Çok doğru bir seçim...
Ben bu yıl Nobel ödülünün de onlara verilmesini bekliyorum...
*
Bu haberi okurken aklıma geçen ay televizyonda seyrettiğimiz bir ortak basın toplantısının görüntüleri geldi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Prof. Uğur Şahin birlikte Türk halkının önüne çıktılar.
Biri Türkiye’den, öteki Almanya’dan katıldı...
Sağlık Bakanı o gece Türk halkına BioNTech ile yapılan anlaşmayı açıkladı.
50 milyon doz aşı gelecekti...
Önce Trump...
Sonra Netanyahu...
Önceki gün de Fransa’daki yerel seçimlerde Avrupa aşırı muhafazakâr sağ popülizminin en güçlü figürlerinden biri olan Marine Le Pen’in partisi beklediğini bulamadı...
O nedenle dünden itibaren Avrupa’da şu soru sorulmaya başlandı:
Son 15 yıldır Avrupa’da yükselen “Sağ muhafazakâr popülizm artık geriliyor mu?”
Evet bunun işaretleri var.
EN AZILI POPÜLİSTİN KORKTUĞU OLDU KARŞISINDAKİ MUHALEFET CEPHESİ BİRLEŞTİ
Üç yıldır sessizliğe gömülmüş bulunan Fenerbahçe’nin eski başkanı Aziz Yıldırım bu perşembe günü bir basın toplantısı düzenleyecekti.
Basın toplantısının yapılacağı tarih ilginç: 24 Haziran Perşembe...
Yani Fenerbahçe’de başkanlık seçimi yapılacak kongreye 24 saat kala yapıyor bunu Aziz Yıldırım...
Üç yıl önce başkanlık yarışını kaybettiği günden beri sessizliğe büründü.
O günden beri Şükrü Saracoğlu Stadı’na adımını atmadı.
Şimdi perşembe günü, hem de Çırağan Oteli’nde, niye böyle bir basın toplantısı yapıyor?
Her Fenerbahçeli gibi benim de kafamda bazı sorular vardı.
Dün bunların cevabını aradım.
Yürüyen kadın Sophia Loren...
Önceki akşam streaming platformlarda İtalya’nın efsane kadın oyuncusu Sophia Loren’in hayatını anlatan “Cercando Sophia” adlı belgeseli seyrettim.
Belgeselde Sophia’nın Napoli’de çekilen “İtalyan Usulü Evlilik” filminde şahane bir elbiseyle caddedeki yürüyüşünü gösteren bu sahne var...
*
Suratına tükürmeden önce iyice bakın ki gerçek yüzünü iyi görebilin.
İster AKP’li olun, ister CHP’li...
İster İyi Partili olun, ister MHP’li...
İster Deva Partili, Gelecek Partili, İP’li olun...
“Gelin 6 ülke bir platform oluşturalım. Rusya, Türkiye, Azerbaycan, İran, Ermenistan ve Gürcistan.”
*
“Bu platformla birlikte artık bölgede bir sükûnet meydana gelsin, düşmanlıklar kalksın.”
*
“Gürcistan’ın bazı kendine has sualleri vardı. Son Türkiye ziyaretinde tekrar konuştuk. Bu Gürcistan’ın da lehine olacaktır.”
*
“Bu bölgenin barışa ihtiyacı var, bunu başarmamız lazım. Ermenistan, Azerbaycan’la problemlerini çözdükçe Türkiye olarak gereken adımları atacağız.”
*
Upper Cihangir toplu halde “Villegiatura” (Sayfiye) mevsimi için Bodrum Gümüşlük’e gittiği için edebiyat dedektifliği görevi yine bana düştü.
Dünün en güzel haberi Hürriyet’te kültür yazarımız İhsan Yılmaz’ın köşesindeydi.
Şiirde “İkinci Yeni” akımının en sevdiğim dört şairinden biri olan Edip Cansever’in, seramik sanatçısı Alev Ebüzziya’ya yazdığı 123 aşk mektubu yayınlanmış.
Edip Cansever bugün artık hayatta olmayan büyük bir şair...
Alev Ebüzziya büyük bir seramik sanatçısı ve hâlâ hayatta... Aynı zamanda o kuşağın en güzel ve çekici kadınlarından biri...
Edebiyat aleminde bu tür mektuplaşmalar her iki taraf da hayattan ayrıldıktan sonra yayınlanır...
Öyleyse bu mektuplar nasıl yayınlandı?
Ancak bu NATO Zirvesi bence son yılların en önemlisiydi...
O nedenle, sıkıcılığı göze alarak bu zirve ile ilgili görüşlerimi yazmak istiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Zirvesi’ndeki temasları bence Türkiye açısından son derece önemli oldu.
Bunu hangi somut bilgiye dayanarak söylüyorsun diye sorarsanız, cevabım şu...
Kimsenin bilmediği ve benim bildiğim şeylerden biliyordum demeyeceğim. Çünkü kimsenin bilmediği şeyleri şu an itibarıyla ben de bilmiyorum...
Ama yıllardır bu tür olayları izleyen bir gazeteci olarak, yapılan açıklamalardan, gördüğüm fotoğraflardan, vücut dillerinden çıkardığım bazı sonuçlar var.
Kaynaklarım, liderlerin karşılaşma anlarındaki vücut dilleri, dokunuşları, yüz ifadeleri...