Bir 15 Temmuz şehidi kepçeyle gömülseydi

Bir ıstırap yumruğu oturdu ümüğüme...

***

Manzara şu...

Hava sıcak...

Hoca mezarın başında duayı hızla okumuş, sıra şehidin üzerine toprak atmaya gelmiş.

Lakin görev icabı orada olan zevat, devlet erkânı sıcaktan bunalmış, mezarın yanından çekilip gölgeye sığınmış.

Zevatın acelesi var... Onların acelesi olunca, hoca da pürtelaş...

Şehidimizin canını alan kurşun, ata ata bitmemiş...

Üzerine serpilen toprak da ata ata bitmiyor bir türlü...

***

O an hocanın gözü biraz ilerideki kepçeye takılıyor.

Ey duygusuz makine, gel kardeşim, yığ toprağı şehidin üzerine...

Bitsin telaşlı devlet erkânının çektiği bu zulüm...

***

Terör örgütü PKK’nın, Pervari’de şehit ettiği Piyade Uzman Çavuşumuz Halit Şıltak’ın cenazesi kepçeyle gömüldü iyi mi...

Aradan günler geçti, bakıyorum ne o mahallede, ne bu mahallede kimsenin umurunda değil...

Mezar başındaki zevatın yiğidimize yaptığı bu hoyratlığı, bu sakilliği nasıl duyuracağız Ankara’daki zevata...

Bugün canımızın acıdığı bir başka yerden mi seslenmeliydik...

Şunu mu demeliydik...

Beyler bu muamele bir 15 Temmuz şehidimize yapılsaydı ne hissederdik...

***

Biraz onu hissedelim işte...

HÜRRİYET’İN ŞEHİTLER KİTABINA YAZDIĞIM O GENCİ HATIRLADIM

HÜRRİYET 15 Temmuz şehitlerinin hayat hikâyelerini kitap haline getirdi.

Çok güzel bir kitap oldu.

O gecenin en genç şehitlerinden birinin hikâyesini de ben yazdım.

Yazarken ağlıyordum.

Pervari şehidimizin kepçeyle gömülmesini okurken işte o çocuk aklıma geldi ve içimden haykırdım:

Ey devlet erkânı, ey Ankara zevatı...

Bilesin ha...

Bu ülkede şehadette sınıf farkı, mevki ayrımı yoktur.

Bir kepçenin üstünde tankın karşısına kahramanca dikilip de canını veren ve Ankara’da, İstanbul’da resimleri bilbordlara asılan, aileleri hacca götürülen 15 Temmuz şehitleri göğsümüzü ne kadar kabarttıysa... 

PKK’nın şehit ettiği bu aslanımızın bir başka kepçeyle gömülmesi de o kadar kahretti bizi...

Sizlerin de böyle düşündüğünüzden kendim kadar eminim.

O nedenle diyorum ki...

Halit Çavuşumuza son yolculuğunda reva gördüğümüz bu hoyratlığı, hiç olmazsa güzel bir mezar taşı ile hafifletelim.

PAKİZE İÇİN PAPA’NIN INSTAGRAM HESABINI İZLEMEYE BAŞLADIM

INSTAGRAM’ın 32 yaşındaki CEO’su Kevin Systrom, geçen şubat ayında Papa Franciscus’u Vatikan’da ziyaret etti.

Genç CEO, 3 hafta sonra yeniden Vatikan’a gittiğinde Papa onu “Keviiin..” diye karşılamış.

***

Bu ziyaretten 6 ay sonra Papa “Franciscus” adıyla bir Instagram hesabı açtı.

Altı ay içinde takipçi sayısı 3 milyonu geçti.

***

Papa’nın hesabına koyduğu fotoğraflardan biri çok dikkatimi çekti.

Bu fotoğrafta Papa, San Pietro meydanında köpekleri kutsuyordu.

İşte bu fotoğrafı görünce Papa’nın Instagram hesabını izlemeye başladım.

***

Köpeğimiz Pakize 16 yaşına geldi.

Arka ayaklarına yarı felç indi.

Bütün aile onun iyileşmesi için dua ediyoruz.

***

Bir din insanının hesabına böyle bir fotoğraf koyması bizi çok etkiledi...

BU İŞ KARAMAN HOCA’YA KADAR TIRMANMIŞSA... BATSIN BU DÜNYA

VAY vay vay... Bülent Arınç, Hüseyin Çelik falan derken...

Akit gazetesi yazarlarının FETÖ’cü cadı avı Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman’a kadar tırmanmış.

Kimdir o Hayrettin Karaman...

Devletin en üs kademelerinin bile fetva aldığı, icazet aldığı din âlimi...

O da bunu yazan kadın yazara, “Kızım git sen beni babana sor” demiş.

İhbar furyası ona kadar tırmandıysa eğer...

Vallahi de billahi de ne karşı mahallede bir tek insan kalır

Ne bizim mahallede...

68’Lİ ARKADAŞLAR FOTOĞRAFTAKİ DÖRDÜNCÜ KİŞİYİ TANIDINIZ MI

KANAT Atkaya Hürriyet Pazar’da Zeytinli Rock Festivali’ni çok güzel yazdı. Orada iki müzisyen Cahit Berkay ve Taner Öngür’le çektirdiği fotoğrafta bir dördüncü kişi vardı. Adı Mete Ertekin...

Deniz Gezmiş’in en iyi arkadaşlarından biriydi.

ODTÜ stadında bugün hâlâ duran “Devrim” yazısını yazanlardan biriydi.

Deniz Gezmiş’le birlikte 4 Amerikalının kaçırılması olayına karıştı, birlikte yargılandı. 12 Mart döneminde, Menderes ve arkadaşlarına karşılık üç değil de bir dördüncü kişi daha idam edilseydi, muhtemelen o olacaktı.

Akçay’a yerleşmiş.

Darağacından rock festivaline...

Hayat hepimize neler gösteriyor.

SIĞACIK’I DA KEŞFETTİN YA SAĞ OLASIN ATA DEMİRER

PAZAR günün en güzel haberi Hürriyet’teydi... Ata Demirer, yeni filmini Seferihisar’ın Sığacık beldesinde çekecekmiş.Harika bir karar. Sığacık harika bir beldedir.Ata Demirer ve Demet Akbağ, Geyikli’den sonra Sığacık’ı da uçuracaklar.Bir İzmirli, bir Urlalı olarak “Teşekkürler Ata” diyorum.

TUTUKLULAR SAKİNLEŞTİRİCİ İLAÇ İSTERSE VERİLİYOR MU

NAZLI Ilıcak’ın, normal hayatında kullandığı sakinleştiriciyi alamadığını yazmıştım.

Adalet Bakanlığı bir açıklama gönderdi.

Nazlı Hanım cezaevine geldiğinde yanında iki ilaç varmış.

Bunlardan biri kendine verilmiş. Ancak öteki yeşil reçeteli ilaçmış.

Doktor kontrolüne kadar, kullandığı ilaç tek tek kendisine verilmiş.

Ancak kurum doktoru muayene ettikten sonra uygun gördüğü ilacı vermiş.

Bulunduğu bölümdeki 4 duşta da 24 saat sıcak su akıyormuş.