Paylaş
Hani şu “AKP’ye oy vermeyen kâfirdir” anlamına gelen tweet’i atan hanımefendi...
Bak sana anlatayım asıl kâfir kimdir...
Kâfir, cebinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık belgesi taşıyan insanlar sandık başına gittiğinde, bir bölümünün oyunu yok edilecek düşmanın oyu sayan kafayı taşıyan kişidir.
Kâfir, ülkeyi 4 yıl için kimin yöneteceğini belirleyici bir seçimi, kanlı bir savaş haline sokmaya çalışan kafayı taşıyan kişidir.
Kâfir, ülkesinin kutuplaşmasından, insanlarının birbirine düşman edilmesinden, aralarına nifak sokulmasından siyasi rant toplamaya çalışan kafayı taşıyan kişidir.
Kâfir, milletini dost-düşman, melek-şeytan, siyah-beyaz, bizden-ondan diye bölmeye kalkan kafayı taşıyan kişidir.
Kâfir, seçildiği an bütün milletin Cumhurbaşkanı olan kişinin, sadece kendi ‘Reisi’ olmasını isteyen kafayı taşıyan kimsedir.
Anladınız mı hanımefendi kimmiş kâfir...
YENİ 24 HAZİRAN RUHU İSTANBUL'A ULAŞMAMIŞ
İLERİDE Türk adalet tarihi yazılırken, 25 Nisan 2018 gününe de bir bölüm ayırmak gerekecek.
Şimdi size önceki gün, yani çarşamba günü dikkatimi çeken üç gelişmeyi alt alta yazıyorum...
SABAH UYANDIĞIMIZDA MANŞET
25 Nisan sabahı, iktidarı en çok destekleyen gazete olan Sabah’ın manşetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından şu cümleler var:
“Daha çok demokrasi, daha çok adalet, daha çok refah...”
Hepimizin içini okşayan, umut veren sözler...
Güne iyi başlıyoruz....
SAAT 10.30 ANAYASA MAHKEMESİ
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş günü töreni saat 10.30’da başlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da orada...
On dakika bir film seyrediliyor ve saat 11.40’ta Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan konuşmaya başlıyor...
Çok açık cümlelerle, üzerine basa basa diyor ki:
“Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulamamak düşünülemez...”
Sözünü ettiği kararın gazetecilerin serbest bırakılması ile ilgili olduğu kesin...
Güne güzel devam ediyoruz...
AKŞAM SAAT 21.00 SULARI
İstanbul’da 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve gazetecileriyle ilgili kararını veriyor. Hepsine 3 ile 7 yıl arasında hapis cezası...
Gündüz güzel giden her şey birden eski haline dönüyor...
Silivri günlerine dönüyorum...
AKŞAM SAAT 22.30 BENİM EVİM
Merak ediyorum...
Anayasa Mahkemesi Başkanı o konuşmayı yaparken...
Oradaki insanlar bu konuşmayı dinlerken... Akşam saatlerinde İstanbul’dan çıkacak o karar hakkında bilgi sahibi miydi...
AKŞAM SAAT 22.35 BENİM EVİM
Anayasa Mahkemesi Başkanı biliyor muydu bilemem...
Ama bildiğim bir şey var...
İstanbul’daki hâkimler o kararı verirken, Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın o sözlerini ve Cumhurbaşkanı’nın, Sabah gazetesinin manşetine çıkan sözlerini biliyorlardı.
AKŞAM SAAT 23.00 YATAĞIM
İstanbul’daki mahkemenin kararından sonra benim vicdan mahkememin kararı geliyor. Demek ki 24 Haziran sonrası için vaat edilen yeni dönemin ruhu henüz İstanbul’a ulaşmamış...
7 YIL CEZA İLE İLGİLİ İKİ FARKLI YORUM
BİR: Sanki hâkimler kendileri de verdikleri cezaya inanmıyorlar ama “Bize FETÖ’cü demesinler” diye topu Yargıtay’a atmışlar...
İKİ: Sanki hâkimler kendileri de bu cezaya inanmamış ama “Neden insanları tutuksuz yargılamayıp onca zaman içeride tuttunuz” eleştirisine karşı hapis cezası verip tahliye kararı almışlar gibi bir hal yok mu....
BU FOTOĞRAF ELYSEE'DE ÇEKİLSEYDİ SOKAK AĞLARDI
BU fotoğraf 24 Nisan 2018 akşamı Washington’da Beyaz Saray’da ABD Başkanı ve eşinin, Fransa Cumhurbaşkanı ve eşi onuruna verdiği akşam yemeğinde çekildi.
Bu fotoğraf eğer Paris’te Elysee Sarayı’nda çekilseydi bakın ne olurdu.
Elysee Sarayı’nın adresi şöyle...
55 Rue du Faubourg Saint-Honore, 75008 Paris...
O kapıdan çıkıp sağa doğru yürürseniz karşınıza çıkan tabelalarda şu isimleri okursunuz:
2 numarada Gucci, 21 numarada Chanel, 38 numarada Saint Laurent, 326 numarada Dior, 336 numarada Balenciaga, 368 numarada Armani’yi...
Biraz ilerleyip tekrar sağa dönünce Place Vendome’da Louis Vuitton mağazası karşınıza çıkacak...
Washington’da Beyaz Saray’ın kapısından çıkıp sağa da, sola da yürüseniz böyle bir manzara yok.
Şimdi Fransa Cumhurbaşkanı’nın eşinin giydiği şu kıyafete, ABD Başkanı’nın eşinin giydiği şu kıyafete bir bakın...
Yani ikisi de bu kıyafeti Elysee Sarayı’nda giyselerdi vallahi o gece o sokak inim inim inlerdi.
1972 COVER'LARININ ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
ÖNCE 1972’de Gülden Karaböcek’in söylediği “Şaka Yaptım”ı geldi. Armageddon Türk cover’ı harikaydı.
Hemen Number One FM’de pazar günleri saat 13.00’te yayınlanan Top 20 Ege Baharı listemin birinci sırasına aldım. Sonra geçen pazar Hürriyet’te Tolga Akyıldız’ın köşesinden öğrendiğim “Goca Dünya” geldi.
Bu şarkı aslında Orhan Gencebay’ındı. Ama biz onu 1972’de Erkin Koray cover’ı ile sevdik. Şimdi de Amsterdam’da yaşayan bir Türk grup olan Altın Gün söylüyor...
Onu da anında listeme aldım.
Bütün dünya 1970’leri yeniden hatırlıyor...
Türkiye’de de aynı trend var.
POP KÜLTÜR - ATASÖZÜ
“Bir insan şeytan bile olsa, dindar görünüp erdemli geçinebilir...” / “V for Vendetta” filminden
Paylaş