Paylaş
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu Mülkiye’de yumurta yağmuruna tutulduktan sonra yumurta ile yatıp kalkar olduk. Sokak eylemlerinden TV programlarına kadar artık her yerde yumurta var.
Siyah takım elbiseli otomatik silahlı korumalara alışmıştık. Artık Şemsiye de korumaların yeni savunma silahlarından biri haline geldi. Hatta bomba imha timlerinden sonra şimdilerde yumurta imha timleri türedi. Yumurta imha timlerinin, bomba imha timlerinden farkı onların özel giysiler giymeye, özel robotlar ya da fünyeler kullanmaya ihtiyaçları yok. Mesleklerini el yordamı ile yapıyorlar. Peki yumurta imha timleri nasıl çalışıyor?
Çok basit. Öncelikle devlet büyüklerinin konuşma yapacağı salonların önüne set çekilerek içeri girişlerin topluca yapılmasının önüne geçiliyor. Salona girenler üst aramasından geçirilerken üzerinde yumurta taşınması muhtemel, giysinin cepleri ve diğer bölümleri üzerinden kibarca sıvazlanıyormuş gibi yapılıp, kıyafetine “şap, şap, şap” diye nazik bir şekilde vurularak kontrol ediliyor. Eğer kişi üzerinde yumurta taşıyorsa, bu işlem sırasında yumurta kırılarak imha oluyor. Potansiyel protestocu da üstü başı battığı için salona giremiyor ve muhtemel bir yumurta saldırısı böylece önlenmiş oluyor.
Evet, gündem yumurta. Yumurta ve tavuk üreticileri 10 milyonlarca dolar harcasalar böylesine bir gündem yaratamazlardı. Ama işin ilginci bırakın sektörel anlamda bir iletişim çalışması yapmayı, ne televizyonda ne de diğer medyada bir tane tavuk üreticisinin reklamı bile yok.
Yumurta, Avrupa’da ya da Amerika’da bu kadar gündemde olsaydı etraf yumurta reklamlarından geçilmez, basında yumurtanın faydalarını anlatan bir dolu yazı yayınlanır, kadın programlarında yumurtalı yemek tarifleri ön plana çıkardı. Ya biz de?
Tık yok. Yumurta üreticileri de Burhan Kuzu’dan korktular her halde. Oysa düne kadar yumurta ve tavuk üreticileri batağın eşiğindeydi. Sektör can çekişiyordu, yeni yeni toparlandılar.
İnternette sektöre ilişkin araştırma yaparken Fatih Mehmet Şahin imzalı Genç MÜSİAD’ın yayınladığı bir rapora denk geldim. Tavukçuluk ve yumurta üreticiliğinin ülkemizdeki serüveni ile ilgili ilginç detaylar ver raporda. (İlgilenenler; http://www.gencmusiad.org.tr/GM/Icerik.aspx?VERSION=112&TIP=SEB&ALT_TIP=SGS&N=2616 ‘den raporu inceleyebilirler.)
Rapora göre; Türkiye'de tavukçuluğun geliştirilmesi için ilk adımlar 1930’da Ankara'da Merkez Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünün kurulması ile atılmış. Ama 1952 yılına kadar önemli bir gelişme sağlanamamış. 1952 yılında saf kültür ırklarının ithali gerçekleşmiş ve ABD'den günlük civcivler olarak gelen New Hampshire, Plymouth Rock ve Leghorn gibi ırklar Tarım Bakanlığı'na bağlı kuruluşlara ve halka dağıtılmış. Bu uygulama ile tavukçuluk özendirilmiş ancak bakım koşulları yeterli olmadığı ve bu ırklar üzerinde herhangi bir ıslah çalışması yapılmadığı için istenilen yüksek verim elde edilememiş. 1956 yılında Yem Sanayi TAŞ'nin kurulması ile rasyonel besleme koşulları şekillenince, özel sektör de konuya ilgi duymaya başlamış. 1980 yılında genetik materyalin ithalat yolu ile sağlanmasına izin verilmesi ile tavukçulukla ilgili olan sanayi kolları gelişmeye başlamış.
Dünya yumurta üretiminin lideri doğal olarak Çin. Onu, A.B.D ve Japonya izliyor. Türkiye ise yumurta üretiminde dünyada 12. sırada. Beyaz ET Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği (BESD-Bir) ve Yumurta Üreticileri Birliği (Yum-Bir) verilerine göre; ülkemizde üretilen yumurta sayısı yılda yaklaşık 14 milyar adet. Bu rakamın birkaç yıl içinde 18 milyar adete ulaşması bekleniyor. Ülkemizde kişi başına yıllık ortalama yumurta tüketimi 130 adet. Bu rakam Japonya’da 350, Tayvan’da 366, İsrail’de 330 ve Meksika’da 309, AB ülkelerinde de ortalama 270 adet.
Türkiye genelinde beyaz et ve yumurta sektöründe üç binin üzerinde firman faaliyet gösteriyor. Hayvansal protein açığını kapatmada en etkili ve ucuz çözüm tavuk eti ve yumurta tüketimi. Oysa yapılan bir araştırmalar, ülkemizde bireylerin gelir seviyesi arttıkça tavuk eti ve yumurta tüketimlerinin artığını söylüyor.
BESD-BİR’in sektör raporlarına göre yaklaşık 500 bin kişinin istihdam edildiği sektörden geçimini sağlayan insan sayısı yaklaşık 2 milyon kişi. Sektörün yıllık cirosu 3 milyar dolar civarında. Türkiye’nin yıllık kesim kapasitesi de 1 milyon 400 bin ton. Türkiye’de kişi başına tavuk eti tüketimi yıllık ortalama 17 kilogram civarında. Pek çok ülkede ise kişi başına tavuk eti tüketimi neredeyse Türkiye’nin iki katı.
Yumurta zengin, fakir herkesin sofrasında kendisine yer bulan, en hesaplı gıdalardan biri. Tavuk eti de öyle. Gündem yumurta. Ama gelin görün ki, bizim beyaz et sektörü satış hacmini büyütecek, ayağına gelen eşsiz fırsatın farkında değil.
Ertan Acar’ı Hürriyet Benim Sayfam'dan,www.facebook.com/ertanacar001 ve http://twitter.com/ertanacar 'dan da takip edebilirsiniz...
Paylaş