Paylaş
Ergenekon davaları büyük ölçüde ‘gizli tanık’ denilen ne idüğü belirsiz insanların üzerinden yürütüldü.
Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ergenekon davası kapsamında 60 gizli tanık olduğunu açıklamıştı.
Bunlardan 31’i dinlendi. Sadece dördünün gerçek adları açıklandı.
İçlerinde mesleği olan, eli ekmek tutan bir kişi bile yoktu.
Aralarında koyun hırsızı vardı... Oto hırsızı vardı. Kız kardeşinin kızını satan vardı...
Dün o gizli tanığın ölümünü okurken aklıma benim hayatıma kasteden bir başka gizli tanıdığı hatırladım.
Daha önce yazmıştım ama bir kere daha anlatayım.
ÜSTÜME SALDIKLARI GİZLİ TANIK KİM ÇIKTI
ERGENEKON kumpasının en zalim günleri...
İşte o duruşmalardan birinde, 11 Ocak 2011 günü, aniden bir “gizli tanık” ortaya çıkıyor.
Ergenekon hâkimlerinin ve savcılarının önünde benim hakkımda akıl almaz iftiralar başlıyor.
*
Güya ben Ergenekon çetesinin medya ayağının başkanıymışım.
Güya Ergenekon çetesinin propagandası için bir kitap hazırlatmışım...
Güya şu, güya bu...
Akla hayale gelmeyecek iftiralar...
*
Bu “gizli tanık” hakkında dava açtım. O karanlık iftiracı, “Tanık Koruma Kanunu”nun zırhına bürünmüştü. Önce bir mahkemeden kendine koruma kalkanı çıkardı.
Ama sonunda Yargıtay kararıyla bu karanlık insanların gerçek kimliklerinin açıklanmasına karar verildi.
Ve benim hakkımda bu iftiraları atan adamın kimliği ortaya çıktı.
Adı Cihan Oskay’mış...
Kim bu arkadaş biliyor musunuz?
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım hakkındaki şike iftiralarını ilk ortaya atan şahıs..
Şu sıralar karısını öldürme suçuyla hapiste yatıyor.
Bu arada Bodrum-İstanbul uçak biletlerinin FETÖ yanlısı bir gazete tarafından alındığına dair bazı iddialar da var.
BİR DÖNEMİN 60 GİZLİ TANIĞINDAN İNCİLER
Hikmet Çiçek Odatv’de Ergenekon davalarındaki gizli tanıkların zırvalarından bir potpuri hazırlamış.
Buyurun size yargı ve adalet adı altında yapılan bu rezilliklerden örnekler:
Gizli tanık 15: “Veli Küçük köpeklerimi zehirledi, atımı kesti.”
Gizli tanık Kıskaç: “Öcalan’a suikast görevi bana verildi. Kabul etmedim, benim yerime Yeşil gitti.”
Gizli tanık Akdeniz: “Kola içirdiler, bademciklerimi aldılar.”
Gizli tanık Aydos: “Saddam Hüseyin’in ajanını ilaçla uyuttum, çantasını aldım.”
Gizli tanık 9: “Bombaları atmak için Muzaffer Tekin 500 bin dolar teklif etti.”
Gizli tanık Hisar: “Cezaevinde başsavcının odasında birlikte rakı içerdik.”
Gizli tanık Poyraz: “Zar oynarım, yanık oynarım, pavyon âlemine takılırım.”
‘BROADCHURCH’TEN BERİ EN İYİ İNGİLİZ THRİLLER’I
Epeydir iyi bir seri katil ve thriller arıyordum...
Kuzey ülkelerinin polisiye hızı kesildi...
“Broadchurch”ten sonra o kalibrede bir İngiliz thriller filmi gelmedi.
Son günlerde streaming platformlara bol bol konan İspanyol, Meksika, Güney Kore ve Japon thriller’ları beni kesmiyor.
Epeydir aradığım iyi thriller’ı önceki gece buldum.
Netflix’teki “Marcella” dizisinin ikinci sezonu...
Mükemmel bir senaryo, çok iyi oyun...
“Homeland”in Carrie Mathison’u gibi arızalı, sorunlu bir kadın dedektif profili... Ve çok ilginç bir seri katil tipi ve motifi...
Birincisini sevmiştim...
Ama ikinci sezon uçmuş... Tavsiye ederim...
GÜNÜN FOTOĞRAFI
BAŞBAKAN EVİNDEN ÇIKMIŞ İŞİNE GİDİYOR
BU fotoğraf 1970’li yıllara ait... Belki de 60’ların sonu... Ankara’da Tunalı Hilmi Caddesi...
Arkadaki sokak dönemin başbakanının oturduğu Güniz Sokak’a çıkıyor.
O sokağın öteki tarafındaki başında ise biz üç arkadaş oturuyoruz... Solcu öğrencileriz...
Başbakan evinden çıkmış işine gidiyor...
“Zamanın ruhu” ne kadar farklıymış...
BU BEŞLİ KAREDE TAM 174 BİN 894 SAYI VAR
NBA maçlarını 1990’lı yılların başlarında izlemeye başladım.
Michael Jordan’ın Chicago Bulls’ta oynadığı yıllardı...
Bu demektir NBA tarihinde en çok sayı yapan 5 oyuncudan 4’ünü izlemişim.
Bir tek Kareem Abdul-Jabbar’ı izleyemedim.
Geçen pazar akşamı itibariyle bu 5 dev oyuncunun yaptığı sayılar bunlardı.
Demek ki 174 bin 894 sayı yapmış bu 5 kişi...
Şöyle bir hesap yaptım.
Doğduğum günden bu yana yaklaşık 27 bin gün yaşamışım.
Demek ki hayatımın herhangi bir skoru ile ilgili her gün bir sayı yapsaymışım bile...
Bu devlerden en alttakine bile yetişemeyecekmişim...
Allahım...
Rakamlar ne kadar büyük...
Ve hayat ne kadar kısa...
YÜZÜCÜ ARKADAŞ FÜZE Mİ GÖRDÜN TOP ARABASI MI
MİLLİ rekortmen yüzücü Alper Sunaçoğlu anlatıyor.
Ege Denizi’nde yüzerek bir Yunan adasına çıkmış.
Hangi ada, adı nedir belli değil...
Sadece “Yunanistan’ın işgali altında bir ada” diyor.
Orada dehşete kapılmış...
Çünkü adada füze bataryaları varmış...
Ve füzelerin yönü Türkiye’ye çevriliymiş... Ben pek anlamadım...
Top arabası mı görmüş yoksa füze mi...
Füzeyi bir yere yönlendirmek pek gerekmiyor...
Programlayıp sallarsın, gideceği koordinata gider...
Galiba milli duygular kabarınca, yön mefhumu ve izan da kayboluyor...
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Murat Şaka
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama:
Selma Songül Zengin
Paylaş