Erdoğan, Biden'a fesli bir boksörü anlatacak

Önceki gün aldığım bir bilgiye göre Erdoğan bu görüşmede ABD Başkanı’na bir boksörden söz edecek.

Bir de kitap hediye edecek.

Kitabın adı da şu: “A Golden Heart Mitten...”

Yani “Altın Kalpli Eldiven...”

*

Önceki gün AKP’li bir başkanla ringe çıktım.

Beyoğlu’nun göbeğine kurulmuş bir ringin kenarındaki halatları kaldırıp birlikte içine girdik ve bu fotoğrafı çektirdik.

Ringe çıkma daveti Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’dan geldi...

Beyoğlu’nun ortasında, Galatasaray Lisesi’nin ana giriş kapısında, küçük ama çok anlamlı bir açık hava sergisi düzenlemiş.

Serginin adı “Altın Kalpli Eldiven...”

*

Sergi Türkiye boks tarihinin en önemli iki isminden biri olan Garbis Zakaryan’ın hayatı ile ilgili...

Ermeni asıllı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı o...

Benim gençliğimde gerçek bir Türkiye efsanesiydi...

Beyoğlu Belediyesi onun hayatını fotoğraflarla anlatan bir sergi hazırlamış.

Küçüklük fotoğrafından son yolculuğuna uğurlandığı güne kadar hayatının birçok kesiminden fotoğrafları görüyorsunuz.

Son fotoğrafı ise Ermeni kilisesinde büyük bir kalabalığın içinde Türk bayrağına sarılı tabutunu eller üzerinde taşınırken gösteren kare...

*

Serginin bir de İngilizce kitabı hazırlanmış.

Fotoğraflarda önemli bir de ayrıntı var.

Her fotoğrafın altında Türkçe ve İngilizce açıklamaya yer verilmiş. Bunların yanında üçüncü bir dilde daha açıklama konmuş.

Ermeni alfabesinin harfleriyle Ermenice kısa metinler...

*

Beyoğlu Belediye Başkanı bu sergiyi Cumhurbaşkanı’na anlatırken, “Başkan Biden’la yapacağınız görüşmede belki bu kitaptan da söz edebilirsiniz” demiş.

Bence de güzel bir öneri...

Türkiye’de doğmuş büyümüş, askerliğini Türk ordusunda yapmış, Türkiye’de hayata veda etmiş, son yolculuğuna kendi arzusu ile Türk bayrağına sarılı tabutla çıkmış bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı....

*

Garbis Zakaryan gençliğimde benim idollerimden biriydi.

Sergide onun hiç bilmediğim bir fotoğrafını gördüm.

Fesli bir pozuydu...

Teşekkürler başkan.

Harika bir sergi...

Nur içinde yat sevgili Garbis...

Ay-yıldızlı formayı hep göğsünde ve yukarılarda taşıdın...

6-7 EYLÜL OLAYLARI  SIRASINDA EVİ BASILMIŞTI

GARBİS Zakaryan sergisini gezerken aklıma geçtiğimiz yıllarda okuduğum, onun hayatını anlatan kitap geldi.

Yazarı Emina Temel, Nusaybin doğumlu bir Kürt kadını...

Şehir planlamacısı ve bir süre spor muhabirliği de yapmış. Çok renkli, roman tadında bir kitap çıkmış ortaya.

Kitabın en acıklı bölümlerinden biri de 6-7 Eylül olayları sırasında evinin basılmasını anlattığı sayfalar...

Ama görüyorsunuz ki bu hoyratlıklar bile onu ülkesine küstürmemiş...

Kitabın kapağını çok sevdim. Çünkü kapakta ön plana Garo’nun (onun halk ve aile arasındaki lakabı) değil, büyük aşkı karısı Ersilya’nın fotoğrafını koymuş.

Hepinize tavsiye ederim.

...............................

- Emina Temel: “Garo Nerdesin”, Eton, 2017

BAŞKANLA BİR BEYOĞLU TARİH TURU YAPACAĞIZ

SERGİYİ gezmeden önce başkanla biraz sohbet ettik.

Beyoğlu tarihi ile ilgili bana hiç bilmediğim çok ilginç şeyler anlattı...

Gençlere Beyoğlu tarihi turları düzenliyorlarmış.

Önümüzdeki günlerde birlikte de böyle bir tarih turu yapacağız.

Tahmin ediyorum sizin de ilginizi çekecektir.

‘SADAKATSİZ’İN SEZON FİNALİNDE YİNE O HARİKA FİKRET KIZILOK

KANAL D’nin bu yıl televizyon programlarına damgasını vuran dizisi “Sadakatsiz” geçen çarşamba harika bir sezon finali yaptı.

Final bölümünde bir sahnede Fikret Kızılok’un “Bu Kalp Seni Unutur mu” şarkısı vardı. Ne şarkıymış bu yahu... Çoğumuz geç keşfettik...

Ama öylesine yerleşti ki şahsi dünyalarımıza, öyle anlarda çıkıp geldi ki bizlere... O gecikmeyi fazlasıyla telafi ettik...

Sen de nur içinde yat Fikret Kızılok...

Çok özel ve duygulu anlarımızda epey güzel kanımıza girdin yani...

Çok iyi geldin bize...

TÜRKİYE YENİ NESİL AŞIDA FAZ 1 AŞAMASINA GELDİ

BU yılın ocak ayında İzmir Ege Üniversitesi’nde gözlerden kaçan bir atama yapıldı. Üniversite rektörü Prof. Necdet Budak, yeni bir bölümün açıldığını ve başına müdür olarak Prof. Adnan Yüksel Gürüz’ün getirildiğini açıkladı. Bölüm, aşı araştırmaları yapacaktı.

*

Ama amaçları yazılırken, şöyle küçük bir cümle eklenmişti: “Yenilikçi ileri biyoteknolojik aşıların geliştirilmesi...”

Bu cümlenin altındaki gerçek şuydu:

Kurulan yeni birim, DNA bazlı yeni nesil aşı teknolojisini geliştirecekti. Yani BioNTech’in açtığı yolda ilerleyecekti.

*

Peki ne oldu ondan sonra?

- Aşının preklinik çalışmaları tamamlandı.

- Faz 1 için yerli bir ilaç firması ile anlaşmaya varıldı.

Firmanın ismini de biliyorum ancak henüz resmi imzalar atılmadığı için adını veremiyorum.

*

Ancak bu ileri aşamaya gelen birimin şu an bir sorunu var.

Bu birim için rektörlük 5 bin metrekare yer temin etmiş ama sorunları var.

İnşaatın başlaması için 5 milyon Euro’luk desteğe ihtiyaç var.

Eczacıbaşı, birimde kullanılacak ürünler için söz vermiş.

Kulağıma geldiğine göre Koç Vakfı da projeyi inceliyormuş.

Umarım gerçekleşir ve Türkiye yeni nesil aşı konusunda dünyadaki ender sayıda üretici ülke arasına girer.

O, MÜZİĞİN GÖBEKLİTEPE’SİNİ KEŞFEDEN BÜYÜK ARKEOLOGDU

ÇOĞU insan gibi ben de Hasan Saltık’tan önce “Kalan Müzik” adını duydum...

Daha doğrusu üzerinde “Kalan Müzik” yazan harika CD’lerden...

Önümüze, hiçbir yerde bulamayacağımız, daha önce hiç duymadığımız öyle şahane şarkılar geliyordu ki...

“Kim bunları yapan insan” diye merak etmeye başladık...

Altından Hasan Saltık çıktı...

*

Ona herkes müzik etnoloğu diyordu...

Bense müzik arkeoloğu diyorum...

Türkiye’de müziğin Göbeklitepe’lerini kazan, bulan, hepimize kazandıran büyük sanatçıydı...

Konservatuvar eğitimi yarım kalmıştı ama o hepimizin gözünde emeritüs profesör olarak mezun oldu bu hayattan...

Kayıp Türk müziğinin, Kürt, Ermeni, Yahudi, Arap müziğinin bu bölgedeki antikacısıydı.

Elleriyle, tırnaklarıyla kazdı Mezopotamya’nın, Münbit Hilal’in müzik höyüklerini...

*

Bir Hasan Saltık daha kolay kolay gelmez bu coğrafyaya...

O yüzden Türkiye, Mezopotamya, bütün bu coğrafya için büyük, ama çok büyük bir kayıptır...

Nur içinde yat sevgili arkadaşım.

Bize öyle muazzam bir müzik arşivi bıraktın ki, hayatımız boyunca dibini bulamayız.

Yani hayatımız boyunca seni unutamaz, hep hayırla yâd ederiz...

YARIN: CİHANGİR’İN HÂKİMİ KİM: BEYAZ TÜRKLER Mİ BEYAZ KÜRTLER Mİ

- Upper Cihangir’in yeni nüfus yapısı kimlerden oluşuyor? Solcu enteller mi daha fazla, liberal enteller mi? Gündemi “heteronormatifler” mi belirliyor, yoksa “feminist” ve “LGBT”ciler mi?

- Gayriresmi açılışını yapan Upper Cihangir kafelerinde geçen hafta en çok dedikodusu yapılanlar kimlerdi?

- GÜNÜN TARTIŞMASI: Kadınlar sevişirken göbeğini saklamalı mı... (Cinsiyetçilik yaptığımı sanmayın. Tartışmayı bir kadın başlattığı için böyle yazdım.)

YARIN BURADA “UPPER CİHANGİR AÇILIŞ” ÖZEL SAYFASINDA