Paylaş
Çiftlikbank kurucusu Mehmet Aydın’ın vaatlerine kanarak toplamda 511 Milyon TL dolandırılan 70 binden fazla kişi hakkında da sosyal medyada yazılmayan kalmadı. Bazı kişiler onlardan daha akıllı olduklarını göstermek için para yatıranlarla dalga geçti bazıları ise gerçekten üzüntülerini paylaştı.
Ben Çiftlikbank mağdurlarına seslenmek istiyorum, yalnız değilsiniz. Dünyanın her yerinde kötü niyetli kişiler, öyle ya da böyle kandırabildiklerini kandırıyorlar. Dünyanın her yerinde normalden çok para kazanmak isteyen kişiler mantık çerçevesinin dışında kararlar verebiliyor.
Örneğin, Amerika’da şu an Çiftlikbank’ın çok daha sofistike bir versiyonu yaşanıyor. Theranos adında, kan tahlillerini basitleştirerek, hem süre hem de masraflarını azaltacağını vaat eden bir girişim yatırımcılardan 700 milyon dolar topladı. Şirketin değeri kısa sürede 9 Milyar dolara çıktı. Şirketin CEO’su Elizabeth Holmes Forbes gibi yayınlar ve CNN gibi televizyon kanallarında defalarca boy gösterdi, kapaklara çıktı, özel röportajları yayınlandı. Ancak Holmes’un şirket ve teknoloji hakkında defalarca yalan söylediğinin anlaşılması uzun sürmedi. Therenos kendi teknolojisi yerine normal kan testleri kullanan, iddia edildiği gibi askeri anlaşmaları olmayan, sıradan bir test laboratuvarından başka bir şey değildi. Holmes ile özel röportaj yapan eski ABD Başkanı Bill Clinton bile kandırılmıştı. Holmes şirketin 100 milyon dolar kar edeceğini açıkladığı sırada aslında şirketin tüm kazancının 100 bin doları geçmediği de anlaşılınca şirketin değeri geçen hafta itibari ile sıfıra yaklaştı.
Theranos, Çiftikbank ile kıyaslandığında çok daha büyük, çok daha sofistike ve çok daha karmaşık bir dolandırıcılık hikayesi. Ancak kişilerin kolay para kazanmayı hedeflemeleri, bilmedikleri bir teknolojiye inanmaları gibi ana unsurları ile iki hikaye de benzer.
Toplum olarak aynı tarz hilelerle sürekli dolandırıldığımıza göre, ekonomi okur yazarlığı, kritik düşünme ve teknoloji okur yazarlığı gibi alanlarda eksiklerimiz olduğu net. Bu alanlarda mutlaka kendimizi geliştirmeliyiz. Üstelik ABD gibi bu tarz konuları aştığını düşündüğümüz bir ülkede bile Theranos gibi vakalar oluyorsa, biz kendimizi geliştirmek için ortalama bir ABD’liden çok daha fazla vakit harcamalıyız. Kitaplar, yayınlar okumalıyız. Teknoloji okuryazarlığı ve Dijital Zeka gibi konulara öncülük eden TİNK gibi yeni nesil okulları desteklemeliyiz. İlgili devlet kurumlarında teknoloji kullanarak yeni bir ponzi dolandırıcılığı yapılmaması için iyi yetişmiş kişileri istihdam etmeliyiz.
Ama yine de günün sonunda iş devletten çok biz bireylerde. Bize normalden yüksek gelir vaat eden herhangi bir işe kuşku ile yaklaşmalıyız. Teknolojisini bilmiyorsak mutlaka araştırmalıyız. Bu kadar kişi aptal olabilir mi diye hareket etmemeliyiz. Theranos’a 700 milyon dolar yatıran yatırımcılar, fon yöneticileri aptal mıydı, hayır? Sadece yüksek getiri için gardlarını düşüren, bildiklerini arka plana atan, yeterince sorgulamayan kişilerdi.
Paylaş