57’nci piyade alayı

DALTON Trumbo’nun ölümünden önce yaptığı “Johnny Savaşa Gidiyor” filminin başında bir cümle vardı...

Haberin Devamı

57’nci piyade alayı

Diyordu ki:
“Birinci Dünya Savaşı, romantik savaşların sonuncusudur...”

* * *

Dün bütün gün, Hürriyet’in verdiği Çanakkale albümündeki bu fotoğrafa baktım...
57’nci Piyade Alayı...
Hemen hepsi, 25 ile 28 Nisan 1915 arasındaki 4 günde şehit düşmüş...
Hepsinin yüzlerini tek tek seyrettim....
Kahraman bir neslin vesikalık tarihi duruyordu önümde...
Ölümden üç-beş gün önce çekilmiş bir fotoğraf..

* * *

Yıl 1915...
Üç yıl gerisine gittim.
Balkan Savaşı...
On binlerce ölü bırakılarak terk edilen bir Evladı Fatihan...
Ölümler...
Ve o ölümlerden de beter kahredici
bir utanç...
Koskoca bir imparatorluğu tarumar edip, avuç içi kadar bir Anadolu’ya ricat etmenin utancı...
Şimdi o Anadolu’nun kapısında verilen bir şeref savaşı...

* * *

Haberin Devamı

Fotoğrafa bakıyorum...
Utancından binlerce ölüsünün yasını bile tutamayan, kalleşçe katliamlara uğradığı halde, gururundan, dünyayı ayağa kaldıramayan bir kuşağın çocukları var karşımda.
“Size ölmeyi emrediyorum” diyen büyük komutanın arkasından yürümeye hazır bir irade var o vesikalıklarda...

* * *

Fotoğrafa bir başka türlü bakıyorum...
Büyük savaşı veren komutanları insafsızca yargılarken, utanmadan “Küçük fotoğrafa değil, büyük fotoğrafa bakın” diyerek yüzlerce şerefli askere yapılan zulmü meşrulaştırmaya çalışanları anlayamayan bir ifadeyi görüyorum o yüzlerde...

* * *

Küçük fotoğrafa, hüzünlü vesikalıklara bakıyorum...
Öyle bakınca da, adam öldürmeye giden ruhsuz bir makine ordu değil, vatan savunmasına koşan tek tek insanlar görüyorum...

* * *

Ve sonra daha yakından bakıyorum o fotoğrafa... Bakıyorum ve o imanlı safların arasına karışmış üç hayvan görüyorum.
İkisi köpek...
Öyle savaş köpeği falan değil... Ne Kurt, ne irikıyım bir Kangal...
Küçük iki köpek...
Sol tarafta ise bir üçüncü hayvan.
Karaca mı, geyik yavrusu mu...
Yoksa küçük bir ceylan mı.
Belli ki güvenmiş o insanlara.
Bakışında bir ceylan ürkekliğinin zerresi yok.
Göğsünü gere gere poz vermiş...
Baktım baktım ve düşündüm...
Alın yazısında üç gün sonra
şehadet yazan hangi canlı, yanına köpeğini, ceylanını da alır ve o savaşa öyle gider.
Ve sonra bugüne, birkaç yıl önceye döndüm.
Döndüm ve o günden
bugüne haykırdım.

* * *

Haberin Devamı

Arkadaş, bu ülkede, köpekleriyle yatağa giriyor diye insanları aşağıladın.
Hadi şimdi o şehitleri, köpekleriyle savaşa gidiyor diye de aşağıla.

* * *

Siz de yakından bakın bu fotoğrafa...
Köpekleriyle savaşa giden insanlardı onlar...
Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı, bizim coğrafyamızda romantik savaşların sonuncusuydu...
Düşmanı olmayan mert bir savaştı...
Cephenin iki tarafında da insanlar vardı...
O yüzden geriye, çocuklarına, çocuklarımıza, alınacak intikam, ödenecek kan borcu, uğruna ölünecek veya öldürülecek bir kan davası bırakmadılar. Kindar nesiller henüz yetiştirilmemişti... Geriye kinini sürdürecek insan bırakmadılar.

* * *

Sonra sınırımızın ötesine, köpek sevmeyen insanların savaşları geldi...
Ve mertlik bozuldu...

Yazarın Tüm Yazıları