Paylaş
Doğum yeri İstanbul ama hayatının 17 yılını Göcek’te geçirmiş bir yönetici. Çünkü babası bir deniz subayıydı. 4 Ekim 1972 İstanbul doğumlu, İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi’nden mezun. İş hayatına 1994’te başlamış. Coca-Cola, Michelin ve Nike gibi küresel şirketlerde çalışmış. 2008’de Vodafone’a girmiş ve 1 Şubat 2021’den itibaren de Vodafone Türkiye’nin CEO’su olmuş.
Zoom’la yaptığımız görüşmede bir şey dikkatimi çekiyor. Arkasında yan yana asılmış üç afiş var.
“Yeni İcat Çıkar-ma”, “Soru Sor-ma”, (her ikisinin de sonundaki ‘ma’ hecesinin üstü çizilmiş). Bir de “Sorumluluk bizim değil” cümlesi var onun da sonundaki ‘değil’ kelimesinin üstü çizilmiş.
Yani bugün “Yeni icat çıkarmayı seven” bir yönetici ile konuşacağız.
Ana konumuz da teknolojiden çok “kadın”.
Sözü ona bırakıyorum.
1) KADIN ÇALIŞANDA SİLİKON VADİSİ ŞİRKETLERİNDEN ÇOK İLERİYİZ
Telekom sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 30, Vodafone Türkiye’de orta ve üst düzey çalışanlarda kadın oranımız 31, yani tüm çalışanlarımızın yüzde 43’ü. Ama yönetici pozisyonlarına baktığımızda, üst düzey ve orta düzey, bu oran yüzde 31. Yani Silikon Vadisi’nin dev şirketlerinden çok daha iyiyiz. Bunu çok önemsiyoruz çünkü hep teknoloji deyince erkeğin daha egemen olduğu, iyi eğitimli, genç erkek akla geliyor. Ancak biz inanıyoruz ki eşit koşullar sağlandığı takdirde, kadınlar da teknolojide en az erkekler kadar söz sahibi olabilir.
Şirketimizde açılan her pozisyon için adaylar, içeriden veya dışarıdan tüm adaylarda yüzde 50’sinin kadın olmasını şart koşuyoruz.
2) SADECE DOĞUM İZNİ DEĞİL EVLATLIK İZNİ DE VERİYORUZ
Annelere sadece doğum izni değil aynı zamanda evlatlık edinmede de izin veriyoruz.
Hatta bir adım ileri giderek, evdeki yaşlı ebeveynlere anne-babalara yardım konusunda da uygulamamız var.
Ayrıca evde yaşlı anne-babası olanlara ebeveyn izni de var.
Tek olan anne-babalar da bu programların hepsinden yararlanabiliyor, yani hangi geçmişten gelirse gelsin, hikâyesi ne olursa olsun tüm çalışan-larımız bütün bu olanaklardan eşit bir şekilde yararlanıyor.
3) BABAYA DA ÇOCUK KONUSUNDA SORUMLULUK YÜKLÜYORUZ
Sadece kadın çalışanlarımıza değil erkek çalışanlarımıza da ebeveynlik izni veriyoruz. Ebeveyn olan tüm çalışanlarımızın ilk 18 ay içerisinde 16 haftalık bir ebeveyn izinleri var ücretli olarak.
Bu da aslında bir yenilik. Babaya izin verdiğimiz zaman aslında babaya ailesiyle beraber olma fırsatı sunmuyoruz aynı zamanda evdeki anneye de babadan destek alma imkânını sunmuş oluyoruz, dolayısıyla yine burada bir eşitlikçi tavır ve anneye destek ön plana çıkıyor.
KADINA ŞİDDET
4) NEDEN AİLE İÇİ ŞİDDET DEĞİL ‘EV İÇİ ŞİDDET’ DİYORUZ
SORU: Bir şey dikkatimi çekti. Türkiye’de genellikle ‘aile içi şiddet’ kavramı kullanılıyor ama siz “ev içi şiddet” kavramını tercih ediyorsunuz.
Bu İngilizcedeki ‘domestic violence’ kavramının Türkçeleştirilmesi mi yoksa bu kavramın içini doldururken ona daha geniş bir anlam mı veriyorsunuz?
“Biz buradaki şiddete tabii ki sadece kadın eşe değil, çocuk, ev içerisindeki her türlü şiddeti kastettiğimiz için biraz anlamı da aslında dediğiniz gibi genişletiyoruz.”
ŞİDDETE UĞRAYAN KADIN ÇALIŞANIN ARKADAŞINA DA ‘DESTEK OLMA’ İZNİ
Şiddete maruz kalan kadın çalışanımız olursa on güne kadar ek izin veriyoruz. Finansal destek sağlıyoruz. Hatta ona destek olacak arkadaşı varsa ona da izin veriyoruz.
KIRMIZI IŞIK
5) ACİL BUTONUNA BASAN KADIN ANINDA 3 KİŞİYE İMDAT DİYOR
Yedi yıl önce Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’yla beraber bir ‘Kırmızı Işık’ projesi başlattık. Bu bir uygulama ve bunu indiren kadınlarımız şiddet anında düğmeye basarak yardım isteyebiliyor.
Uygulamamız şöyle çalışıyor. Şiddet gördüğünüz acil durumlarda ulaşmak istediğiniz 3 kişiyi tek tuşla kaydedebiliyorsunuz. Salla-Uyar özelliğiyle, telefonu salladığınızda, kayıtlı kişilere acil durumda olduğunuzu belirten otomatik mesaj ve konum bilgisi ‘Acil SMS’ olarak gönderiliyor.
Uygulamayla, Alo 183, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma ve Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı acil numaraları tek tuşla aranabiliyor.
6) AYDA 2 BİN 500 KADIN ACİL BUTONUNA BASIYOR
‘Kırmızı Işık’ acil şiddet uygulaması 7 yıl içinde 358 bin kez indirildi ve ayda 2 bin 500 kişi aktif olarak bu uygulamayı kullanıyor. Tabii bu çok sevindiğimiz bir şey değil, keşke hiç ihtiyaç olmasa, keşke hiç kullanılmasa.
Ülkemizde mülteci kadınların sayısının artmasıyla beraber biz bu uygulamanın Arapça versiyonunu da çıkardık. Onları da bu kapsama dahil ettik.
SORU
7) BUTONU ENGELLEMEK İSTEYEN KOCAYA KARŞI NE TEDBİR VAR
Bunu da düşündük. Bundan çekinen kadın uygulamayı başka isimlerle de kaydedebiliyor.
Akla gelen ikinci bir soru da şu: Topluma veya bireylere faydalı olacak bilgiler varsa paylaşabilir miyiz? Doğru ama çok hassas bir soru. Biz de bunu düşünüp bir süre önce uygulamaya bir ‘Görüşünü paylaş’ butonu ekledik. Ama bu şiddete uğrayan kişinin arzusuna bağlı bir şey. Şiddete uğrayan kişi veya uygulamayı kullanan kişi görüşünü paylaşmak ister, belirli kitlelere duyurmak, psikologlar veya ilgili kurumlarda bulunmasını istediği bilgiler varsa anonim şekilde yazabiliyor ve biz bu bilgileri anonim olarak verebiliyoruz. Ama uygulamanın içerisinde kullanıcı kimliğiyle ilgili hiçbir şey yok ve yanıtlar bizim tarafımızdan anonim olarak görülüyor ve hiç kimseyle de tabii ki bu bilgiler paylaşılmıyor.
KÖŞE BASINDAKİ SİDDET
8) 2 BİN 800 KÖŞE YAZISININ YÜZDE 11’İNDE KADINA KARŞI AYRIMCI DİL BULDUK
Kadına şiddete karşı mücadele verdiğimiz bir başka alan dil. Farkında olarak ya da olmayarak, telaffuz ettiğimiz her kelime, zamanla kadınlara bakış açımızı oluşturuyor. Yapay zekâ teknolojisini kullanarak Kırmızı Çizgi projesini geliştirdik. Dijital yayınlarda kadına önyargılı kullanımları fark ediyor ve üstünü kırmızıyla çiziyor. Kırmızı Çizgi ile 2 bin 800 köşe yazısı analiz edildi. Bu yazılarda cinsiyetçi kelime oranını yüzde 11’den yüzde 0’a indirmeyi başardık.
KADIN FUTBOLU
9) O GÜN 33 BİN KRAMPONLU KADIN ‘KİM DEMİŞ FUTBOL ERKEK OYUNUDUR’ DEDİ
En övündüğümüz başarılarımızdan biri “Ben varım” hareketi. Vodafone grubunun geçen yıl başlattığı bir hareket. Yurtdışında bu hareketin “Change the Face” adıyla lansmanı yapıldı. Bu hareketle aslında amacımız genellikle erkeklerle özdeşleştirilen, erkek egemenliğinde olduğu düşünülen alanlarda kadınların da var olduğunu göstermek ve cinsiyetçi önyargıyı kırmayı hedefledik.
Vodafone Park’taki Beşiktaş-Atletico Madrid kadın takımları maçında 33 bin seyirci vardı. Bir yabancı kadın oyuncu, milli takımda, Hollanda’da bir müsabakaya çıkmış. 14-15 bin seyirciyi ilk defa görmüş hayatında. Hiçbiri 33 bin kişi görmemiş. Ortalama 200 seyirci önünde oynuyorlar. İnanılmaz bir gündü.
10) PANDEMİDE ERKEK OYNUYOR DA KADIN LİGİ NİYE OYNANMIYOR
Bir kadın ligi var biliyorsunuz ama mesela pandemi sürecinde erkek ligleri oynanırken kadın ligleri oynanmadı. FIFA’ya bağlı 198 futbol federasyonu arasında kadın futbol komitesi bulunmayan ve futbol federasyonu yönetim kurulunda kadın üye olmayan 12 ülkeden biriyiz. FIFA sıralamasında biz 61’inciyiz, Almanya 2. sırada. Bizim Türkiye’de Almanya’nın yüzde 3’ü kadar kadın futbolcu sayısı var.
PANDEMİDE İŞYERİ
11) EVDEN ÇALIŞANA ERGONOMİK KOLTUK VE ZOOM MASASI DESTEĞİ BİLE VERDİK
11 Mart’ta pandeminin ilk gününde, ilk açıklandığında biz tüm şirketi kapattık. Herkes evden çalışmaya geçti. Bugün hâlâ Vodafone grubu içerisinde yüzde 100’ü evden çalışan çağrı merkezi tek ülkeyiz.
Mesela, evden çalışan arkadaşımız ergonomik koltuk desteği istiyorsa ona 2 bin liraya kadar destek verdik. Zoom masası istiyorsa onu sağladık.
12) KADINLARA DİJİTAL OKURYAZARLIK ÖĞRETİYORUZ
‘Dijital Benim İşim’ adlı bir projemiz var. Proje kapsamında kadınlara 24 saatlik ‘Dijital okuryazarlık’ ve 40 saatlik ‘Dijital pazarlama’ eğitimleri veriyoruz.
Proje kapsamında, 13 ilde yaklaşık 12 bin kadına ulaşmayı hedefliyoruz, yani dijitalde ben varım diyen kadınları da destekliyoruz.
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş