Paylaş
Bu kanatta eskiden beri yakından izlediğim Sibel Eraslan, “Evet oylarını kimler düşürdü ve yeni dönemde olmaması gereken kişiler kimlerdir” başlıklı bir liste yapmış.
Buyurun birlikte bakalım:
BİR: “Son iki günde ortaya atılan eyalet sistemi laflarını çıkaranlar, sağda solda hızını alamayıp eski Türkiye’yi yıkıyoruz, devrim yapıyoruz diye caka satarken özellikle kadın seçmenleri korkutan şovmenler...”
İKİ: “Her lafına idam, kodes, vatan hıyanetiyle başlayan troller...”
ÜÇ: “Kibirden taş keseceğini düşündüğüm vekiller, kapıları rugan pabuçlarının uçlarıyla tekmeleyen bürokratlar...”
DÖRT: “Fotoğrafa girebilmek için birbirine dirsek atan örtülü mebuslar, sürekli insan azarlayan devlet destekli STK’lar...”
BEŞ: “Kültür ve sanattan bir türlü ellerini çekmeyen ihaleciler, çantacılar...”
ALTI: “Her yanı zebella gibi gökdelenlerle kuşatan müteahhitler...”
YEDİ: “Demokratik bir rejimin demokratik imkânlarıyla kurulmuş bir partiyi asrı saadetin devamı olarak sunabilen anakronik şaşkınlar...”
SEKİZ: “Televizyon kanallarını parsellemiş ve toplumsal hiçbir inandırıcılığı da, karşılığı da olmayan uğursuzlar...”
DOKUZ: “Birbirini sevmeyen ve birbirine güvenmeyen teşkilatlar, dava arkadaşlığı denen ruhu hayatta tatmamış olanlar...”
Kimdir bu yazdıkları...
Ben, dışarıdan biri olarak, her birinin karşısına yazacak en az 3 isim buldum.
Siz içerdekiler... Siz de deneyin... Eminim siz çok daha fazlasını bulursunuz.
ANKET: HALKIN YÜZDE 50'SİNDEN FAZLASI ADİL DEĞİL DİYOR
CNN TÜRK’ün ‘İPSOS’a yaptırdığı seçim sonrası anketin çok çarpıcı sonuçları var.
“Evet” oyu verenlerin yüzde 27’si kampanyanın “adil” olmadığını düşünüyor.
“Hayır” oyu verenlerin yüzde 87’si de sürecin “adil olmadığı” görüşünde...
Bu yüzdeleri alt alta yazdığınızda şu sonuç ortaya çıkıyor:
“Halkın yüzde 50’sinden fazlası, referandum sürecini adil bulmuyor.”
Sizce ilginç bir sonuç değil mi...
'EVET' OYUNUN TAŞIYICISI AÇIK ARA ERDOĞAN
İPSOS anketi şunu açıkça ortaya koyuyor.
Toplam seçmenin yüzde 85’i, evet çıkmasında en büyük payın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait olduğunu söylüyor.
REFERANDUM SONRASI ANKET SONUÇLARI ÇOK UMUT VERİCİ
İPSOS anketinin şu sonuçları da çok ilginç.
GENÇLER: İlk kez oy verenlerin yüzde 58’i “Hayır” demiş.
İL VE İLÇELER: İl ve ilçe merkezlerinde yaşayanların yüzde 51’i “Hayır” demiş.
EĞİTİMLİLER: Lise mezunlarının yüzde 58’i, üniversite mezunlarının yüzde 61’i “Hayır” oyu kullanmış.
BU REFERANDUMUN EN ÇARPICI SONUCU KADINLAR
REFERANDUM kampanyası sırasında kişisel gözlemimi bazı arkadaşlarla paylaşmıştım.
AKP saflarında ilk defa kadınları canlı görmemiştim.
İPSOS anketi bunu doğruluyor.
Bu referandumda kadınların yüzde 50’si “Evet”, yüzde 50’si “Hayır” oyu kullanmış.
Ancak bunun alt rakamlarına bakınca kadınlarla ilgili şu ilginç eğilim gözleniyor:
Çalışan: Yüzde 58’i “Hayır” oyu kullanmış.
Öğrenci: Yüzde 51 “Hayır” oyu kullanmış.
İşsiz: Yüzde 58’i “Hayır” oyu kullanmış.
Ev kadınlarında ise “evet”ler önde.
HER ŞEY DAHA MI İYİ OLACAK DAHA MI KÖTÜ
AYNI ankete göre, referandumdan sonra halkın beklentisi şöyle:
Yüzde 52: Daha iyi olacak.
Yüzde 10: Aynı kalacak.
Yüzde 30: Daha kötü olacak.
Bu ankete göre, kutuplaşmanın önlenmesi, ülkemize huzur gelmesi, ekonominin daha iyiye gitmesi, istikrarın ve barışın sağlanması için yapılacak şey çok basit:
Yüzde 52’yi düş kırıklığına uğratmamak.
Geriye kalan yüzde 40’a “Bak gördünüz mü her şey daha iyi oldu” dedirtebilmek.
Sadece üslup, adalet ve vicdan bunu sağlamaya yeter.
AKP'NİN ALTERNATİFİ ACABA KİM OLABİLİR
MUHAFAZAKÂR kanadın muhalif bir sesi Hakan Albayrak...
AKP’nin alternatifinin kim olacağını söylemiyor.
Ama neyin olacağını şöyle anlatıyor:
Daha adil bir düzen,
Daha demokratik bir siyaset,
Daha hür bir basın,
Daha şık bir iktidar dili ve üslubu,
Daha rafine uluslararası ilişkiler,
Daha verimli bir ekonomi,
Daha dingin bir sosyal atmosfer” diyen yeni bir oluşum.
O, bu değerlere sahip yeni bir partiden söz ediyor.
Ben de bu değerlere dönmüş bir AKP diyorum...
İYİ Kİ TENEZZÜL EDİP ÖNCEDEN OKUMAMIŞIM HAYRETTİN HOCAM
‘HAYIR vermek farzdır’ yazısını beğenmemiş eleştirmiştim.
Hayrettin Karaman Hoca dün bana cevap vermiş.
“Keşke bu zat, yazmazdan önce tenezzül edip referandumdan önce yazdığım itidal yazısını okusaydı” sitemiyle başlayan cevabında o yazısından bir bölümü hatırlatıyor. Şöyle yazmış:
“Ben ‘Evet’te hayır görüyorum, ancak referandum da gelir geçer, inşallah millet ve memleket için hayırlısı ne ise o olur, sonra bu ülkede farklı kesimlerin barış ve olabildiğince dayanışma içinde yaşamaya devam etme süreci avdet eder. Bu referandumun sonucu ne olursa olsun uzun vadede kazananlar; ahlak, hukuk ve itidali terk etmeyenler olacaktır.”
Sayın hocam, iyi ki bu yazınızı referandumdan sonra okudum. Şimdi daha anlamlı bir temenniye dönüşmüş.
Ben de size katılıyorum ve yazınızın “İnşallah” kelimesinden sonraki bölümüne bütün kalbimle katılıyorum. Yani cevabınızı beğendim.
Birazcık kibir var, ama Allah için hakaret yok, aşağılama yok ve iyi niyeti çokça var.
YÜKSEL ARSLAN'DAN TANSU VE BANA KALAN
12 Eylül günleriydi. O boşta kalmış aylak hallerimizle zaman geçiriyorduk. Akşamüzerleri, Figen Batur’un Ankara’daki Tunalı Hilmi Caddesi’nde açtığı Levni Sanat Galerisi’ne takılıyorduk.
Yüksel Arslan’ın karakalem çizgilerini ilk defa orada açılan sergide görmüştüm.
Aman Allahım nasıl bir şeydi o... Nasıl bir kapkara duygu...
Sonra 2009 yılında Bilgi Üniversitesi içindeki Santral İstanbul’da açılan sergisinde kendisiyle de tanıştım. Olağanüstü bir retrospektifti.
O serginin kataloğunu benim için imzalamış ve bir de desen çizmişti.
Yüksel Arslan’ı kaybettik. Dünyanın en iyi kara mizah çizerlerinden Ralph Steadman’ın en beğendiği çizerlerden biriydi.
SON 24 SAATTE BUNLAR OLDU
Paylaş