Böylelerine küçük şef derler çalışan en çok ondan çeker

*

Aslında doğru bir uyarı yapıyor... Emrindeki personele, “Niye tahsisli yolu kullanıyorsun” diye soracak...

*

Sor be adam...

Onun hesabını sor...

Çek bir kenara, çağır ofisine, hatta orada sor...

Ama sadece sor... Cezası neyse ver...

*

Cezayı kanun verir, yönetmelik verir...

Ama bu arkadaş “Punisher”...

Kanun da o.

Savcı da o...

İnfaz memuru da o.

*

Üstelik de hukukçuymuş iyi mi...

Nedir bu peki...

Söyleyeyim ne olduğunu “küçük şef”liktir bu...

“Petit chef...”

*

Fransızlar böyle adamlara “Küçük şef” derler...

Büyük şef olamayan ve asla da olamayacak olandır...

*

Nasıl mı anlarsın...

Eline biraz yetki verirsin...

Büyük şefin verdiği yetkiyi onla çarpar...

Ona işgüzarlığı ekler... Yalakalığı da bonus olur...

Sonra babasından yediği dayaktan içinde kalan payı da ona ekler... Ortaya “küçük şef” çıkar...

*

“Petit chef”tir bunlar...

Çalışan insan en çok ondan çeker...

İşgüzarlık en fazla ondadır...

Kompleksin en azmanı onun “Dr. Hyde”ıdır...

*

Küçük şeftir o...

Faturasını da, bedelini de, cezasını da büyük şef öder...

BU 128’LİK BLOK YARIN BİZİM ÖNÜMÜZE DE ÇIKABİLİR

BİRLEŞMİŞ Milletler’de oluşan bu 128 sayısına dikkat...

Bu uluslararası ilişkilerde yeni bir matematik içtihadı olabilir. 

Yani bugün ABD’nin attığı yanlış adıma, İsrail’i uyguladığı yanlış politikalara karşı böyle 128 gibi sihirli bir rakam ortaya çıkmışsa... Yarın bu matematik içtihat, kendi insanına, kendi sınırındaki ülkeye haksızlık, adaletsizlik yapan her ülkenin önüne çıkabilir.

Eğer Türkiye bu 128 rakamının oluşmasındaki olumlu katkısını sürdürmek istiyorsa... Artık kendi içindeki adalete, kendi içindeki insan haklarına, kendi içindeki hukuksuzluklara da dikkat etmeli.

ABD YAPAYALNIZ DA O GÜN TÜRKİYE ÇOK MU KALABALIKTI

ÖNCE tarihten küçük bir hatırlatma.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 18 Mayıs 1983 günü toplanıp bir karar aldı.

Nedir o günün özelliği...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanından 3 gün sonrasıdır...

*

- BM Güvenlik Konseyi o kararda KKTC’ye ne diyor biliyor musunuz?

Diyor ki:

“Kıbrıs’ın kuzeyinde kurduğunuz bu devlet hukuken geçersizdir. Bu kararı geri al.”

*

- Öteki devletlere ne diyor?

Diyor ki:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göster.
Kıbrıs Cumhuriyeti dışında herhangi bir devleti tanıma.”

*

- Güvenlik Konseyi bunu kaç oyla aldı biliyor musunuz?

Sadece Pakistan karşı oy kullandı...

Ürdün ise çekimser kaldı.

Geriye kalan 13 üye bu karar doğrultusunda oy kullandı.

*

Yani Türkiye orada KKTC ile yapayalnız bırakıldı...

*

1983’ten 2017’ye 34 yıl geçti...

KKTC hâlâ orada...

Ama hâlâ onu Türkiye’den başka tanıyan bir ülke yok...

 O GÜN YAPAYALNIZ BİR TÜRKİYE DİRENEBİLMİŞSE

YAPAYALNIZ bir Türkiye, nasıl ki KKTC kararını bugüne kadar sürdürebilmişse...

Amerika Birleşik Devletleri’ni arkasına almış bir İsrail de bunu sürdürebilir.

Evet dünya 5’ten büyüktür...

Ama unutmayalım ki “Dünyanın beşten büyük olduğunu” söyleyen ülke sayısı da 128’den çok azdır...

Bir de şunu unutmayalım.

Birleşmiş Milletler’in bu kararına oy veren 128 ülkenin küçümsenmeyecek miktarı da İsrail’i tanıyan ülkelerdir.

Diyeceğim şu:

Türkiye, bu olayda kazandığı öncülük rolünü şimdi Filistin’i İsrail ile masaya oturtmak ve ikili görüşmelerle bir çözüme ulaşılması için kullanırsa...

İşte o zaman dünya çapında bir iş başarmış olur.

ŞİMDİ AHMET HAKAN YİNE YANLIŞ TERS KÖŞE YAPIYORSUN DİYECEK AMA

- Diyorlar ki “Fatih Terim’in bu egoyla Galatasaray’ı yönetmesi mümkün değil.”

Ben de diyorum ki... Fatih Terim’de ego var da Mourinho’da yok mu...

*

- Diyorlar ki “Kebapçı Selahattin olayından sonra kamuoyu Terim’in karşısına geçti...”

Ben de diyorum ki, takımları kamuoyları ile yönetmek gerekseydi, ne Mourinho kalırdı...

Ne de Arsene Wenger...

*

Bana göre Fatih Terim hâlâ Galatasaray’a en uygun teknik direktördür...

*

- Ve Türkiye’nin 4 büyük teknik direktörü hâlâ Fatih Terim, Aykut Kocaman, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş’tir...

HANGİMİZİN EGOSU FINDIK KADAR Kİ

- HİÇBİRİNİN, hiçbirimizin egosu, fındık kadar değildir... Hatta cevizden bile büyüktür...

Kapadokya’daki helyum balonu kadar şişmedikçe, kimseye de zararı yok.

ÖYLE GEÇİYOR Kİ ZAMAN

- Beatles’ın “Love Me Do” şarkısının üzerinden 54 yıl geçti.

- Prince’ın “Purple Rain” şarkısının üzerinden 33 yıl geçti.

- Freddie Mercury’nin ölümünün üzerinden 26 yıl geçti.

Ve biz hâlâ yılbaşı geliyor diye seviniyoruz.

GÜNÜN SÖZÜ

“Kanunlar içimizde toplanan kalabalığı dağıtamıyor...”

Aslı Alpınar-Kafa dergisi aralık sayısı

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR