Paylaş
Olay Erzurum’da geçiyor...
8 Ağustos 2016 günü Erdal Dumlu’nun kullandığı araba yolda giderken, karşısına aniden 4 aylık bir buzağı çıkıyor...
Kazada arabada bulunan bir kadın ve yola çıkan buzağı yaralanıyor.
*
Trafikçiler bakıyor...
Sekizde sekiz buzağı hatalı...
Hayvanın sahibi korkudan ortaya çıkmayınca, buzağı yargı kararıyla bir barınakta tutuklu olarak kalıyor...
Dört aylık buzağı, 19 ay barınakta tutuklu olarak kalıyor, tutukluluk döneminde danalık yaşına giriyor...
*
İşte tam o sırada AKP Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz bunu öğrenip tam bir hukuk mücadelesine başlıyor...
*
Gerisini ondan dinliyoruz:
“Buzağı tutuklanmış. Gerçi kendisine iyi bakılmış ama insanlar gibi hayvanlar da hemcinsleriyle kalmalı...”
*
Bu hukuk mücadelesi sonunda buzağı özgürlüğüne kavuştu...
Uzun süreli tutukluluk hali kaldırıldı ve Atatürk Üniversitesi Çiftliği’ne götürüldü.
Aşıları yapıldı...
Şimdi özgür biçimde öteki dana ve ineklerle birlikte yaşıyor...
*
Teşekkürler Sayın Milletvekili...
Şimdi Silivri’deki gazeteciler sizden aynı mücadeleyi tutuklu gazeteciler için bekliyor...
*
Danalar özgür...
Sıra gazetecilerde...
TÜRKLER İNEK RESMİ VE ÇİFTLİK DENİNCE NEDEN PARAYI BASIYOR
YENİ dolandırıcılık öyküsüne hazır mısın Türkiyeeeee....
Buyurun ikinci “çiftlik” skandalı patlamak üzere...
44 bin üyeli “Anadolu Farm” da 200 milyon TL’yi tokatlayıvermiş...
Bu defa ortada gerçek bir çiftlik bile yok...
Bu bir sanal çiftlik oyunu...
Sabah gazetesinden Metin Can’ın haberine göre piyasada halen 120’den fazla sanal çiftlik oyunu var.
“Anadolu Farm”, “Çılgıninekler”, “Sütbank”, “Galeribank”, “Yeşilbank”, “Çiftlikshop”, “Bizimtavuklar”, “İmecebank”, “Gerçekçiftçi...”
Bunların hepsi o şabalak oğlan gibi çocuğun Çiftlik Bank’ına benzeyen sanal Ponzi oyunları...
İşte bunlardan “Anadolu Farm”ın topladığı para da 200 milyon lirayı geçmiş...
Türkçesi “Anadolu Çiftliği”...
Tam 44 bin kişi, logodaki “Anadolu Çiftliği” lafını ve sempatik boğa resmini görünce götürüp parasını basmış...
Bu çiftliğin sahibi de 2 hafta önce ortadan kaybolmuş...
Vallahi bu ülkenin bütün parlak psikologları bu işe eğilmeli...
Parlamentosuna, milletvekiline, polisine, adaletine, medyasına, işadamına güvenmeyen bu ahali...
Nasıl oluyor da bir inek resmi ve “çiftlik” yazısı görünce, koyun gibi gidip parasını bu şabalak oğlanlara yatırıyor...
Yani parayı toplayan inek veya boğa...
Yatıran ise koyun...
Kıvırcık koyunu...
FATİH CAMİSİ’NDE KADINLARIN ZAFERİ
AŞAĞIDA anlatacağım olay bir süre önce Fatih Camisi’nin avlusunda meydana gelmiş. “Gelmiş” diyorum çünkü haberi Karar gazetesi yazarı Yıldız Ramazanoğlu’nun köşesinde okudum.
Bundan bir süre önce iki kadın akşam namazından sonra avluda kapıya yakın bir yerde durup camiyi seyretmeye başlamışlar.
Onlar bakarken iki kadın daha yanlarına gelmiş. Ama daha yerleşmeden güvenlikten biri gelip “Burada duramazsın” demiş.
Derken caminin imamı gelmiş... “Erkekler şikâyetçi oluyor buradan kalkın” demiş.
Onlar da “Hocam namaz kılmıyoruz, turistlerin geçebileceği bir yerde oturuyoruz” diye yanıtlamış.
Ama imam bağırmaya devam edince kadın da dayanamayıp “Hocam bu nasıl bir üsluptur, ben de ilahiyatçıyım” demiş...
İmam bu söze çok sinirlenmiş ve “Neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz” diye bağırmış.
*
Peki sonuç ne?
Cami avlusundan kovulan kadınlar eyleme geçmişler.
“Kadınlar Camilerde” adlı bir grup oluşturup arkadaşlarının kovulduğu yere gelip hep birlikte namaz kılmaya başlamışlar.
*
Cemaatten hiç itiraz eden olmamış.
Herkes gayet sakin ibadetine devam etmiş.
Daha da güzeli caminin diğer bir imamı Bünyamin Bey, olayın muhatabından ve diğer kadınlardan meslektaşı adına özür dilemiş ve kadınların camide toplanmalarının öneminden bahisle sorunlara birlikte çözüm bulmayı önermiş.
Ramazanoğlu yazısını “Allah kendisinden razı olsun” deyip bitiriyor...
*
Ben de şunu ekleyeceğim...
Toplumun her kesiminde fanatikler var. Ama ister o mahallede, ister bu mahallede, bu fanatiklerin sayısı bir avucu geçmiyor...
Yani onlara pabuç bırakmamalıyız...
NEJAT İŞLER, MFÖ’YÜ DE ÇOK GÜZEL SÖYLÜYOR
- NEJAT İşler-Yıldız Tilbe düet...Vallahi çok yakışır...
İkisi de isyankârdır..
İkisi de müesses nizama
karşıdır.Bu arada Nejat
İşler’in “Kaybedenler Kulübü”
filminde söylediği
“Sen ve Ben”
de harika...
Paylaş