Bir yürek varsa tam şuramızda hâlâ atan

Kıpır kıpır kıpırdar...

*

Sadece “Askerliğini yapmak” değildir o duygu...

Bu ülkeyi vatan hissetmenin, bu toprağı anavatan bellemenin bestesidir o nakarat...

*

Pazar günü, “Yaylalar yaylalar” diyerek haykıran askerlerimizi görünce, içimdeki o duygu depreşti...

*

Babamın daha ben 10 yaşındayken, adımı söyler gibi kulağıma fısıldadığı o cümleyi hatırladım...

‘Burası bizim son vatanımız... Başka gidecek vatanımız yok bizim...”

*

Evet böyle bir son vatandır benim ülkem...

Bana gidecek başka
hiçbir yer bırakmayan bir tutkudur bu...

Bir başka aşkın ‘Misak-ı Milli’sidir benim Türkiyem...

*

Afrin’de savaşan askerimizi, orada aslanlar gibi bayrağımızı taşıyan ordumuzu, onun komutanlarını işte bu duyguyla selamlıyorum...

*

Onlara diyorum ki...

Şu kalp var ya... Göğsümüzde atan şu kalp...

*

Bilin ki bugün hâlâ atıyorsa eğer...

Duyduğunuz o ses...

Sadece damarlarımıza hayatın enerjisini veren bir kasılmanın tiktakları değildir...

*

Sizin için de atan bir yürekler korosunun sesidir o duyduğunuz...

*

Hani şu gönül denen şey var ya... Kalp denen organa en güzel manasını veren kelime...

O gönül de bugün sizinle birlikte...

*

Vatanseverlik denen Allah vergisi bir aşk varsa içimizde...

Bugün bize şunu emrediyor o duygu...

Savaşan çocuğumuzun...

Savaşan komutanımızın...

Komuta eden Genelkurmayımızın...

Ona bu görevi veren hükümetimizin...

*

Amasız, şartsız şurtsuz yanındayız...

Arkasındayız...

Omuz omuzayız...

Yürek yüreğeyiz...

Sağlıkla gidin aslanlarımız...

Sağlıkla dönün...

*

Biz, Türkiye dediğimiz bu anavatanı...

İşte bu duyguyla kurduk...

*

Bu duyguyla yaşatacağız...

EĞER BÜTÜN DÜNYAYA ‘ZEYTİN DALI’ DEMİŞSEK

MADEM vatan aşkından
söz ettik...

Yok bu duygu eksik kalmamalıdır...

O duygunun bir tek eksiği kalmamalıdır...

*

Tamamlamak mı dediniz...

Öyleyse yüreğimizden gelen şu cümle de var...

*

Eğer bu harekâtın adını “Zeytin Dalı” koymuşsak...

*

Eğer “Zeytin Dalı” kelimesinden bütün dünyanın anladığı şeyi anlıyorsak...

*

Adil olalım...

Savaşta bile adil olalım...

*

Vicdanlı davranalım...

Savaşta bile vicdanlı davranalım...

*

Bize silah çekmeyen gerçek Kürt kardeşimizin gönlünü kırmayalım, evine matemi sokmayalım, yüreğine yas ıstırabını koymayalım...

*

Mertliğin öldürüldüğü, kalleşliğin şahsiyet haline getirildiği, huzur ve mutluluğun insana dar edildiği Ortadoğu denilen şu bölgeye...

Katledilmiş, zulme terk edilmiş şu coğrafyaya...

Bu bahtsız bölgeye, Türk’e, Kürt’e, Arap’a hak ettiği barışı biz getirelim...

*

Eğer milletçe bütün dünyaya “Zeytin Dalı” demişsek...

“Zeytin Dalı” neymiş, bütün dünyaya gösterelim...

DÜNÜN BİZE ÖĞRETTİKLERİ BUGÜNÜN ÖĞRETECEKLERİ

- Dün hatalı olmak, bugün haklı olmaya mani değildir...

*

- Bugün haklı olmak, yarın haksız duruma düşmemenin garantisi de değildir.

*

- “Yaylalar yaylalar” diye savaşa giden çocuğumuz bizi birleştiriyorsa, siyasetçinin bizi ayırmasının bahanesi kalmamış demektir.

*

- Yaptığımız savaşa “Zeytin Dalı” diyorsak, içerideki siyasetin adını “demir yumruk” koymamalıyız.

HEPİMİZE GURUR VE GÜVEN VERİYOR

- Askerimizin moralli, Başkomutan’ın kararlı, Genelkurmay Başkanı’nın, sınırda askerimizin yanında olması...

*

- Başbakan’ın, “Milli mühimmat ve silah kullanıyoruz” sözleri...

*

- Kaplan desenli F-16’larımızın performansı...

*

- Geçmişte, Kıbrıs Harekâtı’nda, daha önceki Kuzey Irak operasyonlarında tek yürek olan milletimizin, bugün de bütün itirazlarını bırakarak yine tek yürek oluşu...

*

- Sınırımızda savaş sürerken, bütün ülkede hayatın devam etmesi...

*

Hepimize gurur ve güven veriyor...