Paylaş
Üç çocuk oyunu ve on iki oyun. On iki oyunun altısı geçen mevsimden kalma: Düğün Şarkısı, Teyzesi, Bir Garip Orhan Veli, Misafir, Kafes, Simavnalı Şeyh Bedreddin.Bu mevsim sahnelere getirilen oyunlar: Felatun Bey ile Rakım Efendi, Üç Kağıtçı, Delil Yetersizliği, Bir Daha Çal Sam, Jeanne d’Dark’ın Öteki Ölümü ve Konya Devlet Tiyatrosu’nun sunduğu Kuvayi Milliye Kadınları.Yılın en çarpıcı oyunu Stefan Tsanev’in “Jeanne d’Dark’ın Öteki Ölümü” oldu. Güçlü içeriği bir yana, dekor-ışık tasarımından sanatçısına kadar tiyatronun “dramatik” önceliğinin ne denli önemli olduğunu vurguladı “Jeanne d’Dark’ın Öteki Ölümü”. Yine ünlü bir yazarın, Woody Allen’in yazdığı “Bir Daha Çal Sam”, bir başka gerçeği ortaya koydu: Yabancı bir topluma özgü kişilikleri, o toplumdan gelme kişilermiş gibi oynamak zorunda olmak bir öykünmeden öteye gidemiyor.. Diyelim, Woody Allen, Orhan Kemal’in Murtaza’sını oynamış!Bizden olanlar da uzaklardaYa bizden olanlar, “Felatun Bey ile Rakım Efendi” ve “Üç Kağıtçı”. Romanlardan yapılan bu uyarlamalar, kendi özlerinden koparılınca ortaya çıkan oyunlar birer göstermelik olmaktan öteye gidemedi. Kaldı ki, her iki oyun da başarıyla sahneye konmuştu, iyi de oynanıyordu. Ama ortada yazarların kendisi, Ahmet Mithat ile Orhan Kemal yoktu. Edebiyatta önemli bir sanat ürünü olan romanın, bir başka sanat aracılığı ile içinin boşaltılıp bir gösteriye dönüştürülmesi doğru mudur? Kadın-erkek çekişmesinin dar sınırları içinde kalan Delil Yetersizliği, olsa olsa iki sanatçının oyunculuk hünerlerini göstermesinden öteye gidemiyor.Ve Kuvayi Milliye Kadınları. Ne denli özen gösterilirse gösterilsin, tiyatro olmayan bir oyundan tiyatro çıkarmayı kim başarmış ki? Acaba, o kadınlarla mı kazanıldı Kurtuluş Savaşı! Çocuk Oyunları çıkarmada pek hünerlidir İzmir Devlet Tiyatrosu. Sanatçılarının hünerlerinden kuşku yok da, yetişkinler söz konusu olunca, acaba “insanın kendini gözden geçirdiği” oyunlarda sanatçılar varlıklarını daha iyi ortaya koymaz mı?
Paylaş