“Omo”tar

Unilever’in deterjan pazarındaki güçlü markası Omo Türk televizyonlarında bir ilke imza attı.

Haberin Devamı

Omo’nun sıvı çamaşır deterjanı Omo Total’in 3 Boyut(3D) teknolojisi ile hazırlanmış reklamları High Definition (HD) yayın yapan digital platformlarda dönmeye başladı.

Hemen hemen tüm rakiplerinin “Tertemiz yapar”, “Lekesiz temizlik”, “Bembeyaz çamaşırlar”, “Canlı renkler” vb gibi sloganlarla hedef kitlelerini ikna etmeye çalıştığı bir dönemde Omo cesur bir çıkışla “Kirlenmek güzeldir” diyerek kendisini sürüden ayırmıştı.

James Cameron’un gişede hasılat rekorları kıran Avatar filmi ile 3D teknolojisi prodüksüyon dünyasında yerini aldı.

Avatar’ın yarattığı rüzgarın ardından pek çok marka, iletişimde 3D teknolojisini nasıl kullanacaklarını tartışırken Omo ilk reklam filmini yaptı bile.

Haberin Devamı

Belki çok az kişi 3D yayına uyumlu televizyona, bu özel yayınları izlemeyi sağlayan gözlüklere sahip. Belki çok az kişi gözünde 3D gözlükle “Omo reklamı çıksın da izleyelim” diye bekliyor ekran karşısında. Ama olsun.

Şimdilik sadece özel gözlüklerle izlenebilen o bulanık görüntüler, reklam ve prodüksüyon dünyasının “Omo”tar’ı, iletişimde yeni bir dönemin, üçüncü boyut döneminin başladığını işaret ediyor.

Görünen o ki artık iletişim ve reklam çalışmalarına teknolojiyi entegre edemeyen markalar yarışta geri kalacak.

Unutmamak da fayda var. Daha bir kaç yıl öncesinde bir servet değerinde olan plazma ve LCD televizyonlar şimdiler de üç otuz paraya satılıyor. Bugünlerde 3D LED televizyonlar gözde.

Bunun sonrası ise şimdiden belli. 4D dönemi. Yani koku dönemi.

İzlediğimiz görüntünün kokusunu hissedeceğiz. Düşünün Angelina Joley’i izliyorsunuz yanına sokulup hangi parfümü sürdüğünü anlayacaksınız.

Ardından dokunma hissi de yaratan Virtual Reality (Sanal Gerçeklik) de yakın gelecekte evlerimizde olacak.

Düşünün izlediğiniz filmde hayranı olduğunuz yıldıza dokunabilecek, izlediğiniz reklamdaki ürünü dokunarak inceleyebileceksiniz.

Evet, şimdilik bunlar bir rüya ama teknoloji firmaları bugünlerde bunlar üzerinde harıl harıl çalıyor. İlk denemeler şimdiden olumlu sonuçlar vermiş durumda. Yaygınlaştırmak için çare arıyorlar…

Haberin Devamı

Eflatun, “Cesaret tehlike karşısında akıl ve zekanın aynı anda kullanılmasıdır” diyor. Bu iletişimde de böyle?

Markalar her gün hedef kitleleri nezdinde bir sınav veriyor. Pazarda gücünü ve itibarını korumak, teknolojinin ve kitle iletişim araçlarının bu kadar yaygın ve etkili olduğu bir dönemde artık daha güç.

Markaların cesaret sergileyeceği dönem asıl şimdi başlıyor…

Yazarın Tüm Yazıları