Ankara gardırop değiştiriyor

Daha doğrusu, iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye'yi yöneten insanların, kültür adamlarının, işadamlarının ve en önemlisi de askerlerin katıldığı bir zihniyet devrimi olacak bu.

Bunun ne olduğunu yarın göreceksiniz.

İşte bu zihniyet devriminin bazı ipuçlarını bugünden vermek istiyorum.

* * *

Eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Clinton görevden ayrılmadan önce Beyaz Saray'da bir film yaptırmıştı.

Burada kendi kendiyle dalga geçiyordu.

Beyaz Saray'daki şakalaşmaları, yapılan gafları anlatıyordu.

O günlerde bu filmi gıptayla izlemiş ve ‘‘Bizim yönetici kesimimizde niye böyle bir espri iklimi yoktur’’ diye hayıflanmıştım.

Yarın size Türkiye'de de böyle bir zihniyet ikliminin mümkün olabileceğini gösteren çok önemli bir ilke imza atacağız.

Yazı İşleri Müdürümüz Neyyire Özkan ve arkadaşları, günlerdir çok özel bir proje üzerinde çalışıyorlar.

Bu projenin ürünü yarın Hürriyet'le birlikte elinizde olacak.

Size 60 sayfalık bir albüm vereceğiz.

Bana göre bu albüm Türkiye'de bir ilk olacak.

Çünkü Türkiye'de hepimizin tanıdığı 27 kişi, bu albümde yer alacak fotoğraflar için Hürriyet'in başarılı fotoğrafçısı Sebati Karakurt'la çalışmayı kabul etti.

Hepsi de müthiş bir kendine güven ve komplekssizlikle kameranın karşısına geçip dakikalarca poz verdiler.

İstediğimiz şey şuydu:

Kamuoyunun yakından tanıdığı bu kişilerin farklı fotoğraflarını yayınlamak.

Bir kısmını hobileriyle, bir kısmını hayatlarının bilmediğimiz tarafıyla.

Proje fikri doğduğunda, isimleri belirledik.

İtiraf edeyim, başlangıçta bu insanların teklifimizi kabul edip poz vereceklerine hiç ihtimal vermiyordum.

Çünkü yıllardır bize empoze edilen ‘‘ciddiyet’’ kalıplarını kırmak gerekiyordu.

Çekilecek fotoğraflar son derece ciddi olacaktı.

Kimseden bir aşırılık, egzantriklik beklemiyorduk.

Ama yerleşik kalıplara alışık Türkiye'de bunu kabul etmek mümkün müydü?

Bundan çok değil 5-6 yıl öncesine kadar devletin üst kademelerinde görev yapan kişilerin bu pozları vermesini beklemek hayal olabilirdi.

Ama bu albüm gösterdi ki, Türkiye değişiyor.

Devleti yöneten insanların kendilerine güveni artıyor. Resmi kostümlerini, üniformalarını, kamusal kimliklerini zedelemeden de, imajlarına zarar vermeden de farklı yanlarını gösterebileceklerini ispatlıyorlar.

* * *

Yarın bu albümde çok farklı bir Başbakan Tayyip Erdoğan göreceksiniz.

Çok farklı bir Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı göreceksiniz.

Anamuhalefet partisi başkanı, hiç görmediğiniz bir pozda karşınıza çıkacak.

Dışişleri Bakanı ancak aile üyeleriyle paylaşabileceği anlarını Sebati'nin objektifine açtı.

Üç dinin Türkiye'deki temsilcileri ilk defa imajlarının bu kadar dışına çıktılar.

Bu albümün işte o nedenle bir zihniyet devrimi olduğunu düşünüyorum.

Yapılan iş hepimize güzel bir yılbaşı kutlaması oldu.

Hepinize, hepimize mutlu, sağlıklı ve başarılı yıllar diliyorum.

O bayrağı çekenleri kutluyorum

GEÇEN gün Maslak'tan aşağı doğru inerken Tekfen Holding'in yeni binasının tepesindeki Türk bayrağı dikkatimi çekti.

Tam özlediğim cinsten bir gönder ve Türk bayrağı.

Tam özlediğim gibi dalgalanıyor.

Daha önce İş Bankası'nın yeni genel müdürlük binası ile Harbiye Orduevi'nin tepesindeki bayraklar dikkatimi çekmişti.

Onlar da öyleydi.

Amerika'ya ne zaman gitsem, bayraklarına gösterdikleri saygı ve önem beni çok etkiler.

Şimdi görüyorum ki, Türkiye'de de kurumlar aynı dikkati göstermeye başladılar.

Bayraklar bir devletin imajını ve gücünü simgeleyen semboller.

O nedenle Türk bayrağına bu özeni gösteren kurumların sahip ve yöneticilerini kutluyorum.