Paylaş
DAVOS’a katılan insanlar çeşitli gruplar altında toplanıyor.
“Ortaklar”, “İş insanları”, “Yeni yükselenler” gibi...
Bir grup da “Dünya medya liderleri” adı altında katılıyor.
Sekiz yıl önce, yaptırdıkları bir anketle dünyanın her yerinden 100 medya lideri seçtiler ve bunları her yıl davet ediyorlar.
Bunlardan biri de benim.
* * *
Her yıl dünyanın önde gelen liderleri bu medya mensupları ile öteki katılımcılara kapalı sohbetler yapıyor.
Bunların hiçbirini kaçırmam.
Bu yıl Başbakan Ahmet Davutoğlu da bu sohbete katıldı.
Aslında orada olmam gerekiyordu ama gitmedim.
Nedeni de çok basit.
Gazeteci olarak oraya gitseydim, şu soruyu sormam gerekecekti:
“Bu yıl G-20’nin konusu ‘yolsuzlukla mücadele’. Siz gelmeden önce Türkiye Büyük Millet Meclisi çok başabaş bir oylama ile 4 bakanın yolsuzluk iddiasını akladı. Oysa sizin bu 4 bakana kendi istekleriyle Yüce Divan’a gitmeleri gerektiğini söylediğiniz biliniyor. En azından CNN TÜRK’te bu yönde yayımlanan bir habere itirazınız olmadı. Hal böyleyken G-20 sırasında yolsuzluklara mücadele konusunda ne gibi bir aksiyon planı önereceksiniz... Bugün ne düşünüyorsunuz...”
Bu sorunun Türkiye Başbakanı’nı zor durumda bırakacağını biliyordum.
Çünkü buna verecek inandırıcı bir cevabının olduğunu sanmıyorum.
Ülkemin Başbakanı’nı bu soru ile zor durumda bırakmak istemediğim için o salona gitmedim.
* * *
Diyebilirsiniz ki gidip soru sormasaydın.
Hayır gazeteci olarak bunu da kendi içime sindiremezdim.
O nedenle soru sormayan bir
gazeteci olarak suçlanmaktansa, gitmemeyi tercih ettim.
Eğer bir gün Türkiye’de fırsat olursa, orada en açık kelimelerle sorarım.
HÜRRIYET ÖZEL
Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın bizden Putin’le ilgili ricası
“DÜNYA medya liderleri” grubundan 30 gazeteci, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile sohbet ediyoruz.
Poroşenko, fizik olarak tipik bir Ukraynalı.
Aksanlı ama çok akıcı bir İngilizce ile konuşuyor.
Cümleleri açık ve net...
Sohbet başlarken yönetici “Burada Chatham House rules geçerli” diyor.
Yani konuşulanları yazmak yasak...
Oturduğu yerin tam arkasına bir Ukrayna haritası koymuşlar.
“Bu haritanın fotoğrafını çekmek de yasak” diyorlar.
Ancak Ukrayna Başkanı “Burası özgür bir ortam, tabii ki fotoğrafını çekebilirsiniz” diyor ve sonra çok net cümlelerle ülkesinin durumunu anlatmaya başlıyor:
ÜLKEMİN YÜZDE 7’Sİ SANAYİNİN YÜZDE 20’si İŞGAL ALTINDA
-“Biz bir içsavaş değil işgal yaşıyoruz.
-Ülkemin yüzde 7’si işgal altında. Buraları sanayi yatırımlarımızın bulunduğu bölgelerin yüzde 20’si.
-Topraklarımızda 9 bin 200 Rus askeri var.
-Bu Ukrayna’ya değil, Avrupa’nın güvenliğine bir saldırı.”
Sonra ayağa kalkıp haritada Rus askerleri ve “terörist” dediği Rus asıllı isyancıların işgal ettiği cepleri eliyle gösteriyor.
Ancak harita başındayken fotoğraf çekmemizi istemiyor.
İŞGALCİLERE GÜNDE 8 MİLYON DOLARLIK BEDAVA DOĞALGAZ VERİYORUZ
Bu arada ilginç bir rakam veriyor.
Bu bölgeleri işgal edenler günde yedi-sekiz milyon dolarlık Rus gazı kullanıyorlarmış.
Ancak bunun parasını ödemiyorlarmış.
“Yani işgalcinin kullandığı gazın parasını da biz ödüyoruz” diyor.
Samimi bir ifade ile şunları söylüyor:
“Ben barış insanıyım. Savaş insanı değil...”
SÖZ VERİYORUM, RUS ASKERİ ÇEKİLSİN SAVAŞI İKİ HAFTADA BİTİRECEĞİM
Daha önce açıkladığı barış şartlarını bize de tekrarlıyor:
-Derhal ateşkes.
-Rusya’nın elindeki 600 Ukraynalı esirin derhal serbest bırakılması.
-Minsk sürecine dönüş.
Bu arada Ukrayna’da halk kahramanı olarak bilinen bir pilotun da Rusların elinde olduğunu ve kendisine çok kötü muamele yapıldığını söylüyor.
Bizim aracılığımızla dünyaya şu sözü veriyor:
“Rus askeri çekilsin, Ukrayna krizini iki haftada çözeriz...”
PUTİN BANA GÜNEY AKIMI İÇİN ÇOK İLGİNÇ BİR ŞEY SÖYLEDİ
Putin’e bakışı ilginç.
Onun çok duygusal davranan bir insan olduğunu söylüyor. “Olaylara imparator gibi baktığını” da sözlerine ekliyor.
Putin’in karakteri ile ilgili, bir yanından bize de dokunan çarpıcı bir örnek anlatıyor:
“Güney Akımı projesini gündeme getirip, Ukrayna’yı bypass etmeye hazırlandığı günlerde ona şunu söyledim: ‘Bu ekonomik bir yatırım değil, niye yapıyorsunuz?’ Bana şu cevabı verdi: ‘Bu bir yatırımdır. Nükleer silahlara yatırım gibi bir şey. Bir gün işe yarar’.”
Son olarak 11 gün önce konuşmuşlar.
BU SORUYU BANA GAZETECİLER SORARSA ‘EVET’ CEVABI VERİRİM
Biri hariç sorduğumuz bütün sorulara açık ve net cevaplar veriyor.
Sadece şu soruda farklı davranıyor.
“Avrupa ve Batı dünyasının sizinle dayanışma düzeyinden memnun musunuz...”
Cevabı şu oluyor:“Bu soru bana böyle bir gazeteci ortamında sorulursa cevabım evet olur...”
Gerçek cevabı dolaylı yoldan almış oluyoruz.
* * *
Zamanımız doluyor, sohbete ayakta devam ediyoruz.
“Burada söylediklerimi kullanabilirsiniz. Yalnız Putin’le ilgili söylediğim şahsi sözleri kullanmazsanız sevinirim” diyor.
Böylelikle konuşma üzerindeki Chatham House sınırlaması
kalkıyor. Ben de Poroşenko’nun Putin’le ilgili şahsi sözleri dışındaki ifadelerini yazıyorum.
KULIS
Davos arka odalarından küçük ve faydasız notlar
-Davos’a katılan Türklerin geceleri eskisi gibi parlak değil. Tabii bunda, yeni iktidar elitinin dünyevi zevklerden uzak durmaya çalışması da etkili oluyor.
* * *
-Zengin Türklerin akşamları en itibar ettiği yer Post Otel’in altındaki restoran.
Her akşam en az iki büyük masa Türkler tarafından dolduruluyor.
-Şarap mönüsü zengin ve
hayrettir fiyatlar Avrupa şehirlerine
göre çok aşağıda.
* * *
-En büyük masa hep Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk’in masası oluyor.
* * *
-Ama bu masa aynı zamanda
en erkek egemen masa. İlk iki gece saydım. 10 erkeğe karşılık masada sadece bir kadın vardı.
-Oysa Borusan CEO’su Agâh Uğur’un masasında 12 erkeğe karşılık 4 kadın vardı.
* * *
-AKP’ye yakın işadamı Aziz Zapsu, geçirdiği rahatsızlıktan dolayı geçen yıl katılamadığı Davos toplantısına bu yıl geldi.
Epey kilo vermiş ve cool bir tarzı olmuş.
Zapsu kardeşlerin dünya olaylarına hâkimiyeti ve özellikle de en polemik konuları bile hiç sinirlenmeden, çok sakin biçimde tartışma kabiliyetlerini çok takdir ediyorum.
* * *
-Geçen yıl Palo Alto’da tanıştığım, Silikon Vadisi’nin en yetenekli Türklerinden biri olan Murat Sönmez, Davos’a transfer olmuş.
Dünya Ekonomik Forumu İcra Kurulu’nun üyesi ve CBO’su (chief business officer) görevini yüklenmiş...
Paylaş