Paylaş
Mesaj genç bir şifre çözüm uzmanından geliyordu. Ve bu mesaj benim gibi milyonlarca sinema izleyicisini de yakından ilgilendiren bir konu üzerineydi.
Dünyanın birbirinden uzak üç ayrı yerindeki üç genç bilgisayar uzmanı bütün dünyanın 51 yıldır merakla beklediği bir şifreyi çözdüklerini iddia ediyorlardı.
Neydi bu geçen hafta cuma günü FBI’a ulaşan çözülmüş şifre...
Şimdi 51 yıl önceye dönelim.
HALEN TÜRKİYE’DE DE GÖSTERİLEN ZODIAC FİLMİNİN ŞİFRELERİ
Amerika’nın San Francisco şehri 1969 yılında işlenen bir cinayetle sarsıldı...
Temmuz ayı içinde bir araba içinde yan yana oturan bir genç kız ve erkek kimliği belirsiz biri tarafından tabancayla vurulup öldürülmüştü. Bir süre sonra göl kenarında sevişen iki genç, bir katil tarafından öldürülünce işin rengi değişmeye başladı...
Bir süre sonra başlayan bazı gelişmeler neticesinde San Francisco cinayetleri Amerika tarihinin en esrarlı olaylarından birine dönüşecekti.
Ünlü yönetmen David Fincher 6 kişinin öldürüldüğü bu seri cinayetleri anlatan efsane bir film yaptı. Bugün sinema tarihinin en önemli thriller örneklerinden biri sayılan bu filmin adı “Zodiac”tı... Bu film halen Türkiye’de streaming platformlarda gösteriliyor. Ben bugüne kadar en az 5 kere seyrettim.
ZODIAC İŞARETLİ 340 KARAKTERLİ ŞİFRELİ DÖRT MEKTUP GELİYOR
Ortada bir seri katil vardı ama öteki seri katillerden farklıydı.
Bölgenin en büyük gazetesi San Francisco Chronicle’a şifreli mektuplar gönderiyordu.
Söz konusu mektup 340 karakterden oluşan şifreli bir mesajdı.
Ne var ki 51 yıldan bu yana o şifreleri kimse çözememişti.
FBI’da bir şifre kırma ekibi yıllarca bunun için çalışmıştı.
Bu şifreler için “Şifre dünyasının kutsal kâsesi” deniyordu. Yani Hazreti İsa’nın asırlardır peşinde koşulup da bir türlü bulunamayan, son yemekte kullandığı kâsenin sırrı gibi bir şey haline gelmişti. İşte bu üç şifreli mektuptan en uzunun şifresi 51 yıl sonra çözüldü.
ŞİFREYİ ÇÖZEN İKİ KELİME VE BİR CÜMLE NEYDİ
Şifre, ABD’de Virginia’da yaşayan David Oranchak, Avustralya’nın Melbourne şehrinde yaşayan Sam Blake adlı bir matematikçi ve Belçika’da yaşayan Jarl Van Eycke isimli bir bilgisayar yazılımcısının ortak çabasıyla çözüldü.
Şifreyi çözmeleri 14 yıl sürdü.
Bu üç kişi, 650 bin muhtemel çözüm üzerinden deneme yanılma yoluyla ilerlediler.
Sonunda 340 karakterlik mektupta geçen iki kelime ve bir cümlenin dikkatlerini çekmesi sonucu şifre çözüldü:
Bu cümle şuydu:
“Gaz Odası...” ve “Beni yakalamaya çalışanlar...”
Bu iki anahtar kavram bulununca şifre çözüldü. Sonunda kripto dünyasında “kutsal kâse” olarak bilinen bu mektubun tamamı çözüldü.
51 YILDIR ÇÖZÜLEMEYEN ŞİFRENİN TAM METNİ BU
Elli bir yıldır sırrı çözülemeyen seri katil mektubunun içeriği şuydu:
“Beni yakalamaya çalışırken çok eğlendiğinizi tahmin ediyorum. Televizyonda çıkıp bilgiler veren kişi ben değildim. Gaz odasına gönderilmekten korkmuyorum, çünkü o beni yakında, benim için çalışan kölelerin bulunduğu cennete gönderecek. Başkalarının cennette hiç kimsesi olmadığı için ölümden korkarlar. Ben korkmuyorum çünkü benim cennetteki hayatım kolay olacak.”
Evet, 51 yıldır sırrı çözülemeyen şifre buydu...
İki gün önce adamın biri televizyona çıkmış ve Zodiac katilinin kendisi olduğunu anlatmıştı. Gerçek katil onu yalanlıyordu...
KATİL ÖLDÜ MÜ, ONU BULMAYA ÇALIŞAN DEDEKTİF NE OLDU
David Fincher’ın filminde muhtemel bir katil senaryosu vardı. Ama polis onu suçlayacak yeterli delili bulamıyordu...
O adamın da sonradan öldüğü biliniyordu.
“Zodiac katili”nin kim olduğu hâlâ belli değil. FBI dosyasını hâlâ kapatmış da değil.
Katil filmde belirtildiği gibi gerçekten öldü mü belli değil... Ama onun peşinden yıllarca koşan San Francisco polis dedektifi David Toschi 2018 yılında öldü... Şifre çözüldü ama geriye daha üç mektup var...
Kripto uzmanı gençler onları çözmenin daha zor olacağını düşünüyorlar.
Çünkü kısa metinlermiş...
YENİ
TAM AZERBAYCAN HAFTASINDA SELDA’DAN HARİKA BİR ‘AYRILIK’
CUMA sabahı streaming platformlara konan bir parça beni yıktı geçti...
Selda Bağcan yıllar önce söylediği “Ayrılık” şarkısını olağanüstü bir remiksle yeniden söylemiş.
Şarkının remiksini Yılmaz Karayalım yapmış.
“Ayrılık” şarkısı 1957 yılında iki Azeri sanatçı tarafından bestelendi ve yazıldı.
Sözleri Recep Ferhat İbrahimi’ye, bestesi ise Ali Selimi’ye ait...
Türkiye’de yıllardır birçok sanatçı tarafından söylendi...
Ama bu düzenlemesi olağanüstü olmuş.
İnsana çok kalabalık mekânlarda hep birlikte söyleme duygusu veriyor...
Banko haftanın şarkısı...
YENİ
HAYATIMIN SONUNA KADAR DİNLEYECEĞİM BİR FRANK SINATRA
BU haftanın “Back Katalog” şarkısı da Frank Sinatra’nın “As You Desire Me”si.
Reprise şirketi “Frank Sinatra: Reprise Rarities” adı altında birçok klasik şarkısını albüm olarak yeniden yayınladı.
Albümden en çok hoşuma giden şarkı “As You Desire Me” oldu.
Hayatımın sonuna kadar her gece yeniden dinlesem bıkmayacağım şarkılardan biri...
YENİ
BİR 1936 KLASİĞİNİN PÜR CAZ YORUMU
Bu hafta yayınlanan bir yeni caz parçası ise Karen Souza’nın “The Way You Look Tonight”ı. Şarkı 1936 yılının...
Bugüne kadar Frank Sinatra, Tony Bennett, Rod Stewart, Bryan Ferry başta olmak üzere çok sayıda dev sanatçı bu şarkıyı söyledi.
Ama ben en çok Michael Buble’nin yorumunu seviyorum.
Karen Souza ise bunu tam klasik bir caz ritmine sokmuş.
Çok da iyi olmuş.
İÇKİ YASAĞININ TEK SONUCU YERALTINA İNMESİ OLACAKTIR
DÜN Nagehan Alçı’nın köşesinde okudum.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu uzun süredir konuşulan marketlerde de içki satışının yasaklanmasını doğrulamış.
*
Üç gerekçesi var:
- Tekel bayilerinde yasaklandığı için haksız rekabet oluyor.
- İçki sosyal mesafe uygulamasını kötü etkiliyor.
- Üçüncüsü ise bu uygulama bütün Avrupa’da var.
*
Alçı araştırmış.
Evet İngiltere, Yunanistan, İtalya, Fransa, İskoçya, Hollanda’da gece belli bir saatten sonra içki servisi yasak.
Ama hiçbiri marketlerde satışı yasaklamamış.
*
İçkinin sosyal mesafeyi kötü etkilemesine gelince...
Doğrusu bana pek ikna edici gelmedi.
İçmek isteyen insan evinde bir yerden bulup içecek...
Ayrıca evin içinde zaten...
*
En önemlisi ise şu:
Dünya içki yasaklama tarihine bakarsanız görünen tek sonuç şudur:
Yasaklanan içki yeraltına iner.
Yani illegaliteye geçer.
Bunun da iki sonucu olur:
- İçki kaçakçılığı dev mafyalaşmaya dönüşür.
- Akıl almaz bir rüşvet piyasası doğar.
- Bir de şunu unutmayın...
Devletin aşırı yüksek vergileri aradan çıkınca vatandaş daha ucuz yoldan içki de temin edebilir.
Bu da içki tüketimini arttırır.
Paylaş