Paylaş
Başbakan olsaydım...
Alırdım Ethem Sancak’ı karşıma...
Çağırırdım el konulan gazetelerin, televizyonların başına oturtulan kayyumları ve sorardım.
“Arkadaş bu ne iş...”
* * *
Arkasından sorardım...
“Aydın Doğan’ı yerden yere vuruyorsunuz, etmedik hakaret, atmadık iftira bırakmıyorsunuz, ama benim partime oy veren insan bile onun gazetelerini okuyor...”
* * *
Sorardım, “Arkadaş bu nasıl iş...”
* * *
Benim partilim bile onun gazetelerine muhabbet duyuyor...
* * *
Evet, araştırma açıkça ortaya koydu ki...
Doğan Grubu’nun iki gazetesi, Hürriyet ve Posta, hem AKP’linin, hem CHP’linin, hem MHP’linin, hem HDP’linin okuduğu gazeteler.
İnsanlar birbiri ile selamı sabahı kesmiş, birbirine gelin vermez, damat almaz, ev vermez, komşu olmaz hale gelmiş...
Ama bu Türkiye’de bile memleketin 4 ayrı mahallesi Aydın Doğan’ın gazetelerini okuyor.
* * *
Araştırmayı önlerine koyar ve derdim ki...
“Arkadaş ben uğraşıyorum, risk alıyorum, meydan meydan dolaşıyorum, başarılıyım, bu ülkede her 2 insandan birinin oyunu alıyorum da, bana oy veren o 2 insan niye hâlâ sana değil de ona güveniyor, gazetesini okuyor?”
* * *
Var mı hem Cumhurbaşkanı’na, hem Başbakan’a, hem vatandaşa, hem reklamverene vereceğin cevap...
Yani beceriksizliğinden ve trolleşmenden başka sığınabileceğin bir bahane....
* * *
Sedat Ergin haksız mı, “Hürriyet, partiler üstü gazete” başlığını atarken...
Rifat Ababay haksız mı “Türkiye’yi birleştiren gazete: Posta” derken...
* * *
Çünkü bu gazeteler, kutuplaşmış Türkiye’nin
makul sesidir.
* * *
Emin olun herkesin, hepimizin bu makul sese ihtiyacı var.
Bu ülkede, kimseye haksızlık etmeyen, kimseye hakaret etmeyen, ötekileştirmeyen, küstürmeyen, bölmeye değil, toparlamaya çalışan ses, yarının en değerli sesi olacaktır.
Bizler de, bu araştırmadan çıkardığımız dersle, bu istikamette yürümeliyiz.
Suriye’de mücadelemizi kazanma şansımız var mı
RUS uçağını düşürmenin maliyeti pahalı oldu. Rus uçağı düştü, bizim diplomasimiz enkaza döndü.
Böyle bir dönemde, dış politika üzerinden muhalefet yapmak, hükümete vurmak doğru bir davranış değil.
Ama bu konunun Meclis’e getirilerek, gerçek manada bir milli politika oluşturulmasının zamanı geldi demek doğru bir davranış.
Bunu yapmak, muhalefetin de elini taşın altına sokmasını sağlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, milli dış politikalar konusunda çok güzel bir sicili var.
Orada oluşacak ortak akıl, zararın neresinden döneceğimiz konusunda bize makul yolu gösterebilir.
Netice: Kazanma ihtimalimiz olmasa da, en azından her şeyi kaybetmeme ihtimalimiz hâlâ var.
Ey trol beyefendi, sor bakalım o cübbeyi ilk ne zaman giymişti
SÖZÜM Cumhurbaşkanı’na değil... Neticede Bülent Arınç onunla ilgili bir şey söylemiş, o da kendini savunuyor.
Ağzından kaba bir söz de çıkmıyor.
Hedefim troller...
* * *
AKP’ye oy vermiş, gönül vermiş milyonlarca makul insandan biri olsaydım eğer...
Trollerin ve trol gazetelerin Bülent Arınç hakkında attığı o meşum ve karanlık “Cübbeli Bülo” manşetini, “Manisalı Lawrence” hakaretini gördüğümde, hafızamı yoklar ve sorardım:
“Bu insan o cübbeyi son ne zaman giymişti...”
* * *
O insan avukatlık cübbesini 12 Eylül’de geçirmişti üzerine...
Bugün AKP’nin belkemiğini oluşturan muhafazakâr insanları, Milli Görüşçüleri, darbe yargısına, sıkıyönetim adaletsizliğine karşı savunmak için giymişti..
* * *
Sadece o değil...
28 Şubat’ta da giydi ruhuna adaletin ve vicdanın cübbesini...
Silivri’de, hukuk katliamları yapılırken de üzerinde hep o vicdan ve adalet cübbesiyle dolaştı...
* * *
Unutmayın, 12 Eylül’de haklı çıktı.
28 Şubat ve Silivri mezalimleri sırasında da haklı çıktı...
* * *
Attığınız bu manşetler Bülent Arınç’ın üzerine yapışmaz...
Ama siz attığınız manşetlerin kirini hayatınız boyunca temizleyemezsiniz üzerinizden...
* * *
O yüzden diyorum ki...
Ona karşı insaflı davranamıyorsanız bile, hiç olmazsa kendinize karşı insaflı olun...
Muhbir vatandaş olarak ihbar görevimi yapıyorum
SAYIN MİT yetkilileri, 24 Şubat Çarşamba günü, Umman’ın Muscat şehrinde izlemeniz gereken çok önemli bir toplantı var.
Tam adresi şöyle:
Ritz Carlton Al Bustan Palace...
Konuşma yapacak kişiler şunlar:
İran Dışişleri, maliye, ekonomi bakanlıkları üst düzey temsilcileri, İran Merkez Bankası yetkilileri, Tahran Menkul Kıymetler Borsası yetkilileri, İran’ın Sina Bank, Sina Sigorta şirketi, Sina leasing şirketi, Behgozin şirketi ve Magellan sermaye şirketi yetkilileri.
Karşılarında ise İran’a yatırım yapmak isteyen küresel şirketlerin yetkilileri bulunacak.
Çok özel bir kanaldan bu haberi aldım.Vatandaşlık görevimi yerine getirip ihbar ediyorum.
Biliyor muydunuz
“KÖTÜ Kedi Şerafettin”i çizen Bülent Üstün’ün ortaokulu Gaziosmanpaşa İmam Hatip Lisesi’nde okuduğunu biliyor muydunuz? Bu arada Şerafettin’in yeni macerası Hortlak dergisinde yayınlanıyor.
Turks on fire
SPOTIFY’da, “Turks on fire” adlı yeni bir liste hazırladım. Türkçe müzikle hızlı dans isteyenlere bu bedava DJ’lik hizmetini duyururum. Bu arada takipçi sayısında Marc Zuckerberg’i fena solladım ve arayı açıyorum.
Paylaş