Paylaş
Ve Türkiye ile Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de savaşın dibine geldiği bugünde, büyük bir sorumsuzlukla size bir müzik olayını anlatacağım.
Bana sinir olan, bu satırdan itibaren ayrılabilir.
*
Müzikteki gelişmeleri çok yakından takip ediyorum ama geçen cuma Türk müziği açısından küresel bir olay gerçekleşmiş.
Ben atlamışım ama aynı zamanda çok iyi bir müzik analisti olan Samsun Demir uyardı...
Spotify’ın “Global Viral 50” listesinde ilk defa bir Türk şarkısı 2 numaraya çıkmış.
Üstelik ben de dahil çoğumuzun hayatımızda belki de ilk defa duyduğu bir isim...
Şarkının adı Nimet...
Söyleyen de Didomido adlı bir sanatçı...
Eglo G isimli bir başka sanatçıyla birlikte yapmış bu şarkıyı.
*
Biraz araştırdım, Didomido, 1999 Sakarya doğumlu, yani 21 yaşında bir kız.
Sonra Eglo G adı kullanan Ömer isimli Kıbrıs’ta yaşayan bir müzisyenle tanışıyor.
Pandemi sırasında görüşemiyorlar ve evden işte bu Nimet adlı şarkıyı yapıyorlar.
*
Şarkı YouTube’da ilk 6 günde 6 milyon kere görüntüleniyor.
Bugün görüntülenme sayısı 21 milyona gelmiş.
Spotify’da 5 milyon kere dinlenmiş.
Ve cuma günü itibariyle Spotify’ın “Global Viral Top 50”, yani dünya listesinde 2 numaraya oturdu.
*
Hip hop tarzında... Yani küresel bir ritim ve tarz...
Peki nedir bu “viral” dediğimiz şey...
COVID-19 GİBİ ÇOK HIZLA BULAŞAN VİDEO VE ŞARKI
BUGÜN müzik alanında en önemli kavramlardan biri “viral”...
Yani virüs gibi bulaşıcı demek... Video ve müzik alanında “en hızla yayılan” anlamına geliyor. Streaming platformlar bildiğimiz Top 50 listeler yayınlıyor.
Ama dijital dünyada ondan da önemli olay, bir şarkının kulaktan kulağa bulaşıcı hale gelmesi.
Yani en hızla insandan insana geçen şarkılar.
Nimet’in önemi işte bundan geliyor...
BÜTÜN DÜNYAYA BULAŞAN ÖTEKİ 3 TÜRK ŞARKISI DAHA
Bu hafta streaming platformlarda dikkatimi çeken Türkiye açısından önemli bir başka olay daha var.
“Global 50 Top 50” listesinde 4 Türk şarkısı var.
Nimet dışındaki öteki 3 şarkı da şunlar:
18 numarada “İkiye On Kala” grubunun “Kafamda Kentsel Dönüşümler” şarkısı...
47 numarada Zehra’nın geçen hafta yazdığım “Cennetten Çiçekler” şarkısı...
50 numarada Arem Özgüç, Arman Aydın, Buray, Feride Hilal Akın’ın “Rampapapam” şarkısı...
Özet: Türkiye içine kapanırken müziği küreselleşiyor.
TÜRK Z KUŞAĞI RAP’TEN YİNE POPA MI DÖNÜYOR
Doğan Müzik Başkanı Samsun Demir’in bir iddiası var.
Önce Spotify ve Apple Music’in Türkiye, yani yerli listelerindeki ilk 5 şarkıya bakmış.
İkiye On Kala: “Kafamda Kentsel Dönüşümler”
Didomido: “Nimet”
Zehra: “Cennetten Çiçekler”
Oğuzhan Koç: “Kendime Sardım”
Ece Mumay: “Galaksi”
Listedeki ilk hip hop şarkı 5 numaradaki Gazapizm’in “Unutulacak Dünler”i...
Samsun Demir buna bakarak “Z kuşağı tekrar pop müziğe dönüyor” diyor...
Ben henüz bu genellemeyi yapamıyorum.
Bir kere listedeki “Didomido” hip hop tarzında bir müzik.
Ayrıca Türk hip hop’çıları milyonlarca indirilen şarkılar yapmaya devam ediyor.
Bence bu genellemeyi yapmadan biraz daha beklemekte yarar var.
TÜRK’ÜN, KÜRT’ÜN VE MUHAFAZAKÂR İLE DEVRİMCİNİN EN SEVDİĞİ 2 KELİME
EKONOMİST arkadaşım Emin Çapa benim geçen pazar günkü bira yazıma taktı ya...
Orada bir de şöyle bir şey söylemiş:
“Hürriyet’i bunca yıl yöneten insanın bir duruşu olmalı...”
*
İşte asıl bu “duruş” kelimesine taktım.
Bu ülkede 73 yıldır yaşıyorum ve şunu gördüm.
Gençliğimde hem solcuların, hem ülkücülerin...
Hem Sünnilerin, hem Alevilerin...
Hem laiklerin, hem muhafazakârların en sevdiği iki kelime “duruş” ve “dava”ydı...
*
Oysa “dava” dünyadaki bütün otoriter ve diktatör kişiliklerin, hareketlerin en sevdiği kelimedir.
Fanatik dindarlar da çok severler bunu...
Ona yüce bir anlam verirler. “Dava arkadaşları” başka bir yere kaçmasın diye hep kendi saflarına davet ederler, safları sıkıştıralım derler.
*
Bu kelime en çok da onların ağzına yakışır...
Demokrat insanlar ise dava kelimesini pek sevmezler.
‘DURUŞ’ DEDİĞİN ŞEY NE? SADECE BİR POZ OLMASIN
BİR de “duruş” var...
Hani şu “Duruşuna kurban olayım” lafındaki duruş...
Yukarıda saydığım kimlikler, buna da çok yüce bir anlam verirler...
Çoğu kez “duruş” dedikleri şey, hayran oldukları, yıllarca aynı yerde ufuklara bakan kendi hayali heykelleridir...
*
Duruş denilen şeyden anlaşılan da şudur:
“Kayıtsız şartsız birinin yanında durmak...”
Veya “Kayıtsız şartsız birine karşı durmak”.
Bunun dışındakiler ise “omurgasızdır”....
*
İyi de arkadaş, omurga dediğin şey nedir?
Sadece dik durmaya mı yarar?
Yatarken ne yapıyorsun o omurgayı....
Katlayıp dolaba mı kaldırıyorsun...
Sevişirken yaptığın hareketler de var da...
Memleket ve bölge yanarken ondan da bahsedilemeyeceği için hiç girmiyorum.
*
Yani Emin arkadaş...
Belli ki senin dediğin, gösterdiğin yerde durmuyorum diye bozulmuşsun...
Doğru söylüyorsun, durmuyorum. Duramıyorum, durmadan dolaşıyorum...
Gezen tavuk gibiyim yani...
*
Madem karşılıklı tavsiyelerde bulunuyoruz, ben de bir şey yapayım.
Bende duruş yargılaması yok... Sinemada yer gösterir gibi sana bir koltuk yeri gösteremeyeceğim...
Hiç itirazım yok...
Dur durduğun yerde...
Hayatının sonuna kadar dur...
Ama arada bir başını çevir, etrafına da bir bak, bedenini esnet, hafif eğilip kalkma hareketleri yap...
İnan bana daha çok ışıldarsın...
............................................
ÖNEMLİ NOT: Bu arada sırtımda çocukluğumdan kalma bir deformasyon var. İstesem de çok dik duramıyorum...
Paylaş