Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biridir Arda Turan.
Görünen o ki Arda, gündem mühendislerinin son malzemesi olmuş. Konu öyle bir hal aldı ki, futbol tutkunları kendisininkinden daha çok Arda’nın kasık sağlığını merak ediyor.
Arda sayesinde Türk kamuoyu “osteitis pubis” (karın bölgesi adalelerinde zayıflama ve buna bağlı güç kaybı demekmiş) hastalığı ile tanıştı. Meğer bizim spor basını ve futbol yorumcuları, en az hekimler kadar bilgiliymiş bu konuda. Ama Arda meğer fıtıkmış.
Arda Turan ameliyatı da başarı ile atlattı. Birkaç hafta içinde sahalarda olacak. Kendisine geçmiş olsun…
Kim ne derse desin. Oynadı mı şiir gibi oynuyor Arda. Hani “Bercelona’nın Messi’si varsa Galatasaray’ın da Arda'sı var” dense yeridir.
Sokağa çıkıp sorduğunuzda, hangi takımın taraftarı olursa olsun herkesin takdir ettiği, beğendiği ender sporculardan biri bu genç adam. Metin Oktay ile başlayan Fatih Terim ile devam eden ‘Galatasaray Ekolü’nün son meyvesi.
Arda son aylarda özel yaşamı ve ekranların sevilen genç yıldızı Sinem Kobal ile olan beraberliğiyle de basının gündeminde sık sık.
Ama ne oldu da Arda ve kasıkları son günlerde gündemin bu kadar üst sıralarına taşındı?
Aslında A Milli Takım’ın ve Galatasaray’ın kötü giden performansı mevcut tartışmaları ateşledi. Çünkü herkes Arda’ya bel bağlamıştı. O da sakatlandı. En çok ona ihtiyaç duyulurken sahada yoktu. Şimşekleri üzerine çekiverdi. Nasıl olurdu da kendisine bakmazdı? Bu Arda’ya yakışır mıydı?
Arda Turan’ın Almanya’da geçirdiği ameliyatın öncesinde ve sonrasında Galatasaray Spor Kulübü Sağlık Ekibince yapılan Arda’nın sağlık sorununa ilişkin birbirini tutmayan açıklamalar (önce ‘osteitis pubis’ dendi, sonra fıtık ameliyatı olduğu açıklandı), geçirdiği ameliyat sonrası basına yansıyan iddialara ilişkin hem Arda’nın ağlayarak yaptığı hem de Galatasaray Yönetimi’nin kulübün resmi sitesi üzerinden yaptığı, iletişim kazası olarak değerlendirilebilecek açıklamalar, bu genç futbol yıldızını gündemin üst sıralarına yerleştiriverdi.
Benim iletişimci burnum bu konuda farklı kokular alıyor.
Çünkü kim olursa olsun, bir kişi özel yaşamı ile bu kadar gündemin üst sıralarında yer alıyor ya da yer alması sağlanıyorsa, birileri bu konuda planlı bir çalışma yürütüyor demektir.
Nasıl olsa necip spor basını ve spor yorumcuları, magazin boyutu da olan bu konunun üzerine balıklama atlayacaktı. Zaten öyle de oldu. Yorumcular, ağdalı ağdalı televizyon ekranlarında ahkam kesmek, spor yazarları da çarşaf çarşaf yazmak için fırsatı kaçırmadılar.
Olan Arda’ya oldu. Her yıl on binlerce kişinin yakalandığı bir rahatsızlık atlattı ama sanki sadece o bu hastalığı yaşamış gibi hayatı didik didik edildi. Suçlandı.
Peki dikkatleri Arda’ya çekerek gündemden kim, neleri kaçırdı?
Hem Galatasaray hem de Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi hakkında çok sayıda iddia ortaya atıldı son günlerde. Hepsini okuyor ya da televizyonda izliyoruz. Bunları burada sıralamayacağım. Spor gündemini takip eden zaten biliyor.
A Milli Takım ve Galatasaray’ın düşen performansı da bu iddiaları tetikliyor. Guus Hiddink ve Frank Rijkaard’ın başarısız algılanmaları da bunda çarpan etkisi yaratıyor.
Baksanıza Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bile seğmen kıyafetini üzerine geçirip Türkiye Futbol Federasyonu’nu topa tutanlar arasına katıldı.
Milyar dolarların döndüğü bu sektörde, kamuoyu Arda’nın kasığı ile meşgulken birileri gizli bir gündem yürütüyor. Ama kimler ve neden?