500 şirkete estetik çağrı

Ertuğrul ÖZKÖK

Geçen ayın ortalarında Ankara'da sessiz sedasız bir anlaşma imzalandı. Küçücük, siyasetten başka hiçbir şeyi ciddiye almayan bir siyasi elitin önemsemediği bir anlaşma.

Masanın bir tarafında Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilileriyle TEMA Vakfı temsilcileri, öteki tarafında ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yetkilileri oturuyordu.

BAKANIN MEKTUBU

Anlaşmanın miktarı da öyle trilyonlar falan değildi.

Sadece 10 milyar liralık bir anlaşma.

Bu anlaşma ile TOBB, Ankara-İstanbul otoyolunun bir bölümünü ağaçlandırma işini üzerine alıyordu.

İtiraf edeyim bu anlaşma, her gün haberleri yakından takip eden benim bile dikkatimden kaçmış.

Geçen gün Orman Bakanı Ersin Taranoğlu'ndan aldığım küçücük bir mektup olmasaydı belki haberim bile olmayacaktı.

Mektubu okuyunca ne kadar ayıp ettiğimizi, bazı konuları nasıl es geçtiğimizi daha iyi anladım.

Orman Bakanlığı bu otoyolun ağaçlandırılması için bir proje hazırlamış.

Kişi ve kuruluşlar bu işin finansmanına katıldıkları takdirde, isimleri o bölüme verilecek.

Böylece devletin cebinden para çıkmadan bu yolun kenarı ağaçlandırılacak.

Taranoğlu'nun mektubu şu çağrı ile sona eriyor:

‘‘İstanbul Ticaret Odası'nca yayınlanan Türkiye'nin ilk 500 kuruluşunun birer kilometrelik destekle katılmaları halinde, bir anda ve bu ekim dikim mevsiminde işi bitirebiliriz.’’

Evet, devletin bir bakanı Türkiye'nin 500 büyük kuruluşunu, en büyük iki şehrimizi birbirine bağlayan bu yolun kenarını ağaçlandırmak için göreve çağırıyor.

TRİLYONLAR DEĞİL

Rakam öyle büyük değil.

Ne milyonlarca dolar, ne trilyonlar.

İki haneli milyarlarla ölçülebilecek bir adım.

Bazıları bu fikre katılmayabilir, ama ben otoyolları bir ülkenin gelişmişlik göstergesini yansıtan yatırımlar olarak görüyorum.

Türkiye'nin son 15 yıldaki en önemli ataklarından birinin de bu olduğuna inanıyorum.

Otoyollar benim için altyapı estetiğinin en somut işaretleridir.

Ama ne yazık ki ülkemizin çok ciddi bir estetik sorunu var.

Şehirlerimiz, geldiğimiz gelişmişlik düzeyini alta çeken safralar gibi, bizi birinci sınıf ülkelerden koparıyor.

Şehir mimarilerimiz felaket.

Bu çirkinlik içinde, otoyollarımızın kenarlarını güzel ağaçlarla donatırsak, inanıyorum ki bu estetik tedaviye büyük katkıda bulunmuş olacağız.

Amerikan toplumunda beni en çok etkileyen müesseselerden biri, şahıs ve şirketlerin yaptıkları yardımlar ve desteklerdir.

SPIELBERG'İN YARDIMI

Ünlü sinema yönetmeni Steven Spielberg'in şimdiye kadar yaptığı yardımların yüz milyon doları geçtiğini okuduğum zaman şaşırmıştım.

Önceki yıl Florida'nın Palm Beach plajında gezerken sahil temizliği ve bakımının adını bildiğim bazı şirketler tarafından yapıldığını görmüştüm.

Plajın kenarında bir plaket üzerine bakımı üstlenen şirketin adı yazılıydı.

Her 500 metrede bir plakadaki isimler değişiyordu.

Yardım müessesesi, Osmanlı kültüründe çok yaygın bir müesseseydi.

HAYAL YOLU

Ancak Cumhuriyet yıllarında bu müesseseler biraz geri kaldı.

Yardım, verginin dışında insanın gönlünden kopan toplumsal bir katkıdır.

Son yıllarda Türkiye'de de hayır işlerinin yeniden bir canlanma içine girdiğini gözlüyoruz.

Sekiz yıllık eğitime katkılar olağanüstü boyutlara ulaşıyor.

Bu arada Türkiye'nin estetik görüntüsünü düzeltecek böyle adımlar da atılıyor.

Ben şimdiden bu güzel yolu hayal ediyorum.

Yemyeşil ağaçların arasında uzanan modern bir otoyolda, güzel bir müzik dinleyerek yapılacak yolculuğun keyfini şimdiden hissetmeye çalışıyorum.

---