SON iki haftadır yazdığım yazılarda, 9 Eylül 1922’de Hükümet Konağı’na Türk Bayrağını çeken Yüzbaşı Şerafettin’in yaşamından yola çıkarak yazılan ve Han Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Kordon’da Nal Sesleri” adlı oyunun ilk temsili öncesi, oyuna maddi destek sağlayan bir yapı kooperatifinin “Yüzbaşı Şerafettin’in Konak Meydanı’nda heykelinin dikilmesi” için imza toplama girişimini eleştirmiş, bu arada yazar “Emel Bala Gürel, ‘ısmarlanan’ oyunun sınırları içinde daralıp kalmış olmalı” demiştim.
Son yazımın yayınlandığı gün sayın yazar Emel Bala Gürel’den telefonla “sert” tepkiler aldım. Önemli olan tepkinin ifadesi değil, okuyucunun da bu tepkiyi bilmesiydi; bir yanıt göndermesini istedim. Sayın Emel Bala Gürel’in yanıtını -çok az kısaltarak- sunuyorum. Üzülerek yazıyı kaleme aldım “Sevgili Erol Aksoy... Yazınızda şahsım hakkında yanlış ifadelere yer verdiğinizi gördüm ve üzülerek bu yazıyı kaleme aldım. Han Tiyatrosu... 10 Haziran 2008 tarihinde ekip içinde yaptığı repertuar toplantısında İzmir’de Kuvayı Milliye ruhunu canlandıracak unutulmuş değerleri hatırlatacak bir oyunu sahnelemeye karar vermiş... İzmir’in Kurtuluş Savaşı’ndaki önemini de vurgulayan, yeni bir esere ihtiyaç olduğu görülmüştür. Tiyatromuz, Maltepe Askeri Lisesi’nden değerli dostlarımızın tavsiyesiyle “Üçüncü Kılıç” adlı esere ulaşmış ve Yüzbaşı Şerafettin’i tanımış, Yüzbaşı Şerafettin’in yaşamından yola çıkarak tüm Kurtuluş sürecini anlatan “Kordon’da Nal Sesleri 9 Eylül 1922” adlı oyunu oynamaya karar vermiştir. Bu oyun, ben Emel Bala Gürel tarafından 9 Eylül 2008 tarihinde tamamlanarak kaleme alınmıştır. Oyunun bir kurum veya kişi tarafından ısmarlanmış olması kesinlikle söz konusu değildir. ... Han Tiyatrosu’nun Ege Koop ile işbirliği 19 Ekim 2008 tarihindeki... oyunumuzun galasına gelen Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Arslan ile tanışmamızla başlamıştır... kendisi projeden haberdar olmuş ve böyle bir projeyi desteklemekten kurum olarak onur duyacağını söylemiştir. Bu tarihten önce, ne bizim Ege Koop ile bir irtibatımız ne de Ege Koop’un bize bir talebi katiyen olmamıştır. Takdir bekliyorum çünkü Ben bu oyunu yazdığım için takdir beklemiyorum çünkü Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı biri olarak bu benim bir görevim, ben bu oyunu ne Ege Koop istedi diye ne de Kuvayı Milliye’nin 90. yılı diye kaleme aldım. Kuvayı Milliye’nin 90. yılı olduğunu bile daha sonra öğrendim. Kaldı ki Kuvayı Milliye’nin kaçıncı yılı olursa olsun Cumhuriyet tarihini anlatan oyunlar yazılmalı ve her yıl oynanmalı diye düşünüyorum. Bu ülkede çete kuran, milleti dolandıran insanların, omuzlarda “Türkiye seninle gurur duyuyor” sesleri arasında dolaştırılırken, canı pahasına bu ülke için savaşmış kahramanlardan birinin unutuluş hikayesini, bir oyuna konu edecek kadar “dramatik” bulduğumu da belirtmek isterim. Ben bir oyun yazdım; Kordon’da Nal Sesleri 9 Eylül 1922 bu oyunun eksikleri olabilir, yeterince iyi sahnelenmemiş de olabilir ama şunun bilinmesini isterim ki bu oyun satılık değil satılmadı satılmayacak da!” Bakalım “satıldı” diyen kim? Gelecek yazımızda, onu görelim.