Dubai'deki 'kırmızı bülten' savaşını hangi lobi kazandı

Dünyanın önde gelen polis şefleri geçen çarşamba günü Dubai’de bir araya geldi.

Haberin Devamı

Bu kadar önemli polis bir Arap ülkesinde bir araya gelip kapıları kapattıktan sonra konuşmaya başlarsa, ilk tahmininiz ne olurdu?

İstanbul’da öldürülen Arap gazeteci Kaşıkçı konusu, değil mi? Yanıldınız...

Oysa yanılmamalıydınız... Burası Dubai... Suudi Arabistan’ın kapı komşusu ve burada Prens Selman’ı zor duruma düşürecek bir konu gündeme gelemezdi.

DEKORUN ÖNÜ: ORTADAN KAYBOLAN POLİS ŞEFİNİN YERİNE KİM GEÇECEK

Dubai’deki toplantıda Kaşıkçı olayı kimsenin umurunda değildi.

Konuşulan tek konu Interpol’un başına kimin geçirileceğiydi.

Interpol’un başkanı Çinli bir polisti ve geçen ay aniden ortadan kaybolmuştu... Sonradan, yolsuzluk iddiasıyla ülkesinde gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı. Dünyanın bir numaralı polis şefi koltuğunu kaybedince, o koltuğa yeni birinin seçilmesi normal bir prosedürdü. Ancak bu sıradan seçim, bir anda ülkeler arasında bir yeraltı savaşına dönüştü.

Haberin Devamı


PUTİN’İN NE  PAHASINA OLURSA OLSUN SEÇTİRMEK İSTEDİĞİ KİŞİ

En şanslı aday Rusya Başkan Yardımcısı ve polis teşkilatının başkanı Aleksandr Prokopçuk’tu...

Putin onun seçilmesi için bütün ağırlığını koymuştu.

Kapılar kapanıp seçime geçildiğinde herkes onun o salondan Interpol Başkanı olarak çıkacağına emindi.

Ancak daha kapılar açılmadan bütün dünyanın önüne çok ilginç bir Twitter mesajı düştü.

Tweet’i atan kişi İngiltere İçişleri Bakanı Sajid Javid’di...

Bakan şunu yazıyordu:

“Rusya’nın bütün bastırmalarına rağmen kesin bir zafer kazanıldı...”

Biraz sonra bütün ajanslar şu haberi geçiyordu:

“Interpol Başkanlığı’na Güney Kore Polis Teşkilatı Başkanı Kim Jong Yang seçildi...”

Rus Başkanlık Sarayı’na bomba düşmüştü...

İNGİLİZ BAKANIN TWEET’İNİN ARKASINDAKİ GİZLİ SAVAŞ

Kapalı kapılar ardında adeta bir “dünya savaşı” yaşanmıştı... Bu savaşın adı “kırmızı bülten savaşı”ydı...

Son yıllarda bazı ülkelerin Interpol’e gönderdiği “kırmızı bülten” sayısında anormal bir artış vardı.

Başta Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere olmak üzere bazı ülkeler bunu “bazı hükümetlerin kendilerine muhalif insanları suçlu haline getirme çabası” olarak görüyordu.

Haberin Devamı

Interpol de bu tür başvurulara pek sıcak bakmıyordu.

ABD ve İngiltere gibi ülkelerle birlikte, Litvanya ve Ukrayna da Rus adayın seçilmesine şiddetle karşı çıkıyordu.

İşte bu savaş geçen perşembe günü sonuçlandı ve galip çıkan Batılı ülkeler oldu.


TÜRKİYE HANGİ LOBİDEYDİ  KİMDEN YANA OY KULLANDI

Bu savaşın Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren bir yanı var. Üstelik de çok haklı olduğu bir yanı...Türkiye, en çok kırmızı bülten çıkaran ülkelerden biri. 250 vatandaşımızın öldürüldüğü 15 Temmuz darbesinin sorumlularının büyük kısmı yurtdışına çıktı ve Türkiye haklı olarak bunların iadesini istiyor. Bir ara çıkarılan kırmızı bülten sayısının 30 bini bulduğu yolunda haberler çıkmıştı. O nedenle bu seçimin Interpol’deki etkileri Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor.

Haberin Devamı

BAŞKANLA ANLAŞTIK, KİSPETİ İKİ ŞARTLA GİYİYORUM

EDİRNE Belediye Başkanı Recep Gürkan aradı ve olayı anlattı.

Belediye meclisinde bütçe görüşmesi yapılıyormuş.

Bütçe kabul edilmediği takdirde başkanlar düşüyormuş.

“Ben fark etmedim, bütçeyi onayladım. Allahtan meclisi kapatmamıştım. Çünkü bir arkadaşım uyardı, böyle bir yanlışlık var dedi. Meclisi kapatsaydım ciddi bir sonucu olabilirdi. O nedenle bu hatayı kim yaptıysa görevden alın dedim.” Devam etti:

“Ancak sen kispeti giyeceksin. Çünkü bu arkadaşın sadece görev yerini değiştirdik, yani işini kaybetmedi.”

Ben de “Arkadaşın ekmek parasını kurtardık ya, kispet helal olsun, kispeti giyiyorum ama iki şartım var” dedim.

Haberin Devamı

Bir, bu yaştan sonra etrafta üstüm çıplak görünmek istemiyorum.

Yani kispetin üstüne tişört giyerim.

İki, bu kispet başpehlivan kispeti olmalı.

Dubaideki kırmızı bülten savaşını hangi lobi kazandı

ÖZEL UÇAĞINDAN ALINAN ÜNLÜ PATRONUN SIRLARI

GEÇEN pazartesi günü, Tokyo’nun Haneda havaalanında bugüne kadar hiç rastlanmamış bir olay yaşandı. Motorlar durduğunda, kapıları açılan uçağın içine giren kişiler, VIP koltuğunda oturan altmışlı yaşlarındaki erkeğe kimlik kartlarını göstererek “Bizimle geleceksiniz” dediler.

Gelenler savcıydı... Uçaktan indirttikleri kişi ise dünya otomotiv sektörünün bugün yaşayan en büyük efsanesi sayılan Carlos Ghosn’du... Yani aynı anda hem Renault, hem Nissan hem de Mitsubishi gibi üç otomobil devinin patronuydu...

Haberin Devamı

Japon polisi, Carlos Ghosn’u beş yıl boyunca maaşını eksik göstererek vergi kaçırmakla suçluyordu. Kaçırıldığı iddia edilen para 44 milyon dolardı...

Savcılar uçaktan aldıkları Renault-Nissan-Mitsubishi patronunu 72 saat boyunca sorguladılar. Sonra 10 günlük ek süre aldılar. Dünya iş dünyasının gözü bu soruşturma üzerine çevrilirken, sektörün önde gelenlerinin aldıkları maaşlar da ortaya dökülmeye başladı.
 

MARİE ANTOİNETTE DÜĞÜNÜ YAPAN ADAM NE KAZANIYOR

FInancIal Times gazetesi geçenlerde Carlos Ghosn’a “Çok fazla mı para alıyorsunuz” diye sorduğunda şu cevabı vermişti: “Siz hiç maaşından memnun bir CEO gördünüz mü?” Tam aksine, Ghosn sık sık maaşının azlığından şikâyet ediyordu. Ama bilinen bir başka gerçek de şuydu: Carlos Ghosn sadece Nissan’ın başkanı olarak geçen yıl 735 milyon Yen gelir beyan etmişti. Bu bile Toyota başkanının aldığı paranın dört katıydı. Japon maliyesine göre ise Ghosn 2011-2015 yılları arasında 10 milyar Yen kazanmış ama bunun sadece 5 milyarını beyan etmişti. Ayrıca hayat tarzı ve sahip olduğu şeyler, gelirinin hiç de az olmadığını gösteriyordu. Paris, Amsterdam, Rio de Jenerio ve Beyrut’ta 4 ayrı evini açık tutuyordu. 2016 yılında Versay Sarayı’nı kiralayarak hem düğününü hem de karısının 50’nci yaşgününü kutlaması Fransa’da hâlâ konuşuluyordu. New York Times gazetesine göre düğün, Sofia Coppola’nın ünlü filmi Marie Antoinette’ten etkilenmişti.

TAVUKÇU REZERVASYONUNU ERTELEYEN ASİSTANI NE DEDİ

YİNE New York Times gazetesine göre Carlos Ghosn, geçen Çarşamba akşamı Tokyo’nun ünlü tavuk restoranı Kushiwaka’da akşam yemeği rezervasyonu yaptırmış. Ghosn’un asistanı çarşamba günü akşamüzeri telefon ederek rezervasyonu iptal ettirmiş. Bu arada restoranın müdürüne “Bay Ghosn bu işi atlatacak. Bir intikam dönüşü yapacak. Ayrıca sizin restoranınıza da gelecek...” demiş. Ama Fransa Maliye Bakanı’na bakarsanız, Ghosn’un artık Renault-Nissan-Mitsubishi’nin başına dönmesi ihtimali yok... Benim merakım ise başka...

Onu sık sık Davos toplantılarında görürdüm. Bu yıl da görüp göremeyeceğimi merak ediyorum.

 

Yazarın Tüm Yazıları