CHP oylarımı bölmezse gelecek seçim iktidarım

Cumartesi akşamı Muharrem İnce aradı. Yalova’da oğlu ile birlikteymiş.

Haberin Devamı

Tabii ki konu, onun için yazdığım şu sözlerdi:

“Seçim gecesi üç-beş saati yönetemeyen bir siyasetçi bir partiyi 360 gün nasıl yönetecek...”

CHP oylarımı bölmezse gelecek seçim iktidarım

Allah için Muharrem İnce’nin rahmetli Süleyman Demirel’e benzeyen bir tarafı var.

Alınmıyor, kızmıyor, küsmüyor...

Türk siyasetinde artık unutmaya başladığımız güzel bir meziyet bu.

Neyse, hemen söze girdi:

“Seçim gecesi için bana haksızlık ediliyor” dedi. Ve daha önce de söylediği şu sözleri tekrarladı:

*

“Biz o gece parti yönetimi ile anlaştık ve ben sonuçları bir otelde izledim.”

“Tamam İsmail Küçükkaya’ya attığım mesaj hata oldu. Ama partide seçimi izleyen komiteden bana bilgi gelmedi.”

Haberin Devamı

“Bu arada beş partili arkadaşımızdan seçimin ikinci tura kaldığı açıklaması yapıldı. Biz seçimin ikinci tura kaldığına inanıyorduk.”

“Seçim sonucunun böyle tartışmalı olduğu bir anda ben çıkıp konuşsam bu ülkede iç savaş çıkardı...”

*

Tabii ki konu CHP’ye geldi...

Tabii ki ben de “CHP’nin oylarını bölmek ve ‘cumhur ittifakı’na hizmet etmekle eleştirildiğini” söyledim.

“Hayır bölmüyorum. Nasıl İYİ Parti ile birlikte ittifak yapıyorsa, benimle de yapacaklar” dedi ve konuşmamız burada sona erdi.

*

Ancak tam telefonu kapatırken, gülerek “Bir de şunu söyleyeyim” dedi:

“CHP oylarımı bölmezse gelecek seçimde iktidarım...”

“Bunu yazabilir miyim” dedim.

“Tabii yazabilirsin” dedi.

*

Tabii ki şaka gibi bir laf. Gülerek söyledi, ama bu temayı kullanacağını hissettim...

Bana pek inandırıcı gelmedi ama...

Siyasetin yolları hayal ve ideal taşlarıyla örülür.

O yol bazen insanı zafere, bazen de hezimete götürür...

Herhalde İnce’nin bu sözü Hürriyet’in 1993’teki ‘Kasıma kadar İsmet abi’ manşeti gibi siyasi tarihimize geçer.

CHP oylarımı bölmezse gelecek seçim iktidarım

İKİNCİ TROYA DESTANI
BU HARİKA FOTOĞRAF KÜÇÜK KALMIŞ, YENİDEN KOYUYORUM

DÜN Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin köşesinde gördüm bu kareyi...

Haberin Devamı

Sayfada çok küçük kalmış, ama beni o kadar etkiledi ki, oradan alıp daha büyük kullanıp, duygularımı anlatmak istiyorum.

*

Bu fotoğraf, yapımı devam eden “1915 Çanakkale Köprüsü”nün tepesinde çekilmiş. Gördüğünüz iki kadından biri bir Türk girişimcisi...

Köprüyü yapan
Limak İnşaat’ın yönetim kurulu başkanı Ebru Özdemir...

Öteki ise köprü projesinde çalışan bir mühendis... Yazıda adı yoktu... Ben de öğrenemedim...

Bu iki kadının başlarında baretle çekilen fotoğrafı beni öyle etkiledi ki anlatamam...

*

Daha önce de yazdım. Benim gözümde bu köprünün evrensel adı “Troya Köprüsü”dür...

Dünya da muhtemelen öyle bilecek.

Çünkü dünya tarihinin en iyi bilinen hikâyelerinden birinin geçtiği yere yapılıyor. Troya şehrinin bulunduğu topraklara...

*

Haberin Devamı

O şehir bütün dünyanın “Troyalı Helen” diye bildiği bir kadının etrafında dönen bir hikâye ile tanındı.

Tabii ki aynı isimdeki savaşla...

Şimdi o efsane şehrin bulunduğu bölgede yepyeni bir hikâye yazılıyor.

Avrupa ve Asya kıtası, Trakya ile Anadolu ikinci bir şehirden daha yine birbirine bağlanıyor.

*

İkinci hikâyeyi de kadınlar yazıyor...

Ama bu defa bir savaş değil, medeniyet projesi ile...

*

Bu fotoğrafa iyi bakın...

Bu fotoğrafta aynı zamanda Cumhuriyet’in kadına verdiği değerin ve yerin taçlanmasını da göreceksiniz...

SURİYELİ KÜRTLER BİR GÜN ŞUNU ANLAYACAK

DÜN İstanbul’da haftaya bembeyaz bir kar, kapkara bir haberle başladık.

13 insanımız katledilmişti...

Haberin Devamı

Hem de tek tek başlarına sıkılarak...

Kalleşliğin bile ötesinde bir şey...

*

Ben PKK’dan umudumu kestim... Suriyeli Kürtlere seslenmek istiyorum.

Bak kardeşim... Bu 13 şehidin yan yana dizilmiş tabutlarına iyi bak...

Bu devlet, bu Türkiye Cumhuriyeti devleti bunu PKK’lı teröristin yanına bırakmayacak.

Artık iyi hesap yapma zamanı...

İstersen sana birkaç ipucu vereyim. Hesabını yaparken işine yarar.

*

Siz, Suriyeli Kürtler için PKK, Esad’dan daha büyük bir tehdittir...

O PKK o dağlarda dolaştığı, siz Suriyeli Kürtleri de baskı altında tuttuğu sürece, siz de üzerlerinize yapışan terörist etiketinden kurtulamayacaksınız...

Bilin ki, PKK şu an sizin için IŞİD ne ise, o kadar tehlikeli bir çete.

*

Haberin Devamı

Bilin ki, PKK’yı sırtınızdan atmadan, onlardan kurtulmadan, onlarla ilişkinizi kesmeden ne Türkiye ile ne Esad’la huzur bulacaksınız.

*

Evet siz Suriyeli Kürtler için tercih zamanı geldi...

Ya PKK belasından kurtulup Türkiye ile huzurlu ve barış içinde refaha doğru yürüyeceksiniz...

Ya da her gece her gündüz tepenizde Türk F-16’larının, dağlarda Türk komandosunun nefesini hissedeceksiniz....

*

Yani arkadaş, artık karar zamanıdır...

CHP oylarımı bölmezse gelecek seçim iktidarımCHP oylarımı bölmezse gelecek seçim iktidarım

VAR YA BU AHMET YAKINDA ‘FİNNEGANS WAKE’ DE OKUR

ARTIK neredeyse her akşam bir Ahmet Özal videosu alıyorum...

Bu şiir okuma işine fena daldı.

*

İtiraf edeyim güzel de okuyor...

İnsana 1960’lı, 70’li yılların şiir matineleri nostaljisini veriyor.

Üstelik tercihleri de daha çok İkinci Yeni şiiri...

Mesela Cemal Süreya’dan dalıyor Turgut Uyar’dan çıkıyor.

*

Sevgililer Günü için Cemal Süreya’nın “Uzaktan Seviyorum Seni” şiirini seçmiş.

Her ne kadar bu şiirin Cemal Süreya’ya ait olup olmadığı bilinmiyorsa da, konu aşk olunca Cemal Süreya’ya atfetmek reytingini arttırıyor.

*

Ama beni asıl bitiren Shakespeare oldu...

Ahmet sonunda onu da yaptı.

Shekaspeare’den “Seni Bir Yaz Gününe Benzetmek” sonesini de okudu...

Yani Sone 18’i...

Üstelik aynı şiiri video olarak okuyan Haluk Bilginer gibi çok güçlü rakipleri olsa da yılmamış...

*

Ahmet’i izlemeye devam edin...

Yakında James Joyce’un “Finnegans Wake”inden de parçalar okursa hiç şaşırmayacağım...

Çünkü gidiş o gidiş...

EZHEL’İ UNUTMAK BAŞIMA ÖYLE BİR DERT AÇTI Kİ

PAZAR günü, “Türk uzay aracı 2023’te Ay’a sert iniş yaparken hangi şarkıyı dinleyelim” diye bir liste verdim ya...

Hayatımın hatasını yapmışım...

Daha sabahın köründe yeğenim Ayşegül aradı...

“Dayı en önemli şarkıyı unutmuşsun” dedi.

Murda ve Ezhel’in ‘Aya’ adlı şarkısını yazmayı unutmuşum...

O andan itibaren bir mesaj bombardımanı başladı...

Ben ki Türk hip hop’ının en iyi takipçilerinden biri, evet unutmuşum arkadaş...

Uuuu bir görseniz...

Ne geri zekâlılığım kaldı, ne bilgisizliğim...

Yok yok şaka yapıyorum, öyle hiç hakaret yoktu ama beni fena ti’ye aldılar...

Haklılar da...

Başlıkta “Ay’a hip hop’la mı gidelim” deyip de Murda ile Ezhel’in şarkısını unutmak ayıp...

Hem de “Beni Ay’a götür” diyen bir şarkıyı....

Hakikaten ayıp oldu yani...

Yazarın Tüm Yazıları