“Butik”lik

Halkla ilişkiler sektöründe hizmet veren ajans sayısında son yıllarda bir patlama var. Rekabet arttıkça ve pastadan alınan dilimler küçüldükçe, sektörün büyük ve küçük aktörleri arasında yaşanan ateşli kavgalar artı.

Haberin Devamı

Onlar birbirlerini yerken,  bu işten en karlı çıkanlar doğal olarak hizmet satın alanlar yani müşterileri oluyor. Canları istedikçe açılan konkurlarla ajansları birbirlerine kırdırıyorlar, kendilerinden talep edilen aylık hizmet bedelleri yani fee’ler aşağı çekiliyor.

Bir süredir halkla ilişkiler sektöründe kendi deyimleri ile PR’cılar (PR; İngilizce Public Relations) arasında yeni bir tartışma başladı. Bu kez yaşanan tartışma “butik ajanslık” kavramı etrafında dönüyor. Bu tartışmaya ben de katılayım dedim.

Öncelikle butik sözcüğünün ne anlama geldiğini araştırmakla başladım işe. İngilizce’de de aynı şekilde yazıldığı için dilimize İngilizce’den geldiği düşünülse de “butik” (boutique) sözcüğü dilimize Fransızca'dan geçmiş bir kelime. Dükkan ya da mağaza anlamına geliyor. Hazır giyim sektörünün sık kullandığı bir tanımlama bu yüzden. Fransızca’daki mecazi anlamlarından biri de "berbat ev”.

Haberin Devamı

Ülkemizde 90’lardan itibaren yaygın olarak kullanılmaya başlanan ve tabiri caiz ise tadı kaçmış bir sözcük. Öyle ki, ülkemizde yıllarca mağaza ya da giysi dükkanı anlamlarında kullanılırken birdenbire özgün, pahalı, özenle dizayn edilmiş ya da özenle hizmet sunulan, daha ufak çaplı işletme gibi anlamlar içeren bir sözcük haline gelmiş.

Kendisine ya da firmasına afilli bir ambalaj kurgulamak isteyen herkesin dilinde. Butik benzinci, butik okul, butik hayvanat bahçesi say saya bildiğin kadar. Bu mantığa göre küçüksen butiksin ona göre…

Bu arada, "butik otel" kavramı da Türk Dil Kurumuna (TDK) girmiş durumda. Büyük Türkçe Sözlüğe göre; “butik otel”; seçkin müşterileri için kendilerini evlerinde hissedebilecekleri konforu sağlayan, oda sayısı az, şık bir tür otel olarak tanımlanıyor. Aman dikkat seçkinlere hizmet veriyormuş bu oteller, seçkin biri değilseniz boşuna gitmeyin, sizi kapıdan içeri almazlar benden söylemesi…

PR sektörünün ülkemizdeki pastası yaklaşık 50 milyon TL. Daha da büyümesi kısa vadede pek mümkün gözükmüyor. Nedeni basit. Hizmet alanların sayısının az olması.

Çünkü ülkemizdeki kurumlarda yurt dışında olduğu gibi “asset” (varlık) ve “value” (değer) gibi kavramlar ve bunların belli stratejiler dahilinde yönetilmesi anlayışı tam olarak yerleşmiş değil.

Haberin Devamı

Zaten ülkemizdeki kurumlara böyle bir kültür yerleşmiş olsaydı Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) veya Türkiye Kalite Derneği (KalDer) gibi iş dünyasının bu önemli sivil toplum kuruluşlarının önünde şirketler üye olmak için sıra olurlardı.

Lütfen açın bakın TKYD’nin veya TÜYİD’in ya da KalDer’in üye sayısına. Oturur parmakla sayarsınız. Aynı durum PR sektörünün sivil toplum kuruluşları için de geçerli.

PR sektörünün milyar dolarlık pastalara sahip olduğu ülkelerde, özellikle Avrupa ve ABD’de ise durum bunun tam tersi. Benzer sivil toplum kuruluşlarının üye sayısına baktığınızda dudağınız uçuklar.

Haberin Devamı

Ülkemizde PR sektörünün dar alanda kısa paslaşmalar yaşamasının altında yatan en önemli nedenlerden biri de bu. Yani kaliteli müşteri sayısının azlığı.

Evet, PR sektöründe hizmet veren ajansların pek çoğunun kalibrasyonu son derece düşük. Ama hizmet satın alacak kaliteli müşteri sayısı arttıkça, hizmet veren ajansların ve onların bünyesinde istihdam edilmiş insan kaynağının kalitesinin artacağı kesin.

Hiçbir kurum küçük kalma vizyonu ile kurulmaz. Bu iş dünyasının DNA’sına aykırı. Dolayısı ile kurumsallaşma, “marka yatırımı” ve “itibar yönetimi” gibi kavramlar ülkemizde yerleştikçe, PR sektörü de parlak günlere kavuşacaktır. Son 10 yıldır iş dünyasının da yaşadığı kabuk değişimi buna işaret ediyor.

Haberin Devamı

Eğer bu gerçekleşmez, koca koca kurumlar eşraf zihniyeti ile yönetilmeye devam ederse; sağdan say, soldan say hizmet alan müşteri sayısı da ve PR sektörünün gerek kurum gerekse insan kaynağı kalitesi de aynı kalibrasyonda kalacaktır.
 
Ertan Acar’ı Hürriyet Benim Sayfam'dan,www.facebook.com/ertanacar001 ve http://twitter.com/ertanacar 'dan da takip edebilirsiniz...

 

Yazarın Tüm Yazıları