Ertuğrul Özkök: Brifing salonunda 104 komutan

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

ŞU sahne geçtiğimiz aylarda Genelkurmay Başkanlığı'nda yaşandı. Yer: Genelkurmay'ın salonlarından biri.

Kürsüde Yaşar Nuri Öztürk var.

DİN VE LAİKLİK

Kendisini dinleyenlerin hepsi üst düzey komutan.

Üst düzey dediysem, tuğgeneral ve üstü rütbede komutanlar.

Bu konferans, Genelkurmay tarihinde ilginç bir dönemin başlangıcını ifade ediyor.

Genelkurmay Başkanlığı, geçen ocak ayından bu yana çok önemli bir girişimi başlattı.

Askerler, cumhuriyet tarihinde ilk defa dinle ilgili konferanslar düzenliyor.

Konferansların konusu ‘‘Din ve Laiklik.’’

Konuşmacı olarak da ilginç bir isim bulunmuş.

Bu konferansları da Yaşar Nuri Öztürk veriyor.

Yaşar Nuri Öztürk ilk konferansını ocak ayında verdi.

Dün bu konferanslardan dokuzuncusunu Mamak Muhabere Okulu'nda verdi.

Tamamı 20 konferanstan oluşuyor.

Yaşar Nuri Öztürk'le konuştum.

Her konferansa 500 ile 1500 arasında subay veya subay adayı öğrenci katılıyormuş.

Bu hesapla haziran ayına kadar 20 bine yakın subay ve askeri öğrenci, Yaşar Nuri Öztürk'ün din ve laiklik konulu konferanslarını dinlemiş olacak.

Ayrıca bu konferanslar kaset haline getirilip subay ailelerine de dinletiliyormuş.

İlginç bir ayrıntı daha.

104 KOMUTAN

Genelkurmay'daki konferansı tuğgeneral ve üstü düzeyinde 104 komutan izlemiş.

Bu konferanslar ayrıca her birim tarafından özetlenip basılıyor.

Mesela, önümde Tuzla Piyade Okul Komutanlığı'nın bastırdığı kitapçık var.

Üzerinde ‘‘Din ve Laiklik Konferansı-Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’’ yazıyor.

Kitapçıkta yapılan özeti dikkatle okudum.

İçinden bazı bölümleri aktarıyorum:

‘‘Laiklik bazı ülkelerin anayasasında yok, bizde niye var diye bir soru akla gelebilir. Laiklikle amaçlanan şey nerede tehlikeye düşüyorsa orada güvenceye alma ihtiyacı duyulur. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda laiklik yer almıştır.’’

İLGİNÇ GÖNDERMELER

Arkasından bir başka bölüm:

‘‘Niçin insanlık bu noktaya geldi? Olayı İslam, Kuran açısından değerlendireceğim. Dinler tarihi içinde ilk defa Kuran, peygamberliğin bittiğini insanlığa ilan ediyor. Bunun çok hayati bir önemi var.

Kuran'a göre insanlığın artık birisi veya birileri tarafından Allah adına yönetilme devri de bitmiştir. Bu sözü söyleme hakkını Kuran bir tek kişiye veriyor. O da Peygamber'e. Peygamberlik bittiğine göre Allah adına yönetme devri de bitmiştir.

Kuran'da bu konu, o kadar ısrarlı biçimde ortaya getirilmiştir ki, son Peygamber'e bile bunu örneklendirmek üzere, yönetimi Allah adına yapmama emri verilmiştir.’’

Özette sanki bugünkü siyasete gönderme yapılıyormuş hissi veren seçmeler var.

Mesela milletvekili dokunulmazlığı:

‘‘Hukuk devletinde dokunulmazlık diye bir şey olamaz. Dürüst adamın dokunulmazlığa niye ihtiyacı olsun.’’

Bunun yanına bir parantez açılmış ve şöyle bir cümle eklenmiş:

‘‘Meclis'teki konuşmaları hariç.’’

Herhalde bu cümleyi, özeti yapan kişi eklemiş.

Özet kitapçıktan okumaya devam ediyorum. Lider ve parti sultasına göndermeler:

‘‘Bakara Suresi 104'üncü ayet: ‘Ey iman edenler, sakın davar sürüsüne dönüşmeyin.' Raiyeleşmeyin.’’

KAVGALARIN KAYNAĞI

Ve son noktayı koyan cümleler:

‘‘Bakara Suresi 213'üncü ayet: ‘İnsanoğlunun bütün kavgalarının, tartışmalarının, boğuşmalarının, çekişmelerinin, hak tecavüzlerinin arkasında dini temsil edenlerin doymazlığı ve hegemonya arzuları vardır.' Kuran hariç hiçbir din kitabında böyle bir şeye rastlanmaz.’’

Bu konferanslar dizisi Genelkurmay tarihinde önemli bir sayfayı açıyor.

Yazarın Tüm Yazıları