Paylaş
“Gümüş” ile başlayan “Yaprak Dökümü”, “Aşk-ı Memnu”, “Kurtlar Vadisi” ve birçok dizi ile devam eden süreçte Türk dizileri artık pek çok ülkede milyonları ekrana bağlıyor.
Bir aralar ülkemizde ilgi ile izlenen “Yabancı Damat” adlı dizi aynı dönemde Yunanistan’da da eş zamanlı yayınlanınca, her iki ülke arasındaki on yıllardır süren paranoyayı bir nebze de olsa yok etmemiş miydi?
Bizim geçmişte “Küçük Ev”, “Dallas”, “Flamingo Yolu”, “Cesur ve Güzel”, “Kaçak”, “Yalan Rüzgarı” gibi Amerikan dizi filmlerinin hastası olmamız gibi şimdilerde Araplar da bizim dizilere hasta.
Hatırlayın hangimizin annesi Suel’ın vatkalı bluzundan diktirmedi. Bayan Elie gibi zengin babaanneye sahip olmayı hangimiz istemedik çocukluğumuzda?
Karizmatik Victor Newman’a gizli gizli hayranlık beslemeyen kaç kadın vardır bu ülkede? Acaba kaç erkek geçmişte Jr (bizim deyimimizle Ceyar) olmakla suçlandı kim bilir?
Hangi genç delikanlılar Constance (Konstans) gibi sarışın bir afeti hayal ederek büyümedi ki bu ülkede. Sherif Titus’tan (Şerif Taytıs) nefret etmeyen var mıydı? Hatırlayın lütfen…
Ülkemizi biraz da küçük Amerika yapan da aslında yıllarca bizi televizyon karşısına kilitleyen o Amerikan dizileriydi.
Yakında Ortadoğu’da da küçük Türkiyeler oluşmaya başlarsa pek şaşırmamak gerek bu yüzden. Çünkü benzer süreçten Türk dizileri sayesinde Ortadoğulular da geçiyor. Çünkü onlar da Behlül’e, Bihter’e, Adnan Bey’e ya da Polat Alemdar’a veya Deli Yürek’e hayranlar şimdilerde.
Yayınlandığı ülkelerde Türk dizileri bizim yaşam biçimimizi, moda akımlarımızı, markalarımızı çaktırmadan Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’ne, Araplara ve Ortadoğu’ya pazarlıyor.
Hatta konu o boyutta ki, geçtiğimiz günlerde Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON) düzenlediği 3'üncü Türkiye-Ortadoğu Ticaret Köprüsü organizasyonunda konuşan Umman Ticaret Odası Başkanı Riad Saifi, Ürdün'de gençlerin Türk dizilerini ilgiyle takip ettiğini ve dizilerdeki tekstil ve mücevher markalarını biran önce Ürdün'de görmek isteklerini söyledi.
Raid Saifi, Türkiye ile ülkesi arasındaki ticaretin 80 milyon dolar seviyesinde olduğunu,Türk markalarına olan yoğun talep nedeni ile bu ticaretin kısa zamanda 300 milyon doları aşacağını ifade etti.
Sadece Ürdün’de bile Türk markalarının hacmi 2.5 katına çıkmış. Diziler sayesinde Asya, Ortadoğu ve Arap Yarımadası’nda Türk markalarının büyüyen pazar payını varın artık siz düşünün.
Türk markalarını daha henüz doyuma ulaşmamış pazarlar bekliyor. Onları da Türk dizileri pazarlıyor. İşte size fırsat!
Ertan Acar’ı Hürriyet Benim Sayfam'dan,www.facebook.com/ertanacar001 ve http://twitter.com/ertanacar 'dan da takip edebilirsiniz...
Paylaş