Amerika'da gece yarısı Türkiye'de sabah vakti

New York Times gazetesi internet sitesine ortalığı altüst eden bir haber koydu.

Buna göre, Facebook’un dijital güvenlikten sorumlu kişisi, şirketin kurucusu Mark Zuckerberg ve COO’su  Sheryl Sandberg’e gelip Facebook’un güvenlik sisteminde zaaf bulduğunu ve buradan sahte haberlerle seçimlerin etkilenebileceğini söylemiş.

Ancak her iki yönetici de bunu önemsememiş.

Haberde asıl ilgi çekici ayrıntı başkaydı.

Gazeteye göre Sandberg, Trump’a yakın bir araştırma ve halkla ilişkiler şirketine bir iş ısmarlamış.

Şirketten Rusya’nın Hillary Clinton aleyhindeki sahte haberlerle Amerikan seçimlerini etkileme çabasına alet olan Facebook’u eleştiren Açık Toplum Vakfı aleyhine kamuoyu oluşturmasını istemiş.

Bu haberin patlaması üzerine Soros’un Açık Toplum Vakfı Başkanı Patrick Gaspard gece yarısı Sheryl Sandberg’e açık bir mektup yazarak onu ağır biçimde eleştirdi. Sandberg de dün gece kendisine yönelik bu suçlamaların ve New York Times’ta çıkan haberin doğru olmadığını söyleyen bir açıklama yaptı.

ABD’de liberal ve demokrat çevreleri ayağa kaldıran bu gelişme olurken Türkiye de dün sabah Açık Toplum hareketine yakın 20 kişi hakkındaki gözaltı kararı haberiyle uyandı.

Soros geçtiğimiz aylarda verdiği bir mülakatta, fikirlerinin yenildiğini, tam aksine dünyanın otoriter bir döneme girdiğini açıklamıştı. New York’taki ve Türkiye’deki olay arasında bir ilişki yok.

Ama görünen o ki, Soros’un Açık Toplum hareketi, ABD ve Macaristan’dan sonra Türkiye’de de gelecek açısından çok önemli bir tartışmanın merkezi olacak.

SABAH EVDEN TOPLAMALAR KÖTÜ ŞEYLER HATIRLATIYOR

BU insanların hepsi öğretim üyesi ve aydın...

Bir zamanlar Beşiktaş savcılarının yaptığı böyle evden alıp götürme uygulamaları yerine savcılarca davet edilseler daha iyi olmaz mı?

FETÖ’cülerin tıynetini artık biliyoruz.

Elebaşılarının büyük çoğunluğu yurtdışına kaçtı.

Ama bu insanların hepsi burada...

Hangi savcı çağırsa gidip ifade verecek insanlar bunlar...

İNSANİ ZİYARET TAMAM DA İLMİ YORUMA İTİRAZIM VAR 

ADALET ve Kalkınma
Partisi Sözcüsü Ömer Çelik, Diyanet İşleri Başkanı’nın, fesli adama yaptığı ziyareti savunurken “bunun hasta bir kişiye insani bir ziyaret” olduğunu söyledi. Bu cümleye hiç itirazım yok. Desem desem “Keşke bu 10 Kasım’a rastlamasaydı” derim.

Sözcü diyor ki, “FETÖ’ye karşı mücadele eden bir ilim adamıdır...”

Ama arkasından eklediği bir cümle var ki, işte bu cümlenin iki tarafına da itirazım var.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde “ilim” kelimesinin karşısında “bilim” yazıyor. Araştırdım, bu zatın bilime ne katkısı olmuş diye baktım. Ben bir şey bulamadım. Yine de o tarafını sorgulamayacağım.

İtirazım şu yanına... Eğer ölçü FETÖ’ye karşı mücadele ise bu ülkede o çeteye karşı en büyük mücadeleyi verenlerin başında Atatürkçüler vardır.

Bu ülkeyi, ortasına kadar işgal etmiş ülkelere karşı büyük bir Kurtuluş Savaşı vererek kurtarmış, bu Cumhuriyet’i kurmuş bir insanın öldüğü gün
“Anıtkabir’e gideceğinize kenefe gidin” diyen bir insanın ilmi, irfanı olsa ne olur...

Yani sözcüden bu terbiyesizce lafa küçük bir dokundurma beklerdik.

Bu ülkenin vefa bilir, kahramanlarına saygılı insanlarının ona söyleyeceği tek söz vardır.

Bak kardeşim madem sen inançlı bir insansın, şunu da çok iyi bilmen gerekir.

Bu ülkenin 90 bin camisinde her gün beş vakit ezan okunuyorsa o büyük insan sayesindedir...

Bu ülkede bugün ay-yıldızlı bayrak dalgalanıyorsa senin kafandaki adamlara karşı da bağımsızlık mücadelesi veren o insan sayesindedir. Biz sana eleştirme demiyoruz... İstersen eleştir... Ama biraz saygı, biraz minnet, biraz vefa...



O CAMİNİN ÖTEKİ TARAFINA BAKINCA BAKIN NE GÖRDÜM

DÜN Macaristan’ın Pecs şehrindeki Kasımpaşa Camisi’ni anlatmıştım.

Osmanlılar buradan ayrıldıktan sonra cami kiliseye çevrilmiş ve önüne bir çan ve haç eklenmişti.

Dün meydandaki caminin öteki tarafına geçince çok ilginç bir şey gördüm.

Caminin kubbesinin üstüne bir hilal ve bir haç eklenmişti. Hilal ve haç yan yana bana çok ilginç göründü.

Ancak bunun ne zaman eklendiğini ve hangi amaçla yapıldığını öğrenemedim.