Digital dünyanın kapıları açık

“Gelecek internette” derken boşuna demiyorduk. Facebook, iPhone ve twitter pazarlamada otomotivcilerin yeni gözdesi haline çoktan gelmiş bile. Geriden gelen diğer sektörlere selam olsun…

Haberin Devamı

Atı alan Üsküdar’ı geçmiş.

Geriden gelenler artık farklılık yaratmış olmayacaklar ve “me to” (ben de) demekten öteye geçemeyecekler.

İstanbul Autoshow 2010'da en az sergilenen otomobillerin tasarımları kadar pazarlamalarında kullanılan yeni teknolojiler de büyük ilgi çekiyor.

Otomotiv sektörünün gelişimine büyük katkı sağlayan dijital devrim, artık otomobillerin pazarlamasına da sıçramış durumda.

Zaman Gazetesi’nde okuyunca dikkatimi çekti. Konuyu mercek altına almak istedim. Otomotivde üretim ve satışında dünya lideri olan Toyota ve bu ünvanını ondan almak için kolları sıvayan Volkswagen (VW), dijital dünyaya en hızlı açılan markaların başında geliyor.

VW, bütün dünyada artan internet kullanımına paralel olarak Facebook ve Twitter gibi sosyal ağların yanı sıra, iPad ve iPhone gibi uygulamaları ile de dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Alman otomotiv devi, klasik tanıtım ve pazarlama yöntemlerinin yanı sıra bazı modellerini sadece dijital platformda tanıtmaya başladı. Amerika'da yeni Golf GTI modelinin tanıtımını sadece iPhone üzerinden yaptıktan sonra 5,5 milyon download alan Volkswagen, yeni Polo GTI modelinin tanıtımını da Facebook'taki bir oyunla birlikte gerçekleştirdi. VW, aynı zamanda, Avrupa'da ilk iPad uygulamasına geçen otomotiv firması oldu.

İtalyan Fiat Grubu'nun prensi gözüyle bakılırken Volkswagen'e transfer olan Luca de Meo, önümüzdeki dönemde hem dünyada hem de Türkiye'de dijital platforma daha fazla önem vereceklerini açıkladı.

Bu yıl Autoshow öncesi ve sırasında sosyal ağlarda markaların kapıştığını görüyoruz. İlk gününde 25 bini aşkın ziyaretçinin, doğru düzgün yeni bir modelin sergilenmediği fuara akın etmesinin altında yatan nedenlerden biri de bu…

Artık Türk markaları da sosyal medyayı etkin kullanmak zorunda. Görünen bu. Bakalım Türk markalarından hangisi bu konuda ilk olarak adını digital tarihe yazdıracak.

Youtube olayı

Söz digital alemden açılmışken, Youtube yasaklarının kalkmasını sormuş bir okurum ve şunu soruyor bana; “Ne dersiniz Türkiye özgürlükler ülkesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor değil mi?” diye…

Haberin Devamı

Ben değerli okurum ile aynı görüşte değilim. Youtube yasaklarının kalkması bizim özgür bir ülke haline geldiğimizi göstermiyor. Tam tersine bizim ülkemizde yasakların süreceğine dair artık tüm dünya ikna olmuş ki, yasağın gerekçelerini kaldırmışlar sadece.

Bir de Youtube yasağının kalkmasının ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın uyarı niteliğindeki açıklaması ve hala binlerce web sitesine yayın yasağı uygulandığı düşünülürse değerli okurumun şimdiden ümide kapılmasının pek doğru olmadığını düşünüyorum.

Elbette hepimize rencide eden görüntülerin yayınlanması son derece rahatsızlık verici. Bunlarla evrensel hukuk ilkeleri ve kriz iletişimi çerçevesinde mücadele etmek varken, “Yasaklayalım bu sitelere erişimi, olsun bitsin” şeklindeki kolaycı yaklaşım doğru değil. Sanki sitelere ülkemizden olan erişimi yasaklayınca, ülkemizin kültür ve değerlerine saldıranları önlemiş mi oluyoruz. Elbette ki hayır…

Haberin Devamı

Daha özgür bir toplum için biraz toplumsal bilinç biraz ülke markasını yönetmek için devletin profesyonelleri görevlendirip bu konuda mesai harcanması ve biraz da cesaret yeter de artar bile. Görün bakın o zaman ne kadar yaratıcı yanıtlarla karşılık veriliyor.

Evet mesele mesai ve cesaret. Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve hükümet pek çok alanda bu cesareti kendinde buluyor. Ülke değerlerinin ve markasının digital dünyadaki iletişimde de yüceltilmesi için bir proje üretemezler mi?

Bence üretebilirler. Sizce?

Ertan Acar’ı Hürriyet Benim Sayfam'dan,www.facebook.com/ertanacar001 ve http://twitter.com/ertanacar 'dan da takip edebilirsiniz...

Yazarın Tüm Yazıları