Paylaş
Türkiye’nin siyasi gündemi özellikle son birkaç aydır 12 Haziran seçimlerine kilitlenmiş durumda. İster ziyaret ister iş için son haftalarda Ankara’ya yolunuz düştüyse ve bir gece konaklamak zorunda kaldıysanız yanmıştınız. Milletvekili aday adayları nedeni ile ne otellerde ne de misafirhanelerde yer yoktu. Hemen her restaurantta fısır fısır konuşan, kulaktan kulağa oynayan lacivert takım elbiseli adamlar basmıştı Ankara’yı. Başkent’e uçaklar dolmuş gibi çalışıyordu. Mesai gibi her sabah uçakla Ankara’ya gelip akşam dönen yüzlerce aday adayı bile vardı.
Türkiye’nin çeşitli kentlerinden Ankara’ya akan, sayıları 20 bini aşan milletvekili aday adayı Ankara’da tabiri caiz ise cirit atıyordu. Her yerde bir kulis çalışması, göze girme çabası, ama illa milletvekili adayı olabilmek hem de seçilebilme şansı olan bir sıradan aday olmak için kıvranan binlerce kişi Ankara’da oradan oraya koşuşturuyordu.
Parti genel merkezlerinin önünden 24 saat ayrılmayanlar, hatırlı dostları araya sokanlar, aday adayı olduğu partinin ağır toplarına yakın markaj uygulayanlar, şak şakçılar, yardakçılar gırlaydı Ankara’da…
Gerçi Başkent her seçim döneminde bu tür atmosferlere oldukça alışıktır... Çok şükür listeler YSK’ya teslim edildi de Ankara biraz boşalacak…
İnsanlar durup dururken paralarını sokağa saçmaz. Milletvekili adaylığı döneminde bir adayın harcadığı paranın dudak ısırtacak cinsten olduğu söylenir. Bu kadar parayı harcayıp da 5 sene vekil olup, hizmet etmeyi binlerce insan neden bu kadar çok ister?
Bir vekilin seçilebilmesi için harcadığı para eğer vitrin adayı değilse bölgesine göre 10 milyonları hatta yüz milyonları bulabiliyor. Sonrasında harcanan bu paraların hesabı nasıl yapılıyor Allah aşkına? Milletvekilli olmak neden bu kadar önemli?
Hemen arz edelim. Öncelikle milletvekilliği çok avantajlı bir iştir. Ayda yaklaşık 10 bin 300 lira (yaklaşık 5 bin Euro) maaş ve yolluk alırsınız. Yine de bu paranın az geldiğini söyleyenler çıkar. Karşılaştırmak için bazı Avrupa ülkelerdeki milletvekillerinin aldıkları maaşlara bir göz atalım isterseniz. Mesela Almanya’da bir vekil 7 bin 668 Euro, Avusturya’da 8 bin 160 Euro, Belçika’da 6 bin 62 Euro, İtalya’da 5 bin 612 Euro maaş alıyor. Maaşları bizim vekillerinkinden önde. Ama Çek Cumhuriyeti 2 bin 233, Estonya 3 bin 135, Hollanda 4 bin 416, İspanya 2 bin 618, Litvanya 1182, Macaristan 805, Polonya 2 bin 255, Portekiz 3 bin 448, Slovakya 880, Slovenya 4 bin 074 ve Yunanistan 4 bin 748 Euro vekillerine maaş ödüyor. Bu durumda kıyaslama yaptığınızda ise bizim vekillerin Avrupa ortalamasının oldukça üstünde maaş aldığını görüyoruz.
Bir de bizim ülkemizde milletvekili olduktan sonra emekli olanlar özel koşullara da sahip oluyor. Emekli olduklarında da ayda ellerine yaklaşık 5 bin liraya yakın emekli maaşı geçiyor. Seçildikten sonra mazbatayı alıp yemin ettiğinizde artık resmen milletin vekili oluyorsunuz. Bundan sonra sizin ve ailenizin ölünceye kadar tüm sağlık harcamaları TBMM'ye ait…
İstediğiniz doktora, istediğiniz hastaneye özgürce gidip muayene ve tedavi olursunuz. Ha bir de vekil olduğunuz dönemde dokunulmazlığınız vardır. İster Meclis'te ister sokakta dilediğiniz her şeyi söylersiniz. Bu suç sayılmaz!
Dahası, milletvekili olduktan sonra hakkınızdaki bütün soruşturmalar otomatik olarak durur, davalarınız ertelenir. Milletvekili seçildikten sonra cinayet gibi ağır ceza ve suçüstü hükümleri dışında, kimse size dokunamaz. Ne mahkemeye çıkarsınız, ne hesap verirsiniz.
Siyasal güç de cabası. İş takibi yaparsınız, iş bitirirsiniz, kimse bir şey söyleyemez. Firmalarınız, şirketleriniz kar etmeye başlar. Milletin vekili olma avantajını kullanıp başka yerlerden de para kazanmayı sürdürürsünüz.
Gördüğünüz gibi milletvekilliği kıyak bir iş. Bu yüzden 550 sandalyenin her birinin yüzlerce talibi var.
Gelecek yazıda; meclisteki vekil türleri ile adaylığı kesinleşenlere seçimlerde sandıktan çıkabilmeleri için uygulayacakları iletişim ve propaganda tüyolarını paylaşacağım…
Ertan Acar’ı http://www.facebook.com/ertanacar001 ya da http://www.twitter.com/ertanacar’dan takip edebilirsiniz...
Paylaş