Ben durup dururken dans ederim

GÖMLEĞİ kara, ruhu ondan da kara kafalar, balinayı anlamaz. Balina gören insanın heyecanını ise hiç anlamaz.

Yalnız bir balina, Akdeniz’de ne arar, o denize nasıl düşmüştür, merak etmez.

Üzülmez.

Bense Fethiye açıklarında bir balina görmüşsem mutlaka düşünürüm.

Ben sormasam, içimdeki çocuk merakla sorar:

"Sakın bu balina, küçük mandalinayı memleketine götüren o balina olmasın?"

* * *

Aklıma Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın "Balina ile Mandalina" gelir.

Antalya’da denize düşüp kuzey denizlerine sürüklenen minicik bir mandalinanın, soğuk denizlerde bir balina ile karşılaşmasını hatırlarım.

Bir de balinanın meraklı sorusunu:

"Adım balina benim

Biraz kuş biraz ayı

Biraz yaşama

En kısası adım yalnızlık.

Bana Gökbalina derler sarı kardeş."

Dağlarca
’nın "Balina ile Mandalina" adlı çocuk şiirini, yıllarca önce okumuş, çok sevmiştim.

İyi balinanın, Kuzey Denizi’nde kaybolmuş mandalinayı, memleketi Akdeniz’e götürüşünü anlatan dizeleri hiçbir zaman unutamadım.

Balina, mandalinayı Akdeniz’e evine götürüp ağacına bırakır.

Ancak dönüşte, balıkçılar yalnız balinayı yakalar ve öldürür.

Deniz, kıpkırmızı bir renge bürünürken, Dağlarca ağıdını yakar:

"Sayadursun ey

Mandalinaları tek tek yıldızlar

İşte

Vurdular Gökbalina’yı

Yıldızlarca yerinden."


* * *

Önceki hafta Fethiye Körfezi açıklarında yalnız bir balinayı dakikalarca seyrettim.

Teknemizin 200 metre yakınında sulara dalıp kaybolmadan önce bize o muhteşem şovunu yaptı.

Dev kuyruğunu havaya dikti ve yavaşça suyun altına kayıp kayboldu.

Bir daha hiç çıkmadı.

Kafamda Dağlarca’nın çocuklar için yazdığı sıcacık şiirle yapayalnız kaldım.

"Herhalde o da bir şaşkın balina" dedim.

Şiirin ölüm dizeleri geldi aklıma:

"Kara kaptan dümen kır,

Ulaşın balıkçılar

Şaşkın balina kaçmasın."


* * *

Yıllar önce Karadeniz sahillerimize beyaz bir balina gelmişti.

Adını "Aydın" koymuştuk.

Türk basınının beyaz gömlekli bütün gazetecileri, Aydın’ı çok sevmiş, manşetlere taşımıştı.

Aydın günlerce bizi eğlendirmiş, içimizi açmıştı.

Suya dalar, sonra sanki kahkahalar atan bir yüzle çıkardı.

O günlerde Nurcan Akad’la bir deyim uydurmuştuk.

"BBANNS"

"Beyaz balina Aydın’ın nedensiz neşesi sendromu."

Durduğu yerde, olur olmaz durumlarda, hiç sebepsiz yere neşelenen bu balina bize çok iyi gelmişti.

Biz de yazı işleri masasında çalışırken, durduk yerde ayağa fırlayıp dans etmeye başlamıştık.

Ne yapıyorsunuz diyenlere, kahkahalar atarak cevap veriyorduk:

"BBANNS..."

* * *

Yaz başladı.

Hımhımların, kara gömleklilerin, kara ruhların mevsimi kapanıyor.

Hepinize iyi ve mutlu bir yaz diliyorum.

İnşallah siz de benim gibi açık denizlerde mutlu bir balinayla karşılaşır ve durup dururken dans etmeye başlarsınız.
Yazarın Tüm Yazıları