Dört patronun 48 saat kala aldığı kâbus gecesi kararı

Şubat ayı başı...

Haberin Devamı

İstanbul Zorlu Center’ın müdavimleri o gün, sağ tarafa kurulmuş bir çadırı görünce şaşırıyorlar.

Her gün önünden geçtikleri uzun pano ve kapı gitmiştir. Çok az kişi, o panonun arkasında park valelerinin araba bıraktığı geniş bir alan bulunduğunu bilmektedir.
O akşam o alana dev bir çadır kurulmuştur.
Çadırda Sıla’nın konseri vardır.
O akşam çadıra başka gözle bakan biri daha vardır.
TSM (Sales Machine Istanbul) şirketinin sahibi Ali Kiremitçioğlu...
Hemen oradan 3 kişiyi arayıp “Tam aradığımız yeri buldum” der...
“Mercedes-Benz Fashion Week”in yapılacağı yer belli olmuştur.

 

Dört patronun 48 saat kala aldığı kâbus gecesi kararı

 

Haberin Devamı


Aradığı kişiler İstanbul Moda Haftası Danışma Kurulu’nun öteki 3 üyesidir.
Kurul, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyoncular Birliği (İHKB) Başkan Yardımcısı Volkan Atık, Birleşik Markalar Derneği (BMD) Başkan Yardımcısı Sinan Öncel, IMG temsilcisi Mehtap Elaidi ve Ali Kiremitçioğlu’dan oluşmaktadır.
Böylece yapılıp yapılamayacağı bile olmayan hafta kurtulmuştur.
Türk tekstilinin iki derneğinin temsilcisi ile organizasyonu yüklenen iki şirketin patronu o gece rahat uyurlar. İlk defa, ürettikleri elbiselerin satıldığı bir mekânın hemen yanında bir fuar alanı bulmuşlardır.
13 Mart gecesi yaşayacakları kâbus o gece hiçbirinin aklına gelmemiştir.

 

 

KÂBUS GERİ DÖNDÜ

 


13 Mart akşamı 19.20...
Ankara’da saat 18.45’te patlayan bombanın haberi televizyonlarda altyazı olarak geçmeye başladığını gören Ali Kiremitçioğlu, “Eyvah, geçen yılki olay yine başımıza geldi” der ve telefona sarılır.
Biraz sonra 6 kişi arasında yoğun bir telefon trafiği başlar.
Bunlar Türk giyim sanayisinin meslek örgütlerinin başındaki kişiler ve bir de dünyanın önde gelen eğlence faaliyetleri şirketi IMG’nin temsilcisidir.
Giyim sanayii 48 saat sonra yılın en önemli mesleki fuarına hazırlanmaktadır.
Mercedes Benz Fashion Week’in açılışına sadece 48 saat vardır.
Hepsinin aklında geçen yıl başlarına gelen olay vardır. Geçen yıl da fuarın açılışından 24 saat önce yine Ankara’da bomba patlamış ve aynı ekip bir araya gelerek o hafta yapılacak gösterileri iptal etmişti.
Şimdi ne yapacaklardı?

 

Haberin Devamı


SANATÇI GİBİ DAVRANACAĞIZ

 


2 bin 300 kişi harıl harıl bu haftaya hazırlanıyordu.
Türk tekstil sanayisi 15 milyar dolarlık hacmi ile Türkiye’nin üçüncü sektörüydü.
500 bin kişi bu sektörden ekmeğini kazanıyordu.
Ancak ortada büyük bir dram vardı. Ülke yastaydı. Büyük eleştiri alabilirler, sosyal medyanın lincine uğrayabilirlerdi.
O 6 insan o gece belki de hayatlarının en zor kararlarından birini aldılar.
Bu defa iptal etmeyeceklerdi.
Yakınları öldüğü gece sahneye çıkan sanatçılar gibi onlar “Show must go on” (Gösteri devam etmeli) dediler.

 

 


Fırtınalı gecede aynı çadırda yaşananlar

 


13 Mart gecesi aynı saatler Zorlu Center’daki çadırın içi... 400’e yakın insan, 6 patrondan gelecek kararı beklemektedir.
Çadırdaki teknik düzenlemeleri yapan şirketlerden birinin yöneticisi, “Şirketimde 100’e yakın insan bu işten para kazanıyor. Bu ekonomi durursa, teröristin istediği olmuş olur. Ben devam ediyorum” diyor.
Montaj çalışmalarına devam ederler ama hepsi endişelidir.
Saat gece yarısına yaklaşmaktadır ve salı akşamı açılacak olan fuara yetişmesi için o gece mutlaka tamamlanması gereken işler vardır.
Daha 4 gece önce büyük bir heyecan yaşamışlardır. İstanbul’da çıkan fırtına, henüz kurulmakta olan çadırı epey sallamıştır.
Geçtiğimiz yıllarda bu faaliyeti IMG ile birlikte düzenleyen Doğuş Grubu ayrılınca, TMS devralmıştı. Şirketin başkanı Ali Kiremitçioğlu o fırtına gecesini çalışanlarla çadırda geçirmişti.
Beklenen haber saat tam 23.48’de geldi. Altı kişilik komite “devam” kararı almıştır.
Çadırda çalışanlar, bir yandan Ankara’dan gelen haberleri dinlerken bir yandan da çadırı salı akşamki açılışa hazırlamaktadırlar.
İçlerindeki ıstırabı ise salı gecesi ilk defileden önce, saat tam 18.30’da, ellerinde “yeter” yazan kırmızı kartlarla, 30 saniyelik saygı duruşu yaparak dile getireceklerdir.

 

 

Haberin Devamı

Fransız gazeteciye gelen telefon

 

 

13 Mart, aynı saatler İstanbul’da bir Fransız...
Fransız Liberation gazetesinin Next adlı kültür dergisinin editörü Sabrina Champenois o gün Dice Kayek’in filmini seyretmek için İstanbul’a gelmiştir.
Gazeteden arkadaşları ararlar.
Bir an önce dönmesinde yarar vardır. O da o gece kararını verir. Hayır, kalacaktır.
Çünkü bütün Fransızlar gibi o da Cumhurbaşkanı Hollande’ın Paris saldırısından hemen sonraki sözlerine katılmaktadır.
“Show must go on.” Hayat da devam etmeli.
Ertesi akşam o çadırda Dice Kayek’in 2016 yaz kreasyonlarını anlatan harika filmi gösterilirken, en ön sırada oturanlardan biri Sabrina Champenois’dir.
O sabah Vodafone’un “Dijital Gelecek” konferansı yapılmış, Google’ın eski başkan yardımcısı Sebastian Thrun da programını değiştirmeyerek konuşmuştur. Bir gün sonra ise ünlü işadamı Richard Branson İstanbul’da konuşacaktır.
Hayat devam etmekte, insanlar teröre karşı azimlerini ve dayanışma duygularını göstermektedir.

 

Haberin Devamı

Bir çadırın altında 2 bin 300 kişilik ekonomi

 

Dört patronun 48 saat kala aldığı kâbus gecesi kararı


-Çalışan sayısı: 2 bin 300 kişi
-Manken sayısı: 100 kişi
-Defile sayısı: 24
-Kullanılan kablo uzunluğu: 32 km
-Ziyaretçi sayısı: 16 bin
-Katılan medya mensubu: 520 (yerli ve yabancı)
-Yurtdışından gelen satın almacı sayısı: 250

Yazarın Tüm Yazıları