Erkeğe mi ihanet vatana mı

KIZIN adı Jezebel.Tabii bu onun mesleğini icra ederken kullandığı takma isim.

Asıl adını sormaya bile gerek yok, çünkü asla söylemeyecektir.

Onu haziran ayı başında Cape Town’a gittiğimde tanıdım.

Tanıdım derken, hayatını bir dergide okudum.

Cape Town’ın gece kulüplerinden birinde "Lap dance" yapıyormuş.

Lap dance, erkeklerin oturduğu masanın önüne gelip, para karşılığında özel striptiz yapan kızların dansına verilen isim.

* * *

Derginin muhabiri soruyor:/images/100/0x0/55ea8455f018fbb8f88520b1

"Neden striptiz yapıyorsunuz?"

Jezebel’in cevabı şöyle:

"Çünkü soyunmayı seviyorum."

Genç kadının bu direkt cevabı, muhabirin ezberini bozuyor.

Arkasından bir cümle daha:

"Dans etmeye tutkunum. Hangi kulüpte dans ediyorum hiç önemli değil. Dans benim için erotik bir tutku. Hayatımda başkalarının önünde soyunmak benim için hiç sorun olmadı. İnsanlar bana baktıkça ben kendimi daha iyi hissediyorum. Çünkü onları hipnotize ettiğimi hissediyorum."

Doğrusu striptiz yapan kızların böyle bir psikolojisi olduğunu hiç düşünmemiştim.

Bize anlatılan şehir efsanesi şöyleydi.

Bunlar daha çok üniversiteli kızlar ve okul parası kazanmak için bunu yapıyorlar.

* * *

Bunları okurken aklıma Mata Hari geldi.

Mata Hari’yi hepimiz biliriz de, hikáyesini bilenimiz o kadar çok değildir.

Asıl adı Margaretha Zelle.

Hollandalı bir dansöz.

Erkekleri çok etkileyen bir tarzı var.

Egzotik bir kadın.

Oryantal danslar yapıyor.

Bu cazibesi ile, Birinci Dünya Savaşı’nın siyaset kulislerine giriyor.

Amerikalı, Fransız, Alman, Rus üst düzey birçok yönetici ve subayı tanıyor.

Sonunda Paris’te casusluk yapıyor iddiası ile tutuklanıyor.

Almanya hesabına casusluk yapıp, on binlerce Fransız askerinin ölümüne yol açmak suçuyla idama mahkûm ediliyor.

Ve 1917 yılında kurşuna dizilerek idam ediliyor.

İdam edildiği gün 41 yaşındadır.

Yani bir kadının, iktidarının gücünde olduğu bir yaşta...

Mata Hari gerçekten casus muydu?

Yoksa beceriksiz Fransız yöneticilerinin bulduğu bir "günah keçisi" mi?

Bence birçok duygu bunun içine karışmıştır.

Kendi kendime hep şunu soruyorum.

Acaba idamına neden olan asıl sebep, vatana ihaneti mi, yoksa bir erkeğe ihanet midir?

Böyle durumlarda her şey birbirine karışır.

* * *

İhanete uğramış, amacına ulaşamamış, aradığını bulamamış, yüz bulamamış bir erkeğin intikam duygusu nerede biter, vatana ihanet suçlaması nerede başlar?

Bilemem.

Ama insana ait şu duyguyu çok iyi bilirim.

"Vatana ihanet" suçlaması, karakteri zayıf insanların en ucuz sığınağıdır.

İftiraların en ucuzu ve ne yazık ki en etkilisidir.

O yüzden, korkak bir erkeğin en kalleş silahıdır bile diyebilirim.

Mata Hari’nin şu fotoğrafına her bakışımda erkeğe ait bu en küçük duygu aklıma gelir.

Gelir ve erkek olarak çok utanırım...
Yazarın Tüm Yazıları