Paylaş
Zaten Kemal Kılıçdaroğlu da “Sokak sokak, ev ev dolaşarak yeni CHP’yi ve projelerimizi anlatacağız” diyerek de bunun farkında olduklarının işaretini verdi.
Eflatun “Doğru olan şeyi gördüğü halde yapmamak cesaretsizliktir” diyor. Kemal Kılıçdaroğlu da CHP’nin kurumsal hafızası olarak kabul edilen Önder SAV ile karşı cephelerde olmayı göze alarak bu cesarete sahip olduğunu gösterdi.
Yaşanan yönetim krizinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun “partisinin genel başkanı olmak” ile “partisinin lideri olmak” arasında bir tercihte bulunduğunu ve lider olmayı seçtiğini söylemek yanlış olmaz.
Görünen o ki Kemal Kılıçdaroğlu, çok partili dönem sonrası İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve
Kim ne derse desin. Yaşanan süreç dünden bugüne yaşanan bir süreç değil. Eski Genel Başkan
Evet CHP’de yeni bir dönem başladı. Hem de toplumun büyük bir çoğunluğunun sabırla beklediği bir değişim.
Yenilenme gayreti, CHP’nin gelecek yıl haziran ayında gerekçeleştirilecek genel seçimlerden çok ondan sonraki genel seçimlere hazırlık yaptıklarını gösteriyor.
Eski CHP yönetimine kılıcını çeken yeni CHP lideri, bir taraftan da parti ekseninde kayma yaşanmayacağının ve partinin genetik kodlarını hiçbir zaman kaybetmeyeceğinin sözünü veriyor. Bakalım CHP umutla beklenen o değişimi gerçekleştirebilecek mi?
Ama şu bir gerçek ki CHP, dönüşü olmayan bir yola artık girmiştir. Partinin yeni vitrini ve lideri işe CHP’nin “neyin nasıl yapılamayacağını savunan” ve “sadece laik rejimin sigortası” şeklindeki tozlanmış algısını değiştirmekle başlamak zorunda…
Peki yeni CHP’nin ilk icraatı ne olmalı?
Öncelikle hem kamuoyu hem de tabanındaki beklentileri doğru analiz edebilmek için bir algı araştırması yaptırmaları gerekir. Taban ve halk onlardan ne bekliyor? Hangi yönleri zayıf? Kendilerini hangi alanlarda daha iyi anlatmaya ihtiyaçları var? İşte bu araştırma bunları gösterecek.
Bana göre, algı araştırmasının analizini parti yöneticilerine değil partinin dışından, bu işin profesyonellerine yaptırmalıdırlar. Çünkü böylesi dönemlerde partililer üslubu yumuşatmak isterken doğruları istemeden gizleyebiliyorlar. Bu nedenle birilerinin cesur bir şekilde “kral çıplak” diyebilmesi gerekiyor.
Eğer bu algı araştırması doğru analiz edilirse, elde edilen bulgulardan yola çıkılarak yeni dönemdeki politikalarını ve iletişim yaklaşımlarını kolayca belirleyebilirler.
Siyasette hamaset dönemi artık sona erdi. Toplum umut vaat edenlere oy veriyor.
İktidara yürüdüğünü iddia eden CHP için siyaset üretme dönemi asıl şimdi başlıyor. Bakalım yeni CHP geleceğe dair Türk halkına ne gibi umutlar vaat edecek.
Paylaş