zaman ciddi bir stres konusu olur.
KARABAĞ GÖRÜŞMECİSİ
Konferansa ABD'den katılacak kişiler arasında dikkatimi çeken bir isim var.
Carey Cavanaugh, Dağlık Karabağ konusundaki özel görüşmeci.
Böylece o da İstanbul'da Ermeni ve Azeri temsilcilerle gayri resmi bir sohbet yapma imkánı bulacak.
Tabii konferansta Türklerle Ermeniler bir araya gelirken, Azerbaycan'daki bir milyona yakın Dağlık Karabağ göçmeninden de herhalde söz edilecek.
Kafkasya ilginç bir bölge.
Bütün dünya ekonomik gelişmeden payını alırken bu bölge hálá geri kalmışlıkla, hatta açlıkla mücadele ediyor.
Orta Asya'ya giden yollarda can ve mal güvenliği yok.
Dolayısıyla ticaret de gelişemiyor.
O nedenle bu bölgede istikrar arayışı çok önemli.
ERMENİ GÖÇÜ
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilere gelince...
Aslında iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşaması için çok iyi bir psikolojik iklim vardı.
Ne yazık ki Fransız Parlamentosu'nun çıkardığı kanun, bu psikolojik iklimi fena halde torpilledi.
Şimdi ABD de aynı şeyi yaparsa, bu ilişkiler daha da yara alacak.
Sonunda olan yine Ermenistan'a olacak.
Bu ülke durmadan insan kaybediyor.
Nüfusunun neredeyse yarısına yakını başka ülkelere göç etti.
Oysa Türkiye ile ilişkilerini düzeltse, bu sorununa da çare bulabilir.
Ekonomisi açılır, canlanır.
Umarım cumartesi günü İstanbul'da sağduyu hakim olur.
Paylaş