Paylaş
Örneğin insanlar genellikle aynı marketten alışveriş yapar, aynı benzinciden benzin alır, aynı camide ibadete eder, yürüyüşlerini hep aynı yolda yapar ve gereksinimlerini karşılamak üzere genellikle aynı ürünleri satın alırlar. Kısaca söylemek gerekirse insanlar her gün hep aynı şeyleri yapar. Buna alışkanlık diyoruz. Aslında rutin olarak adlandırılan bu hareketler hayatımızın tutarlılıklarıdır.
Eskiden insanların yeni bir alışkanlık edinmesinin 21 gün sürdüğü söylenirdi. Günümüzde ise her gün tekrarlanan yeni bir alışkanlık geliştirmek için beş gün yeterli.
Her yeni alışkanlık eski bir alışkanlığı ortadan kaldırıyor. Yani seçim yapmakta eski alışkanlıklarımız belirleyici oluyor.
Bir kişiyi bir gün boyunca aynı şeyi yapmaya ikna etmek ile bir ömür boyu yapmaya ikna etmek ayrı şeyler.
Düşünün platonik olarak hayran olduğunuz kişiyle akşam yemeğine çıkmak düşündüğünüz kadar zor olmayabilir, ama onun sizinle uzun süreli bir ilişkiye “evet” demesini sağlamak çok zor olabilir.
İnsan beyni alışık davranışları tekrarlamaya eğilimlidir. Yani kullanmaya alışkın olduğu markayı bırakmak için gerekçeleri ne kadar doğru olursa olsun eski alışkanlıkları ile mücadele etmek zorundadır. İşte ikna burada devreye giriyor.
Peki ilişki yönetimi sayesinde ikna nasıl oluşuyor?
Başarılı bir ilişki yönetiminin sırrı bir başkasına istediği şeyi verirken, karşılığında da kendi istediğini almasını bilmek yani hedeflenen davranış değişikliğini yaratabilmektir.
Bu insan doğasını olabildiğince iyi öğrenmekle başlar. Neyle ve nasıl bireylerle karşı karşıya olduğumuzu anlayabilirsek başarılı bir ilişki başlatabiliriz.
Bunun en önemli araçlarından biri de vücut diline ve görüntümüze hakim olmaktır.
Yapılan yüzlerce araştırma gösteriyor ki, yeni tanıştığımız kişiler üzerinde iyi bir izlenim bırakmak için sadece dört saniyemiz var. İlk izlenim kurulacak ilişkinin geleceğinde de belirleyici rol oynuyor. Burada kritik başarı faktörü ilk izlenimi belirleyen olmaktır. İşte “karizma” denen şey yani liderlerin de sahip olduğu en önemli silah budur…
Psikologlara göre insanlarla ilişkiyi iyi yönetmek için kendi egomuzla karşımızdakilerin egolarına dokunmamayı iyi becermek gerek. Çünkü yapılan araştırmalar, başarının yüzde 15’inin yapılan işteki ustalığa, yüzde 85’inin de insanlarla etkili ilişki kurmaya bağlı olduğunu gösteriyor.
Başarılı ve iz bırakmış liderlere baktığımızda insanlarla iyi geçinme konusunda “şeytan tüyüne sahip” kişiler olduklarını görüyoruz.
O yüzden ister kişisel ister kurumsal olsun bir markanın değeri şair Sunay Akın’ın dediği gibi; “hisse senetleri” ile değil “hissi senetlerle” belirleniyor. Bu nedenle, insanların hislerine giden yol da başarılı ilişki yönetiminden geçiyor.
Paylaş