Ahmet Hakan tercihini yaptı, Akif sen de akıllı ol

***

“Tetikçi mi, Özkök mü” diye sordu.

“Banko Özkök” dedi...

***

Şimdi ikinci ve üçüncü sorulara da aynı akıllı cevabı vereceğinden eminim.

Mesela “İslamcı mı, Özkök mü” diye soracağım.

Diyorum ya, akıllı çocuktur.

Eminim ona da “Banko Özkök” diyecek.

“Nişantaşı’nı, House Cafe’yi” düşünecek ve cevabı o olacak.

***

Ahmet’i iyi tanırım. Asla “Mavi Marmaracıyım” da demez.

Kısaca ondan şüphem yok, şaşırtmaz beni...

***

Ama yan komşum Akif var ya...

Dün baktım birden o da “İslamcı” kesilmiş...

Bir övmüş, bir övmüş İslamcılığı ki, bilmesem ben de anında olacağım.

Yahu Akif ...

Arkadaşım, kardeşim, sen şimdi “İslamist” mi oldun yani...

Yazdığın yazının, sanki bir başkasına yazmışsın da, sanki bilerek yanlış adrese, yani bana göndermişsin gibi bir hali var.

***

Ben de yazarım... Anlarım biraz bu raconları...

Buna “Oğlum sana söylüyorum, birader sen anla” üslubu derler...

YORGUN MERMİ KURBANI

ÜÇÜNCÜ lakırdım da iktidar yanlısı arkadaşlara...

Arkadaş sen de akıllı tercihini yap...

Sor soruyu:

Tetikçi mi... Yoksa Özkök mü...

Bak biraz kendimi pazarlayayım, seni de uyarayım.

Tetikçi tetikçidir...

İpi kimin elindeyse, o ipli, ipsize kaşıyla hedefi gösterir...

Kaş kalkmasından vazife çıkaran “tetikçinin” kurşunu da adres sormaz...

Ona göre yani...

Serseri ve yorgun bir merminin kurbanı olmayasın diye söylüyorum.

TETİKÇİLER TASFİYE EDİLİYOR SANMIŞTIK MEĞER MAKULLER GİDİYORMUŞ

AKP’de “üçüncü tasfiye dönemi” başladı.

Bizim mahallede herkeste “Sonunda tetikçiler tasfiye ediliyor” yorumu vardı.

Ama yine ters köşe yaptılar.

Üç-beş makul insandan ikisi gazeteleriyle sorunlu.

Önce Yıldıray Oğur Türkiye gazetesinden ayrıldı.

Bu tarafta ne zaman gideceği konusunda bahisler açılmıştı.

Vallahi beni bile şaşırttılar.

O makul yazılara bir aya yakın tahammül ettiler.

Şimdi ise en makulü gidiyor diye dedikodu var.

En eski tüfek, en makul, en uzlaşmacı yazar Ahmet Taşgetiren de isyan etti.

KÜRESEL ISINMA DİYORDUK İZMİR’E KAR KÜREME MAKİNESİ ALINDI

ÖNCEKİ akşam Urla’da Can Ortabaş’ın misafiriydik.

Üzüm bağlarının arasında harika bir gece geçirdik.

Üzüm suyu kadehlerimizi yudumlarken, İzmir’i konuştuk.

Son kar yağışından beri ilk defa İzmir’e gidiyorum.

Bol bol kar hikâyesi dinledim.

Can Ortabaş’ın eşi bana kar altındaki bağların fotoğrafını gösterdi.

Fargo filmi dekoru gibi olmuş.

Urla’nın bazı köylerinin yolları kapanmış.

Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar “Vatandaş’tan şikâyet aldık. Niye yollara tuzlama yapamadık diye. Ne cevap vereceğimi bilemedim. Burası Urla dedim sadece. Allah’tan Büyükşehir Belediye Başkanımız imdadıma yetişti” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da mahsur kalan İzmir köylerini anlattı.

Şimdi sıkı durum.

İzmir Belediyesi’ne kar temizleme kamyonları, tuzlama kamyonları alınmış.

İzmir küresel ısınmaya hazırdı.

Şimdi bunun sonucu soğumaya da hazır.

URLA ENGİNAR FESTİVALİ İSTİAP HADDİNİ AŞTI MI

ÖNCEKİ gün, yani cuma.

Urla’nın Sanatçılar Sokağı’nda yürüyoruz.

Her taraf tıklım tıklım...

Oturacak tek sandalye yok.

Harika bir orkestra çalıyor.

Daha festivalin ilk günü.

Asıl kalabalık cumartesi ve pazar bekleniyor.

Hürriyet Şehir Buluşması programı ile Urla’ya gelen bazı turizmciler soruyor.

“Acaba belediye beklentileri çok yüksek tuttuğu için, beklenenden ve altyapının kaldıracağından çok fazla insan mı geldi?”

Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar’ın verdiği rakama göre geçen yıl festivale gelen insan sayısı 400 binmiş.

Bu yıl 600 bine kadar çıkabilir diyorlar.

Bence beklentiyi yükselten belediye değil.

İnsanlar, özellikle referandumdan sonra kendilerini “rahat hissedebilecekleri” bir yerlere atıyorlar.

Yani izdiham ve kaos, biraz da bu festivalin fıtratında var.

YENİ GÖÇMENLER

URLA bağlarının sahibi Can Ortabaş yemeğin açılışında yaptığı konuşmada hepimizi şaşırtan bir bilgi veriyor.

İzmir bugüne kadar hep yaşlı ve emekli kişilerle Güneydoğu’dan Kürt göçü alıyordu.

Geçen yıl ilk defa İstanbul ve Ankara gibi illerden eğitimli, genç nüfus göçü almaya başlamış.

Hem de öyle böyle değil.

50 bine yakın bu tür insan İzmir’e yerleşmiş.

BU FOTOĞRAF SİZE KAPAK OLSUN

HAYATIMIN iftirasını Aydın’da atmışlardı.

Sedat Ergin ve Ahmet Hakan...

“Zeybek oynamaya kalktı, dizini yere vurunca kalkamadı” dediler.

Perşembe akşamı İzmir eski gaz fabrikasında, “Tepecik Filarmoni” çaldı, ben de küçük bir efeyle zeybek oynadım.

Ama ne oynamak...

Dizimi yere vurdum vurdum da kalktım.

En az 7 kişi baştan sona videoya aldı.

Instagram’a kondu.

Gazeteciler.com., Medyatava manşetine koydu.

Hişştttt... O iki arkadaş...

Aha işte bu iki fotoğraf size kapak olsun.

TAYYİP BEY’E VE AYDIN BEY’E MEYDAN OKUYORUM

TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy durmadan tahrik ediyor.

“Ege’de zeybek oynarsın, ama gel Karadeniz’e de sana horon nasıl oynanır gösterelim” diyor...

***

Bak başkan...

Evlad-ı Fatihan’ım diye, suyun öte yanından ve İzmir’den geliyorum diye beni Karamürsel sepeti sanma.

Buradan meydan okuyorum...

Oraya gelip senden daha iyi horon oynamazsam ne olayım.

***

Sadece senden değil...

Aydın Doğan’dan da iyi horon oynarım.

Yok, patron, “Ben, Zigana’nın üst tarafındanım, Erzurum barı oynarım” diyorsa, tamam ona da varım.

Kolbastı mı diyorsunuz, ona da yoksam namerdim...

***

Allah’tan başka kimseden korkum yok.

Çıtayı yükseltiyorum...

Tayyip Bey’e, yani Cumhurbaşkanımıza da hodri meydan diyorum.

İster Rize’de, ister Kasımpaşa’da ne oynanıyorsa, yarışmaya hazırım.

Artık o da yarım Urlalı sayılır.

Zeybek oynamaya da varım.

***

Herkese tek şartım var...

Kimse “Dombıra” çaldırıp saha avantajı kullanmaya kalkmayacak.

***

Buna karşılık ben de “İzmir’in Dağları”nı falan söyletip, saha avantajı kullanmayacağım.

OYNAYAMAYACAĞIM İKİ YÖRESEL DANS

BU ülkede iyi oynayamayacağım iki yöresel dans var...

Biri “Ankara misketi...”

Sırf Melih yüzünden oynamam vallahi.

Kesin bir yerden bir mızıkçılık, bir fitne sokar.

Öteki de şu “Gak gak gubalak” nakaratlı, Silifke’nin yoğurdu şarkısıyla oynanan oyun.

Kaşıklı oyunu da beceremem yani...

ENGİNAR MATEMATİĞİ

- Geçen yıl Urla yöresinde 3 milyon enginar kökü dikilmiş.

- Bunlardan aşağı yukarı 9 milyon enginar alınmış.

- Son 2 yılda enginar üretimi yüzde 43 artmış. Bu yıl 1300 dönüm daha fazla enginar ekim alanı açılmış.

- Şu an Urla’da Michelin yıldızlı şefler atölye çalışması yapıyor.

- Büyükşehir Belediyesi Urla’da enginar için soğuk hava deposu yapıyor.

ENGİNAR FESTİVALİ’NE GİTMEK İÇİN BEŞ NEDEN

- Harika bir hava var.

- Kadın ağırlıklı çok iyi, modern ve eğlenceli bir kalabalık bulacaksınız.

- Referandum sonrası oluşan “Biz 23 milyon kişiyiz” ruhunu okşayan bir duygu alıyorsunuz.

- İnsana “Bu ülkede hâlâ özgürce nefes alıp verebileceğiniz yerler var” duygusunu fazlasıyla veriyor.

- Anında sıcak bir dostluk ve dayanışma iklimi oluşuyor.