Paylaş
T.S. Eliot, ünlü İngiliz ozanı, “Nisan zalimdir.” der bir şiirinde. Burç falcılarından yakalarını hiç kurtaramasa da, aylar ozanların diline düştü mü şiirleşiverirler.
Her yıl, yorgun günlerin ardından gözlerini kapamaya doğru yol almışken, “Ekim” gülümser sanki birden. Bana öyle gelir hep!
Ozan olduğumdan değil, “tiyatrocu” olduğumdan.
Perdeler, tozlarını silkeleyip yeni oyunlara açılıyor yine, Ekim’in günleri bir bir geride kaldıkça.
* * *
Devlet Tiyatroları, yılların dağınıklığından kurtulmak ister gibi, bu yıl bütün sahnelerinde aynı günde perdelerini açıyor.
İzmir Devlet Tiyatroları iki “büyük” oyunlar tiyatro mevsimine giriyor: Konak Sahnesi’nde İbsen’in “Nora”sı, Karşıyaka Ragıp Haykır sahnesinde Güngör Dilmen’in “Bağdat Hatun”u.
“Nora”yı Cem Emüler, “Bağdat Hatun”u Bozkurt Kuruç yönetmiş.
Devlet Tiyatroları’nın eski genel müdürü, gerçekte Carl Ebert’ten süregelen Ankara Devlet Konservatuarı’nın geleneksel eğitiminin son güçlü temsilcilerinden biri olan Bozkurt Kuruç’un oyun sahneye koymuş olmasıyla İzmir Devlet Tiyatroları’nın “canlı” bir soluk kazanmış olduğuna kuşku yok.
Dünya Tiyatro Edebiyatı’nın “gerçekçi” anlayışa ilk adımlarını atışta “anıtsal” oyunlarından biri sayılan “Nora”, herhalde günümüz kadınına yaklaşıp da yeniden yorumlanmış olmalı.
Vaktiyle Ankara yıllarında, Türkiye’nin gelip geçmiş büyük tiyatro adamlarından Cüneyt Gökçer sahneye koymuştu “Bağdat Hatun”u. Ayten Gökçer Bağdat Hatun’du, Bozkurt Kuruç da “genç” oyuncularından biri.
8 Temmuz 2012’de İzmir’de ölen Türk Dili’nin “büyük” oyun yazarı Güngör Dilmen’in, Devlet Tiyatroları’nın “usta” yönetmeni Bozkurt Kuruç’la yeniden sahneye gelmesi, “büyük” bir oyun yazarının anılmış olmasındaki “büyüklük” bir yana, İzmir Devlet Tiyatroları sanatçıları ne denli “usta”, herhalde geçmişe bakışta “tatlı bir sınav” olacak!
* * *
Ya İzmir’deki “özel” tiyatrolar n’ola!
HÜRRİYET’in 1 Eylül tarihli KEYF’ini okuyan İzmirli tiyatro severler bir “ah” çekmiş ola!
Kimi “atölye” çalışmasıyla, kimi bir “oda” tiyatrosu gibi bir apartmanın bodrumuna saldırmış, kimi “ünlü” oyuncuları ile atakta, kimi “eski” olmanın üstünlüğüyle İstanbul’da 18 – yazıyla on sekiz- “özel” tiyatro perdelerini açacak.
Kültür Bakanlığı, 2012 döneminde ülke genelinde 178 özel tiyatroya, çalışmalarını değerlendirip değişen paylarla, 4.000.000.-TL dağıtacakmış.
İzmir’in “özel”lerine geçmiş ola!
Daha doğrusu, İzmir’de “özel” olanı destekle-me-yen İzmir’e yazık ola.
Paylaş